Pazartesi, Aralık 29, 2025

Anti-damping kararı yerli çeliğe can suyu olacak

Yurt dışı menşeli dampingli ürünler karşısında uzun süredir varoluş mücadelesi veren paslanmaz çelik sektörü temsilcileri tarafından yapılan anti-damping başvurusu sonucunda ilk adım atıldı. Türk sanayi sektörünü üretim yapamaz hale getiren dampingli ürünlere karşı, Ticaret Bakanlığı tarafından kesin önlem uygulamasına karar verilerek yüzde 3,95 oranında anti-damping vergisi getirildi. Resmî Gazete’de yayımlanan karara yönelik açıklama yapan Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Yerli üreticiye daha adil bir rekabet ortamı sağlayacak olan bu kararı, sektörü büyük kayıplar vermekten kurtaracak uygulamaların ilk adımı olarak görüyoruz ve devamının geleceğine inanıyoruz” dedi. 

Demir-çelik sektörü temsilcilerinin, artan ithalat baskısına karşı anti-damping uygulaması kapsamında gerçekleştirdiği başvuru karara bağlandı. Ticaret Bakanlığı, Çin’den ve farklı Uzak Doğu ülkelerinden ithal edilen düşük fiyatlı ve kalitesiz ürünlerin iç piyasada haksız rekabet yarattığına yönelik başvuruyu haklı bularak, ithalatta yüzde 3,95 oranında anti-damping vergisi uygulanmasına karar verdi. İthalatta haksız rekabetin önlenmesine ilişkin yayımlanan karar, yeni dönemde demir-çelik sektöründe eşit şartlarda rekabetin önünü açarak, Türkiye ekonomisine can suyu olacak.


“Anti-damping yeni yatırımların anahtarı”

Türkiye’de dampingli ithalata karşı alınabilecek proaktif ve kalıcı önlemlerin yeni yatırımların önünü açacağını ifade eden Kibar Holding CEO’su Haluk Kayabaşı, “Paslanmaz çelik, modern sanayinin hem stratejik hem de vazgeçilmez girdileri arasında önemli bir yere sahip. Otomotivden sağlığa, gıdadan enerjiye, mutfaktan savunma sanayisine kadar yüksek katma değerli sektörlerin çoğunda kilit bir rol oynuyor ancak Asya ve Uzak Doğu menşeli ürünlerde görülen dampingli fiyatlar, iç piyasadaki rekabet ortamını bozmakla kalmıyor, yerli üreticinin yatırım kapasitesini de zayıflatıyor. Böylesine güçlü bir ürünü, dışa bağımlı hale getirmek ülkemiz için büyük bir kayıp olur. Dünyanın birçok ülkesinde uygulanan ve emsal teşkil eden koruyucu ticaret politikaları, yerli üretici için büyük bir dayanak. Anti-damping, yeni yatırımların anahtarı olacak” dedi.


“İç pazarın %90’ının ihtiyacı karşılanabilir”

Mevcut üretimin sanayinin artan ihtiyacının yalnızca üçte birini karşılayabildiğini belirten Kayabaşı, Türkiye’nin yıllık soğuk haddelenmiş paslanmaz çelik tüketiminin 400–450 bin ton civarında olduğunu ancak bu tüketimde ithalat yüzde 80 gibi bir paya sahipolduğunu dile getirdi. Diğer yerli üreticilerle birlikte toplam iç pazar ihtiyacının yüzde 90’ını karşılayabilecek kapasitede olunduğunu söyleyen Kayabaşı, “Yerli üretimi güçlendirmek, hem cari açık açısından hem de sanayimizin stratejik bağımsızlığı için çok önemli. Kapasite kullanım oranlarımız artacak, fabrikalarımız daha düşük maliyetle üretim yapacak. En önemlisi istihdam ve işgücü artacak. Yatırım iştahı canlanırken, ülkemizin rekabet gücü gelişecek. Bakanlığımızın desteğiyle oluşturulacak güçlü sanayi ekosistemi, yatırımların kalıcı hale gelmesini ve katma değerli üretimin gelişmesini sağlayacak” ifadelerini kullandı. Paslanmaz çeliğin kat edilen bu yolun, ulaşılan büyümenin omurgasını oluşturan sektörlerden biri olduğunu belirten Kayabaşı, “Bu adım, Türkiye’nin yalnızca tüketen değil, bölgesinde üretim üssü haline gelen konumunu da güçlendirecek. Böylelikle sektörümüzde, dünya çapında söz sahibi bir oyuncu olacağız” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM