ŞURA NUR SAVRANOĞLU
İhsan Esen, İzmir Valiliği’nin kontrolünde alınan kararla birlikte 1 Ocak itibarıyla 100 gram gevreğin 20 TL’den satışa sunulacağını söyledi
Kökleri Osmanlı mutfağına uzanan ve İzmir’in simge lezzetlerinden biri olan gevrek, yeni yılla birlikte zamlanan ürünler arasına girmeye hazırlanıyor. Yüzyıllardır kentin sokak kültürünün vazgeçilmezleri arasında yer alan, lezzeti ve doyuruculuğuyla özellikle sabah saatlerinde yoğun ilgi gören bu geleneksel lezzetin fiyat artışı kentin gündemine oturdu.
Konuya dair TİCARET Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulunan İzmir Şekerciler Pastacılar ve Yufkacılar Odası Başkanı İhsan Esen, “Uzun bir süredir 15 TL’den satılan 100 gram gevreğin 20 TL olması yönündeki tarife, Bakanlıkla yapılan yazışmaların ardından hayata geçirilmiş ve tarifeler basılmıştı fakat sonrasında Bakanlık ve Valilik bu fiyata itiraz ederek zammın yılbaşına ertelenmesini talep etti. Bunun üzerine yapılan görüşmeler sonucunda, 100 gramı 20 TL olarak belirlenen gevrek fiyatının 1 Ocak tarihine ertelenmesine karar verildi. Vali’nin kontrolünde alınan bu kararla birlikte gevrek, 1 Ocak’a kadar eski fiyatından satıldı. 1 Ocak itibarıyla ise İzmir genelinde 20 TL’den satışa sunulacak” dedi.

“Fiyat artışı 3,5 ay ertelendi”
Kent kimliğini yansıtan önemli değerlerden biri olan gevrekte yaşanması beklenen fiyat artışlarına karşı vatandaşların da nasıl tepki vereceği merak konusu oldu. İzmir halkının yeni fiyat uygulamasına ilişkin olası tepkilerini değerlendiren Oda Başkanı Esen, “Elbette vatandaşlar açısından olumlu karşılanacağını söylemek zor. Biz hiçbir ürüne zam yapmak istemiyoruz fakat ham madde fiyatları, enerji maliyetleri, doğal gaz ve elektrik zamları gibi girdi kalemlerinde yaşanan ciddi artışlar bu zammı kaçınılmaz kılıyor. En büyük girdi kalemimiz un. Bizim 15 TL’lik fiyat artışını aldığımız dönemde unun çuval fiyatı 850 TL bandındaydı. Bugün ise bin 550 TL seviyesine çıkmış durumda. Bu da yaklaşık yüzde 50’ye yakın bir artış anlamına geliyor. Bunun yanında elektrik, doğal gaz, kira artışları ve personel giderleri gibi diğer maliyet kalemleri de bu fiyat artışını kaçınılmaz hale getiriyor. Mevcut zam oranı, girdi maliyetlerindeki artış dikkate alındığında düşük bile kalıyor. Esnafımız, vatandaşı düşünerek zam oranlarını sınırlı tutmaya çalıştı. Bu nedenle zaten daha önce belirlenmiş olan fiyat artışı yaklaşık 3,5 ay ertelendi. Esnafımız bu süreçte kendi kârından feragat etti, maliyetleri tolere etmeye çalıştı ve ancak 3,5 ay sonra zamlı fiyata geçiş yapma kararı aldı” açıklamasında bulundu.

“2026 yılına dair umutluyuz”
2025 yılının sektör açısından oldukça zor geçtiğini belirten Oda Başkanı İhsan Esen, 2024’ten 2025’e girerken piyasada bir rahatlama beklentisi oluştuğunu, ancak bu beklentinin karşılık bulmadığını ifade etti. Enflasyonda kademeli bir gerileme yaşandığına dikkat çeken Esen, söz konusu düşüşün piyasalara ve sahaya henüz yeterince yansımadığını dile getirdi. Esen, “Politika faizlerinde bir miktar gerileme olsa da faizler hâlâ çok yüksek seviyelerde. Faizlerin yüksek olduğu bir ortamda ticaret de doğal olarak zorlaşıyor. Bu nedenle 2025’te kısır bir döngünün içine girdik. 2026 yılına dair beklentimiz ise bu sürecin yavaş yavaş geride bırakılması yönünde. Buna rağmen 2026 yılına dair umutluyuz. Faizlerin daha da geri çekilmesi halinde piyasanın yeniden hareketleneceğini düşünüyorum. Enflasyonun daha da düşmesini, politika faizlerinin gerilemesini ve bunun bankacılık sistemine daha hızlı yansımasını bekliyoruz. Şu anda krediye ulaşmak çok zor. Esnafımızın finansmana daha kolay erişebilmesi halinde, piyasaların yavaş yavaş normale döneceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
“Ticaret yapan bir işletmenin kazanması gerekiyor”
Artan maliyetler nedeniyle mecburen ürün fiyatlarının da yükseldiğini ve bununda satışların düşmesine neden olduğunu aktaran Esen, “Örneğin dört kişilik bir pastanın 500-600 TL, hatta 700 TL’ye çıkması ya da bir kilo baklavanın 700 TL’den başlayıp kalitesine göre bin 500 TL’ye kadar yükselmesi vatandaşlara pahalı geliyor. Ancak bu fiyatlar da maliyetlerin bir sonucu. Bugün bir kilo boz Antep fıstığının fiyatı yaklaşık 2 bin TL. Bir teneke tereyağı 10-12 bin TL seviyelerinde. İşçilik, işletme giderleri, kira ve enerji maliyetleri de eklendiğinde esnafın ayakta kalabilmesi için fiyat artırması kaçınılmaz hale geliyor. Sonuçta ticaret yapan bir işletmenin kazanması gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
