
SEDA GÖK / TİCARET SOHBETLERİ
Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan, 1 Mart 2026 itibarıyla başlayacak Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS) dönüşümünün detaylarını ilk kez paylaştı. Tüketiciye maliyet yansıtılmadan gerçekleştirilecek bu devrimle, elektrikte manuel okuma dönemi sona eriyor, arızalar saniyeler içinde tespit ediliyor
Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (Elder) Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan, Milli Akıllı Sayaç Sistemi (MASS) ile uyumlu sayaç dönüşümüne 1 Mart 2026 itibarıyla başlanacağını belirterek, “Sayaçlar için tüketiciler hiçbir bedel ödemeyecekler” dedi. Elder Genel Sekreteri Fakir Hüseyin Erdoğan, elektrik dağıtım sektöründe dijitalleşme, şebeke esnekliği ve kullanıcı odaklı hizmet anlayışı açısından kritik bir adım olduğunu söyledi. Dönüşüm kapsamında, sayaçların tüketicilere herhangi bir maliyet yansıtılmadan yenileneceğini vurgulayan Erdoğan, MASS uyumlu sayaçların şebeke yatırımının bir parçası olduğunu belirterek, bu dönüşümün dağıtım şirketlerinin yatırım planları çerçevesinde hayata geçirileceğini ifade etti. Erdoğan, “MASS ile uyumlu sayaç dönüşümüne 1 Mart 2026 itibarıyla başlıyoruz. Sayaçlar için tüketiciler hiçbir bedel ödemeyecekler. Bu sayaçlar bireysel bir değişim değil, doğrudan şebeke yatırımının bir parçası. Dağıtım şirketleri bu dönüşümü kendi yatırım planları kapsamında gerçekleştirecek. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu konuda gerekli usul ve esasları yayımladı. İlk etapta ortak pano bulunan alanlarda ve yıllık tüketimi 10 megavatsaatin, yani 10 bin kilovatsaatin üzerinde olan abonelerde sayaç dönüşümü başlayacak. 2026 yılı içinde yaklaşık 4 milyon sayacın MASS uyumlu sayaçlarla değiştirilmesini öngörüyoruz. Bu sürecin hızı, sayaç üreticilerimizin üretim kapasiteleriyle de doğrudan bağlantılı. MASS sadece bir sayaç değişimi değil, bir sistem dönüşümüdür. Enerji Piyasaları İşletme AŞ de bu sürecin içinde yer alıyor. Bu çalışma başlangıçta bir Ar-Ge projesiydi ve artık somut çıktılarını görmeye başladık. Hedefimiz, sayaçlarda kullanılan kritik bileşenlerin de yerli üretimle karşılanmasıdır ve bu yönde çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
SEDA GÖK
1 Ocak 2026 itibarıyla yeni tarife dönemine girileceğini de belirten Erdoğan, elektrik dağıtım sektörünün hem klasik yatırım hem de akıllı şebeke dönüşümü açısından yeni bir faza geçtiğini ifade etti. Erdoğan, “Yeni tarife döneminde, bugüne kadar yaptığımız yatırımların çok daha fazlasını yapmak için hazırlık içindeyiz. Bir taraftan klasik şebeke yatırımları devam edecek, diğer taraftan hizmet kalitesini artırmak, kesinti sürelerini ve sıklığını azaltmak için akıllı şebeke dönüşümü daha belirgin hale gelecek. 2025 yazı çok sıcak geçti ve daha önce hiç karşılaşmadığımız şekilde trafolarda aşırı yüklenmeler yaşadık. Elektrikli araç şarj altyapısına yönelik talep çok hızlı arttı ve buna bağlı olarak şebekenin genişletilmesi ihtiyacı ortaya çıktı. Bu gelişmeler bize yeni ödevler getirdi. 2026 yazına girerken trafo ve şebeke planlamalarımızı bu tecrübelerden çıkardığımız derslerle yeniden yapacağız. Beşinci tarife döneminin temel yaklaşımı Dağıtım 2.0 olacak. Bu yaklaşım; akıllı, dirençli, esnek, kullanıcı odaklı ve daha dinamik planlama anlayışına sahip bir şebekeyi ifade ediyor. 2026’dan itibaren elektrik dağıtım sektöründe bu yeni vizyonun sahaya yansımasını net şekilde göreceğiz” dedi. TİCARET Sohbetleri köşemin konuğu olan Erdoğan ile MASS uygulamasının önemi, bu alanda yapılacak yatırımlar ve sektördeki gelişmelere yönelik konuştuk.
▶︎ MASS’ın ulusal ölçekte yaygınlaştırılması için öngörülen takvim nedir ve dağıtım şirketleri bu takvime teknik olarak hazır mı?
Akıllı Sayaç Pro ve Akıllı Sayaç Eko modellerinin sahada yaygınlaştırılmasına 2026 yılı itibarıyla başlanacak. Bu süreç üç ana aşamada yürütülecek.
Birincisi 1 Mart 2026’dan itibaren yeni bağlantılar… İlk kez enerji verilecek binalarda, ortak sayaç panosunda 4 ve üzeri sayaç bulunması gerekiyorsa, doğrudan “Akıllı Sayaç Pro” ve ona bağlı “Akıllı Sayaç Eko” modelleri tesis edilecektir. Bu kapsam dışındaki yerler için ise yönetmelikte belirtilen uygun tipteki akıllı sayaçlar kullanılacak.
İkincisi 1 Mart 2026’dan itibaren mevcut aboneler… Yani hâlihazırda kullanımda olan ve 4 ve üzeri sayaca sahip ortak panolarda, sayaçların muayene (damga) süresi doldukça değişim yapılacak. Eğer bir panodaki sayaçların yüzde 70’inin muayene süresi dolmuşsa, o panodaki tüm sayaçlar Akıllı Sayaç Pro ve Eko sistemine dönüştürülecek.
Üçüncüsü de 1 Ocak 2027–2028 dönemi yüksek tüketimli aboneler… Yıllık tüketimi 10 MWh (megavatsaat) üzerinde olan sanayi ve ticarethane abonelerinin mevcut sayaçları, uzaktan haberleşme özelliği yoksa, 1 Ocak 2027’ye kadar yüzde 70’i, 1 Ocak 2028’e kadar ise yüzde 100’ü akıllı sayaçlarla değiştirilecek. Ayrıca, 1 Haziran 2026 tarihinden itibaren tesis edilecek tüm Akıllı Sayaç Pro cihazları, enerji kalitesini (voltaj düşümü, harmonik vb.) kaydedebilen teknik donanıma sahip olacak. Dağıtım şirketlerimiz, bu dönüşüm için gerekli altyapı çalışmalarını tamamlamış olup, belirtilen takvime uyum sağlayacak teknik hazırlığa sahip.
▶︎ MASS cihazlarının SCADA, EDSİS, OSOS ve şebeke otomasyonu ile entegrasyonunda hangi standartlar zorunlu olacak?
Bu entegrasyon için TEDAŞ tarafından yayınlanan MASS API standartları esas alındı. Mevcut sistemde kullanılan OSOS (Otomatik Sayaç Okuma Sistemi), yerini aşamalı olarak MASS Merkezi Haberleşme Yazılımlarına bırakacak. Şebeke yönetim sistemleri (SCADA, OMS vb.) ile MASS arasındaki veri alışverişi, MASS “Head-End” (Uç Nokta Yönetim) yazılımı üzerinden ve tanımlanmış bu API protokolleri aracılığıyla sağlanacak. Bu sayede tüm Türkiye genelinde standart, marka bağımsız ve güvenli bir veri akışı hedefleniyor.
▶︎ Yaygınlaştırma kapsamında mevcut mekanik ve elektronik sayaçların dönüşüm maliyetleri nasıl finanse edilecek?
Sayaç dönüşüm maliyetleri, elektrik dağıtım şirketlerinin onaylı yıllık yatırım bütçeleri kapsamında karşılanmaktadır. Bu maliyetler, tüketiciden doğrudan peşin olarak talep edilmez; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından belirlenen ve denetlenen tarife metodolojisi çerçevesinde sisteme entegre edilir. Böylece süreç; planlı, şeffaf ve düzenleyici kurumun denetiminde, finansal sürdürülebilirlik gözetilerek yürütülmekte.
▶︎ Siber güvenlik, veri şifreleme ve yerli sunucu altyapısına geçişte MASS hangi mimariyi zorunlu kılıyor?
MASS mimarisinde veri güvenliği, “ağ izolasyonu” ve “protokol güvenliği” olmak üzere iki katmanlı ele alınıyor. Birincisi; mevcut durum yani ağ izolasyonu… Şu an kullanılan NB-IoT tabanlı sistemler, dağıtım şirketlerine özel tanımlanmış (APN) ve dış internete tamamen kapalı, izole ağlar üzerinde çalışmaktadır. Bu, dışarıdan gelebilecek siber saldırılara karşı ilk ve en güçlü savunma hattını oluşturmaktadır. İkincisi ise gelecek vizyonu yani protokol güvenliği… EPDK tarafından onaylanan MASS-LED Ar-Ge Projesi kapsamında, iletişim protokollerinin şifreleme ve kimlik doğrulama katmanları üzerinde detaylı çalışmalar sürdürülmektedir. Bu proje tamamlandığında, veri paketlerinin uçtan uca şifrelendiği (End-to-End Encryption) daha ileri bir güvenlik mimarisine geçiş yapılacak. Ayrıca tüm sunucu ve veri depolama altyapısının Türkiye sınırları içerisinde ve KVKK uyumlu veri merkezlerinde barındırılması zorunludur.
▶︎ Dağıtım şirketlerinin MASS cihazlarını sahada devreye alma ve bakım süreçleri için yeni bir operasyon modeli gerekecek mi?
Evet, MASS ile birlikte operasyonel süreçlerde dijitalleşme odaklı bir dönüşüm yaşanacak. Akıllı sayaçların (MASS) temel varoluş amacı “uzaktan okuma” ve “uzaktan açma/kesme”dir. Bir dağıtım şirketi sayaçları uzaktan okuyabiliyorsa, artık her ay onca personelin kapı kapı dolaşıp endeks okumasına (klasik operasyon modeli) gerek kalmaz. Bu kaçınılmaz bir operasyonel değişikliktir. Klasik sayaç okuma personelinin rolü, “Teknik Saha Operatörü” profiline evrilecektir. Sadece endeks okuyan değil, sahadaki haberleşme sorunlarını çözen, modem/SIM kart değişimlerini yapan ve uzaktan çözülemeyen teknik arızalara müdahale eden yetkin bir ekip yapısına geçilecek. Ayrıca, sayaçların uzaktan yönetilmesi (açma-kesme, güç sınırlama, tarife güncelleme) sayesinde saha ekiplerinin iş yükü azalacak, bu kaynaklar şebeke bakım ve onarım faaliyetlerine kaydırılarak hizmet kalitesi artırılacak.

▶︎ Yerli üretim zorunluluğu veya teşvik mekanizması tanımlanacak mı?
Projenin isminin “MİLLİ” Akıllı Sayaç Sistemleri olması, cevabın en büyük ipucudur. MASS Projesi’nin temel hedeflerinden biri, yerli teknoloji ekosistemini güçlendirmektir. Kullanılacak sayaçların ve haberleşme modüllerinin “Yerli Malı Belgesi”ne sahip olması, yazılım bileşenlerinin (Head-End sistemleri) yerli mühendislik imkânlarıyla geliştirilmesi, veri güvenliği açısından kritik donanımların yerlileştirilmesi öncelikli kriterler arasındadır. TEDAŞ’ın yayınladığı sayaç şartnamelerinde ve EPDK’nın yatırım yönetmeliklerinde, kritik altyapı bileşenlerinde (haberleşme modülleri vb.) “Yerli Malı Belgesi” aranması standart bir prosedürdür. EPDK ve Sanayi Bakanlığı koordinasyonunda, yerli üreticileri destekleyen teknik şartnameler hazırlanarak, bu alanda dışa bağımlılığın en aza indirilmesi hedeflenmektedir.
▶︎ Tüketici tarafında veri gizliliği, faturalama doğruluğu ve şikâyet süreçleri MASS ile nasıl yeniden şekillenecek?
MASS, tüketiciye “şeffaflık” ve “kontrol” sunan yeni bir dönem başlatmaktadır. Geliştirilecek Mobil Uygulama ve Web Portalı üzerinden detaylı tüketim takibi, kesinti bilgilendirmesi ve kalite verileri sunulacak. Bu verilerin güvenliği kritik önem taşımaktadır. Yönetmelik gereği, mobil uygulama ve web sitesi üzerindeki verilerin güvenliği ve yönetimi EPİAŞ (Enerji Piyasaları İşletme A.Ş.) güvencesinde sağlanacak. MASS, insan hatasını tamamen ortadan kaldıran “otomatik okuma” sistemi sayesinde faturalama doğruluğunu yüzde 100’e yaklaştıracak. Ayrıca, sayaç okumak için eve/iş yerine girilmesi zorunluluğu ortadan kalkacak. Tüketiciler, arıza bildirimi ve şikâyetlerini uygulama üzerinden anlık iletebilecek, süreç takibini aynı ekrandan yapabilecek.
▶︎ Sistem arızalandığında veya veri kaybı yaşandığında faturalandırma nasıl olacak?
Akıllı sayaçlar, verileri kendi hafızalarında uzun süre (en az 3-6 ay) saklama kapasitesine sahiptir. Haberleşme sistemi geçici olarak kesilse bile, bağlantı sağlandığı anda sayaç geçmişe dönük tüm verileri merkeze iletir. Çok istisnai durumlarda, sayacın hafızasına da erişilemezse, mevzuatta tanımlı “kıyaslama” yöntemleri (geçmiş yılın aynı dönemi tüketimi vb.) kullanılarak tüketici mağdur edilmeden işlem yapılır. Yani “İnternet koptu, sayaç okunamadı, bana kafadan fatura mı kesilecek?” endişesine gerek yoktur.
▶︎ Projenin riskleri nelerdir?
En büyük riskler; küresel çip krizi gibi tedarik zinciri sorunları, siber güvenlik tehditleri ve geniş ölçekli veri yönetiminin (Big Data) getirdiği teknik zorluklardır. Örneğin; Avrupa’daki akıllı sayaç projelerinde çip krizi ve elektronik komponent tedariki bilinen en büyük gecikme nedenidir. Bu sektörel bir gerçekliktir. Ancak, yerli üretim şartı ve kademeli geçiş planı (fazlı kurulum) bu riskleri minimize etmek için tasarlanmıştır.
▶︎ MASS ile elektrik kesintileri azalacak mı?
Evet, dolaylı olarak azalacak. Akıllı sayaçlar, şebekedeki arızayı anında merkeze bildirerek “Arıza Tespit Süresi”ni saniyelere indirecektir. Telefonla arıza ihbarına gerek kalmayacak, şimdi sistem arızayı kendi görecek ve ekipleri oraya yönlendirecektir. Ayrıca, voltaj dalgalanmaları önceden tespit edilip (kestirimci bakım) arıza oluşmadan müdahale edilmesi mümkün olacaktır. Hedef, kesinti sürelerini ve sıklığını AB standartlarının da ötesine taşımaktır.
▶︎ Yerli üretim zorunluluğu veya teşvik mekanizması tanımlanacak mı?
Projenin isminin “MİLLİ” Akıllı Sayaç Sistemleri olması, cevabın en büyük ipucudur. MASS Projesi’nin temel hedeflerinden biri, yerli teknoloji ekosistemini güçlendirmektir. Kullanılacak sayaçların ve haberleşme modüllerinin “Yerli Malı Belgesi”ne sahip olması, yazılım bileşenlerinin (Head-End sistemleri) yerli mühendislik imkânlarıyla geliştirilmesi, veri güvenliği açısından kritik donanımların yerlileştirilmesi öncelikli kriterler arasındadır. TEDAŞ’ın yayınladığı sayaç şartnamelerinde ve EPDK’nın yatırım yönetmeliklerinde, kritik altyapı bileşenlerinde (haberleşme modülleri vb.) “Yerli Malı Belgesi” aranması standart bir prosedürdür. EPDK ve Sanayi Bakanlığı koordinasyonunda, yerli üreticileri destekleyen teknik şartnameler hazırlanarak, bu alanda dışa bağımlılığın en aza indirilmesi hedeflenmektedir.
