Salı, Kasım 18, 2025

Dünyada demir çelik sektöründe hareketlilik

Dünya çapında demir çelik sektöründe değişik haberler ardı ardına geliyor. Çin’de ekim ayında çelik üretimi beşinci aydır azalarak 72 milyon ton seviyesine geriledi. Hindistan, altı ülkeden yapılan düşük kül içerikli metalürjik kok ithalatına antidamping vergisi uygulanması yapılmasını önerdi. Avrupa Birliği (AB) Komisyonu demiryolları için yeni hibe anlaşmalarını onaylarken, Güney Avustralya’nın yeşil demir tedarik zinciri CSL Australia ile güçlenecek. Nükleer enerjiye talep Avrupa’da yükseliyor ve ağırlık merkezi doğu ülkelerine kayıyor.


Çin’in ham çelik üretimi 5. ay üst üste düşüş gösterdi

Çin’in ham çelik üretiminin, ekim ayında hem aylık hem yıllık bazda azalış göstererek son birkaç ayın en düşük seviyesine indiği belirtildi. Çelik üreticilerinin kâr marjlarındaki keskin daralma ile çevresel kısıtlamaların üretimi baskıladığı aktarıldı. Çin Ulusal İstatistik Bürosu’nun yayımladığı verilere göre, ülkenin ham çelik üretiminin ekim ayında aylık bazda yüzde 2 ve yıllık bazda yüzde 12,1 oranında azalışla 72 milyon ton seviyesine gerilediği belirtildi. Böylece üretimin hem aylık hem yıllık bazda beşinci ay üst üste düşüş gösterdiği ve Aralık 2023’ten bu yana en düşük hacme indiği ifade edildi. Sektör kaynaklarının, ekim ayının normal şartlarda inşaat faaliyetleri açısından yoğun bir dönem olmasına rağmen nihai mamul talebinin zayıf seyrettiğini, bu nedenle arzın daralmasına rağmen tüketimin daha hızlı düşüş gösterdiğini dile getirdikleri bildirildi. Bu dengesizlik nedeniyle, nihai mamul fiyatlarının gerilediği ve özellikle Tangshan Bölgesi’ndeki kütük üreticilerinin ortalama marjlarının, şubat ayından bu yana ilk kez negatife döndüğü aktarıldı.


Hava kalitesini iyileştirmek için kısıtlama

Ayrıca ekim ayı sonunda, Çin’in başlıca çelik üretim merkezi Tangshan’da hava kalitesini iyileştirmeye yönelik olarak iki kez üretim kısıtlaması getirildiği belirtildi. Bu kapsamda Çin Demir ve Çelik Birliği (CISA) üyesi tesislerin günlük ham çelik üretiminin, 1,817 milyon ton seviyesine kadar gerilediği ve bunun Aralık 2023 sonundan bu yana kaydedilen en düşük seviye olduğu ifade edildi. 

Ocak–ekim döneminde, ülkenin toplam ham çelik üretiminin yüzde 3,9 azalışla 817,87 milyon ton olduğu bildirildi. Bu hacmin 2018’den bu yana görülen en düşük 10 aylık üretim seviyesi olduğu aktarıldı. Bu çerçevede, yılın kalan iki ayında üretimde belirgin bir yükseliş yaşanmaması durumunda Çin’in 2025 yılında 1 milyar tonun altında üretim gerçekleştirme ihtimalinin güçlendiği; Çin Çelik Endüstrisi Birliği’nin, ekim ayı sonunda açıkladığı hedef doğrultusunda üretimin 2019’da kaydedilen 996,34 milyon tonun dahi altına inebileceğinin değerlendirildiği belirtildi.


Hindistan’dan antidamping vergisi önerisi

Hindistan Ticaret Önlemleri Genel Müdürlüğü (DGTR), altı ülkeden yapılan düşük kül içerikli metalürjik kok ithalatına antidamping vergisi uygulanmasını önerdi. DGTR’nin önerdiği antidamping vergi tutarları şöyle açıklandı; Avustralya için 73,5$/mt, Çin için 130$/mt, Kolombiya için 120$/mt, Endonezya için 83$/mt, Japonya için 61$/mt ve Rusya için 85$/mt.

Soruşturma sonucuna göre söz konusu ülkelerden yapılan met kok ithalatında “ciddi düzeyde damping” tespit edildi ve bu ithalatın yerli üreticilerin fiyatlarını kırdığı belirtildi.

Damping soruşturması, Hindistan’daki üretimin yaklaşık yüzde 85’ini temsil eden Hindistan Metalurjik Kok Üreticileri Birliği tarafından talep edilmişti. Bu kapsamda Hindistan hükümeti, nisan ayında Avustralya, Çin, Kolombiya, Endonezya, Japonya ve Rusya’dan yapılan met kok ithalatına yönelik antidamping soruşturmasını başlatmıştı. Yerli üreticiler, bu ülkelerden yapılan ithalatın “haksız derecede düşük fiyatlarla” gerçekleştiğini ve yerli sanayiyi zarara uğrattığını iddia etmişti. Ayrıca hükümet, ocak ayında yerli üretimi korumak amacıyla met kok ithalatına ülke bazlı tonaj kısıtlamaları da getirmişti.


AB Komisyonu, yeni hibe anlaşmalarını onayladı

Avrupa Komisyonu’nun (AK), Polonya, Slovakya, Romanya, Ukrayna ve Moldova’daki ulaştırma altyapı projelerini finanse etmek üzere yeni hibe anlaşmaları imzaladığı bildirildi. Söz konusu finansmanın, Temmuz 2025’te duyurulan ve AB ile Ukrayna arasındaki “Dayanışma Yolları”nı da kapsayan Avrupa’yı Birleştirme Mekanizması (CEF) programı çerçevesinde sağlandığı aktarıldı. Açıklamaya göre, Polonya ile Ukrayna’nın Lviv kenti arasında Avrupa genişliğinde yeni bir demiryolu hattının kurulması için 73,5 milyon euro ayrıldı. Bu hat, AB–Ukrayna bağlantılarının güçlendirilmesi açısından stratejik önemde görülüyor. Polonya’da yürütülecek dört projeye toplam yaklaşık 452 milyon euro tahsis edildiği belirtildi. Bu meblağın, Rail Baltica hattının ilgili kesimine 294 milyon euro, Mykolów–Çekya sınır hattına 18,4 milyon euro, yedi eyalette TEN-T çekirdek ağında ETCS sisteminin kurulmasına 94,9 milyon euro ve Świnoujście, Szczecin ve Police limanlarına ulaşan suyolunun derinleştirilmesine 44,3 milyon euro olarak dağıtıldığı ifade edildi. 

Slovakya’da, doğu Slovakya’nın Ukrayna ve Çekya ile bağlantılarını güçlendirmeye yönelik dört proje için 135 milyon euro finansman sağlandığı dile getirildi. Romanya’da, ülkenin güneyindeki Köstence Limanı ve Bükreş’i Ukrayna ve Moldova’nın kuzeyiyle bağlayacak demiryolu koridoru projesine 45 milyon euro destek verildiği belirtildi. Ayrıca, Romanya ile Moldova arasındaki Iași–Ungheni sınır ötesi demiryolu hattının modernizasyonu ve elektrifikasyonu için 33 milyon euro tahsis edildiği kaydedildi. Ayrıca, temmuz ayında Avrupa Komisyonu’nun CEF programı kapsamında yaklaşık 2,8 milyar euro tutarında AB hibesi alacak 94 ulaştırma projesi seçtiği hatırlatılıyor.


Güney Avustralya’nın yeşil demir tedarik zinciri güçlenecek

Güney Avustralya’da yeşil demir-çelik ekosisteminin gelişimini hızlandırmak için kurulan Green Iron SA, Kanada merkezli CSL Group Inc.’in bir parçası olan CSL Australia Pty L.T.D’nin konsorsiyuma katıldığını duyurdu. CSL Australia’nın, eyaletin düşük karbonlu demir üretim merkezi olma hedefini desteklemek için gerekli deniz taşımacılığı kapasitesi sağlayacağı bildirildi.

CSL Australia’nın, ülkenin en büyük kendinden boşaltmalı gemi ve aktarma gemisi işletmecisi konumunda yer aldığı, aynı zamanda Spencer Körfezi’nde operasyonel deneyimi olduğu ifade edildi. Whyalla açıklarında faaliyet gösteren yüzer aktarma sistemi işleten şirketin, kendinden boşaltmalı mavnalar, yüzer vinçler ve teleskopik gemi yükleyicileri kullanarak manyetit cevherini daha küçük gemilerden Capesize gemilere verimli bir şekilde aktarabildiğine dikkat çekildi. Dolayısıyla CSL Australia’nın yetkinliğinin, Green Iron’ın Braemar bölgesinden yüksek saflıkta manyetit ihracatı için gerekli olduğu dile getirildi.


Madenden pazara entegre lojistik koridoru tamamlanıyor

CSL Australia’nın konsorsiyuma katılımının, madenden ihracat terminaline kadar tüm yeşil demir değer zincirini güçlendirdiği vurgulandı. Konsorsiyum ortaklarının, Braemar demir bölgesinin potansiyelini ortaya çıkarmak ve Güney Avustralya’yı, yeşil demir-çelik üretimine yönelik yüksek saflıkta manyetit tedarikçisi konumuna getirmek için gerekli altyapıyı ve lojistik sistemi geliştirdiği ifade edildi.


Nükleer enerji küresel ölçekte yeniden çıkış yakaladı

Düşük karbonlu, kesintisiz ve güvenilir enerjiye duyulan ihtiyaç hızla artarken, nükleer enerji dünya genelinde yeniden yükselişe geçti. Birçok ülke fosil yakıtlardan uzaklaşmak ve iklim hedeflerine ulaşmak için enerji sepetini yeniden şekillendirirken, nükleer güç yatırımları son yılların en güçlü ivmesini yakaladı. Son araştarmalara göre, nükleer enerji, yeniden küresel enerji stratejilerinin ana unsurlarından biri haline geliyor. Araştarmalara göre, nükleer güç önümüzdeki 25 yılda dünya enerji karışımında daha görünür bir rol oynayacak.


Avrupa’da talep yükselişte

Avrupa Birliği (AB) genelinde toplam 96,9 GWe net kapasite çalışıyor. En büyük payı 57 reaktörle Fransa alırken, ülkenin uranyum ihtiyacı yıllık 8.389 tonU seviyesinde bulunuyor. Onu 7 reaktörlü İspanya ve 6’şar reaktörle Çekya ile İsveç izliyor. AB genelinde halen inşa halinde olan reaktör sayısı oldukça sınırlı olsa da, Slovakya’nın 1 adet yeni reaktörü devam eden projeler arasında öne çıkıyor. Belçika, Finlandiya, Macaristan ve Romanya gibi ülkeler ise mevcut santrallerini modernize ederek üretim sürelerini uzatma yoluna gidiyor. Nükleer enerji, AB’nin enerji arz güvenliği açısından yeniden stratejik öncelik konumuna yükselirken, uranyum tedarik zincirleri ve yakıt dönüşüm kapasitesi gelecek yılların kritik gündem maddeleri arasında olacak.


Küresel haritada ağırlık merkezi Doğu’ya kayıyor

Küresel dağılım, nükleer enerjinin ağırlık merkezinin giderek doğuya kaydığını gösteriyor. 117 reaktörle dünya lideri Çin’in yeni reaktör inşa hızının 2030’lara damga vurması bekleniyor. Kuzey Amerika, 113 reaktörle halen en büyük ikinci nükleer güç. Avrupa (AB dışı), 99 reaktörle güçlü üretici konumunda. Avrupa Birliği, 67 reaktörle küresel sıralamada üst basamaklarda. Orta Doğu & Afrika, henüz sınırlı kapasiteye sahip olsa da hızlı bir büyüme sürecine giriyor. Güney Amerika, 5 reaktörle düşük ancak istikrarlı bir seviyede.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM