Cumartesi, Kasım 23, 2024

Deri konfeksiyondan 11 ayda 224 milyon $ ihracat

deri

Türkiye Deri Konfeksiyoncuları Derneği’nin (TDKD) düzenlediği 11’inci Leather&Fur Fashion Show Fuarı, sektördeki Türk firmalarının temsilcilerini yurt dışı pazarının temsilcileriyle bir araya getirdi. TDKD Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Dursun, 2023 yılının ilk 11 ayında geçen yılın aynı dönemine göre deri konfeksiyonda ihracatın yüzde 2 artışla 224 milyon dolara ulaştığını belirtti.


“Fiyat belirleme sıkıntısı sektörü zorluyor”

İhracatta yaşanan artışın sebebinin kilogram başı fiyatlarının 136 dolara ulaşmasından kaynaklandığını belirten Dursun, “Ham madde fiyatlarında, işçilik maliyetlerinde yaşanan artışlar fiyat politikamızı çok fazla etkiledi. Fiyat belirleme noktasında yaşadığımız sıkıntı sektörümüzü oldukça zora sokuyor” dedi. Dünyada, 250 milyar dolarlık deri ve deri mamullerin pazar payı olduğunu, Türkiye’nin buradan sadece yüzde 1,8 gibi bir pay aldığını vurgulayan Dursun, bu paydan daha fazla alabilmek için Latin Amerika ülkeleri, Kore ve İskandinav ülkelerini hedef pazarlar arasına aldıklarını belirtti. Dursun, iç piyasada 5 milyar dolarlık bir pazarın olduğunu, bunu geri dönüşüm ve katma değer olarak ihraç ettiklerini dile getirdi.


Ana pazar; kuzey ülkeleri

Sektörün yüzde 70’nin Rusya ve Ukrayna ile ticaret yaptığının altını çizen Dursun, “Rusya’ya yapılan yaptırımlar bizim ilişkimizi bozmadı. Rusların gelip gitmesinden bizim şikayetimiz yok çünkü bizim ana pazarımız kuzey ülkeler. Rusya’ya savaştan dolayı ihracat düştü. Rubleye dönmesi bizim için dezavantaj oldu çünkü ham deriyi dolarla alıyoruz. İhracattaki Rusya açığını Amerika ile kapatmaya çalışıyoruz. Sektörümüz çok ciddi pazar araştırması yapıyor. Şu anda mal satılabilecek her yere her şartı zorluyoruz” diye konuştu.


“Resmi ihracatta %15 kayıp var”

Deri ve konfeksiyon sektörünün ana pazarları arasında Avrupa Birliği’nin birinci, ABD’nin ikinci ve Rusya’nın üçüncü sırada olduğunun bilgisini paylaşan Dursun, en büyük rakiplerinin ise Çin olduğunu ifade etti. Dursun, “Üretilen ürünün içerisinde sadece işçilik payı yüzde 60’ı buluyor. Bunun içinde ayrıca kullandığımız mamul, elektrik, su enerji fiyatları da var. Durum böyle olunca pazarlarımızı kaybetme durumuna geliyoruz. Artan maliyetlerimiz karşısında, Çin’in agresif fiyat politikası ile yarışma durumunda değiliz. Şu anda sektörün resmi ihracatında yüzde 15, bavul ve güney ihracatında da yüzde 50’ye yakın kayıp var. Bu sektörü geri dönmeyecek şekilde kaybedebiliriz. Yaşadığımız en büyük sorunlardan bir tanesi uygun maliyetli krediye ulaşım. Sektörümüzde işçilik maliyetleri TL, geriye kalan her şey dolar. Mevcut kur fiyatları bizi çok zorluyor. Yüksek kur talebimiz yok sadece artan maliyetlere paralel bir kur politikası bekliyoruz” ifadelerini kullandı.


“Vegan adı altında 2 milyon adet suni deri üretiliyor”

Deri sektöründe kullanılan ürünler için hayvan kesildiği ve katliam yapıldığı şeklinde yanlış algının olduğunu da dile getiren Dursun, “Biz sadece atık, çöpe atılan bir ürünü katma değeri olan bir ürün olarak ekonomiye katıyoruz. Eğer böyle bir algı varsa bize karşı değil, et yiyenlere karşı oluşması lazım. Hiçbir hayvan derisi için kesilmiyor, eti için kesiliyor. Bu konuda halkımızın bilinçlenmesi lazım. Asıl tehlike ise, tamamen petrokimya ürünlerinde; plastikten, polyesterden oluşan suni deri diye bilinen ürünlerde. Türkiye’de her yıl vegan adı altında 2 milyon adet suni deri üretiliyor. Özellikle pandemiden sonra yaratılan algı ile bu pazar hızla ivme kazandı. Biz dünyanın en büyük geri dönüşümcü sektörlerinden biriyiz. Geri dönüştürüp ihracata katkı sağlıyoruz” dedi.


“Ürün çeşitliliğini artırdık”

Değişen iklim koşullarına göre ürün çeşitliliğini artırdıklarını kaydeden Dursun, “Biz 70 grama, 100 grama ceket satabiliyoruz. 18-20 derecelerde giyilebilecek ürünlerimiz var. İhracat rakamlarımızda da ince mal satışları kalın mal satışlarını geçmeye başladı, sanayimiz buna adapte oluyor zaten. Daha ince daha hafif ürünlere ağırlık veriyoruz ve talep o şekilde geliyor. Deri konfeksiyon sektörü olarak müşteriye özgü ürün yapıyoruz, müşteriye göre koleksiyon yapıyoruz. Şu anda her konsepte uygun ürün yapıyoruz ki biz onun için rekabetten çok çekinmiyoruz. Sonuç olarak bu inovasyonu sağladık. Dünyanın en büyük markaları hepsi Made in Turkiye derisini alıyorsa demek ki bir farklılığımız var. Deri konfeksiyon olarak dünyada bir numarayız, İtalya’ya bile ürün satıyoruz” şeklinde açıkladı.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM