Cuma, Eylül 20, 2024

Şiire yüz vermek gerek

Erol Özyiğit’ten üç kitap geldi kargodan. Üç güzel kitap. Tanımıyordum ama kitaplara baktığımda telefonunu çevirdim. Kıymetli bir şair. “Tarla kuşunu çağırmak” (2023) ve Göğün söküğünde yedi kış”(2021) şiir kitaplarının yanında üçüncü kitap “şairini arayan mektuplar” idi. Üçüncü kitap, “mektuplar”; önemli şairlerden, edebiyat insanlarından önemli şairlere yazılan mektuplardan oluşuyor. Çok güzel, farklı ve kıymetli bir editoryal çalışma.

Mektupların bazı öznelerini sıralamak isterim: Abdülkadir Budak, Arife Kalender, Eren Aysan, Seyhan Erözçelik, Metin Demirtaş, Hüseyin Avni Dede, küçük İskender, Özkan Mert, Haydar Ergülen, Ayten Mutlu, Altay Öktem, Ali Asker Barut, Metin Cengiz, Tarık Günersel, Cüneyt Ayral, Gülsüm Cengiz, Bedirhan Toprak, Hüseyin Alemdar.

“Şairini arayan mektuplar” (2008), Dönence’den, şiir kitapları ise Pikaresk Yayınevi’nden çıkmış. Özenli kapaklar, özenli baskılar.

Enver Gökçe buluşturdu bizi

Günümüzün sosyal ve duygusal çürüme ortamında şiiri yaşatmaya çalışmak, şiire yüz vermek bile bir cengaverlik adeta. Şiir kitabı basmak da. Salt bu yüzden bile kutlamak gerekir şairleri, şiir kitaplarını basan yayınevlerini ve hala şiire yüz veren okurları. Destan geleneğinden, halk şiirinden gelen şiir geleneğini batılı formatla sürdürenlere, harmanlayanlara, İkinci Yeni gibi akımlara; hepsine selam olsun.

Bendeniz de bir edebiyatsever olarak şiir de sevdim. Yazdığım bir dönem de oldu 17-18’lerden 35’lere kadar. Şiiri, şairleri iyi izledim de, güçlü şair arkadaşlarım da oldu. Onların ortamlarını da paylaştım zaman zaman.

Memlekette her iki kişiden üçünün şair olduğu zamanlar çoktan geride kaldı. Yeni şair yetişiyor mu, pek farkında değilim. Bildiklerimizden geleceğe kalacak olanlar kim, hangileri? Örneğin 80’lerdeki edebiyat ve şiir dergilerinde parlayan dönemin genç şairlerinden kaçı geleceğe kalacak? Buradan edebiyat-şiir dar alanının fark etmediği, edemediği, belki fark etmek istemediği ve 90’ında geçen yıl kaybettiğimiz Melih Ziya’nın geleceğe kalacağını söyleyebilirim örneğin. Kuşkusuz Ataol Behramoğlu’nun da. Başkaları da var tabii… Hüseyin Avni Dede, Metin Altıok, Nazım Hikmet, Attila İlhan… Daha var, çok var…

Özyiğit, bendenizi Enver Gökçe ile ilgili Lütfi Özgünaydın’ın kitabıyla ilgili yazdığım bir yazıdan dolayı fark etmiş. Özgünaydın, Kemaliyeli. Özyiğit de bitişik ilçe Arapgir’den. Diyeceğim, Enver Gökçe’ye, Kemaliye’nin Çit köyüne vb. yabancı değil. O zaman biz de Özyiğitîn “Göğün söküğünde yedi kış” kitabındaki “eza” başlıklı şiirle noktalayalım bu yazıyı:

eza
Çit köyünden Mehmet oğlu Enver’e
ısrarla kaldım,
eşkalimi anlatan ağıtçı kadınlar gitti
muskası kayıp bir kuyunun duasına!
ey bıçağımı ahıma kambur kılan eza
de ki yedi kış ömür biçildi masalıma
kesilen saçlarına yas tutan annemle
yatalak uykularda bekledim zamanı
akşamına geciken yağmurun iniltisi
gibi sustum kalbimin kara masalına
ben evvel zamanda, sedef aynalara
kekre suların suretinde baktıydım.

x x x

Not. Ticaret Gazetesi camiasının ve okurlarımın yeni yılını geride kalan yıldan yıldan daha iyi olması dileğiyle candan kutlarım. 

Muzaffer Ayhan Kara

Diğer Yazarlar