Herkes için farklı olsa da kendini bildiği zamanlardan itibaren hayatının sonraki dönemlerine erinceye kadar yaşanan naif kesitin ismidir çocukluk. Geçmişi-geleceği elinde olmamakla birlikte sadece yaşadığı anlar ile ilgili olarak çevresinde olup bitene meraklı bir hevesle akıp giden küçücük zaman parçaları özgürlüğünde olmak. Yaşadıklarının belki de bütününü değil, fakat ne kadarı da belirsiz, uzun yıllar sonra hatırlayacaklarını, hayatının kıymetli fotoları titizliğinde kollamak.
Gençlikte bir aşkın rüyası, yaşlılık’ta mazinin hülyası, acısı tatlısıyla akıp giden zamanın hülasası çocukluk çağlarından ömürlere nakşolunan özel ödüllerin farkına varmak. Yaşam sevincinin yılmaz pınarı, mutlu olma sanatının anahtarı, anıların müthiş koleksiyoncusu içindeki çocuğu koruyan, yamacında tutup anını uyumlu kılabilen önyargısızlara selam olsun.
İki kavramdır, insanın kendisi ile imtihanıdır.
Biri değerlerine ve kendisine bağlılık ise diğeri de hırs ve arzularına hizmettir. Bu iki büyük kavram daima iç içedir ki zıtlıklar, insan eğitiminin zorlu süreci ile yaşamın her döneminde yanıbaşımızdalığıdır. Eğitim aldığımızın farkında olmadan türlü türlü mecralara sokar, yel gibi bir o yana bir de diğerine savurur.
Avunmak da güzeldir vakit geçirmeyi öğretir insana
Vefa, sevgidir, unutmamaktır, hakiki aşktır. Kişinin insani değerlerini hayat ağacının başından bu yana sevgiyle sulamak ve büyütmektir. Emanete sahip çıkarak ona bakmaktır. İki damla gözyaşı dökebilmelidir ki insan, acısı ve sevgisiyle suladığı kendi değerlerinin farkına varabilsin ve bu yoldaki gayretlerinin filizlendiğini görebilsin.
Nankörlük, kaçmaktır, korkaklıktır, sorumluluk almamaktır. Kandırmaktır zaman zaman başkasını zannettiği, hakikatte kendisini. Sürekli daha iyi ve daha güzel bir mevki için bahane üretmektir. Değersiz bir yargı toplumunda yer alabilmek için uşaklık etmektir, hırsa ve yalana ve ne olduğunu bilmediğin şeylere. Vefalı mutludur, nankör mutsuz. Vefalı kanaatkardır, nankör hırslı; vefalı aşkla yapar, nankör hırsla. Zaman hızla geçer böyleleri için ama farkında olmazlar.
Hayatımızda yeri olmayan şeyler bizim için bir yük olmaktan öte rahatsızlık ve huzursuzluk unsuru olmuşsa, ipleri çekip onları yokluk çukuruna atmak insanı yükseltecek vazifelerin en başında gelir. Vefa demek kendi değerlerine sahip çıkmak ve onları yüceltmektir. Hayat, var olma bilincine sahip olanların cennetidir.
Onlar için hayat kendini gerçekleştirmek ve kendini yazmak, kendini üretmek, kendine erişme sanatıdır. Hayatı bulma sanatında birer bireysel sanatkarız. Bu yoldan giden insanın yoldaşı olmak bizler için muhabbettir ve güzeldir. Güç ve akıl ve hikmet işin kılavuzudur.