Perşembe, Eylül 19, 2024

Sert ve Tek Çekirdekli, Gülgillerden Kayısıları Nasıl Budayacağız?

Şubat ayı geldi, çattı. Şubat ayının 24’ü, mehtap severler için unutulmaması gereken bir tarih. Bunun yanında, 13 ve 27 Şubat tarihleri ay düğümünü gösteriyor. 10 Şubat,  Ay’ın Dünya’ya en yakın; 25 Şubat 2024 ise Ay’ın en uzak olduğu tarihlerdir. Son dört gün,  Ay takvimi takipçileri için tarım yapılmaması gereken tarihlerdir. Biliyorsunuz, Şubat  sonu ve Mart ayları, budama için ideal zamandır. O halde, tekrar bir göz atalım. Geçen yazılarımızın devamı olarak, gülgillerin en sevdiğimiz ağacı kayısıya bir bakalım. Verim budaması, diğer deyişle yemiş budaması nasıl yapılır? Geçen yazılarımızda biçim verme budamalarını anlatmıştık. Tekrar hatırlatalım, budamalar inen ay sürecinde yapılması gerekir. 1 ile 6 Şubat ve 19 ile 29 Şubat tarihleri arasında inen Ay dönemi olduğu için budamalarınızı bu aralıkta yapmaya çalışın, doğal olarak Ay takvimini takip ediyorsanız.

Önce,  Şubat aylarında ağaçların alt bölümlerinden çıkan piçleri kesmeniz gerekecektir. Buralardan tekrar dal çıksa bilse, daha az canlı ve daha zayıf çıkacaktır. Daha önceki yazılarda, yemiş ağaçlarının yaprak veren gözlerinin daha ince ve uzun  olduğunu; oysa çiçek ve yemiş verenlerin daha yuvarlak, tombul olduklarından bahsetmiştik. Bunları bilmek neden önemlidir biliyor musunuz? Siz, bu organları ve dalları tanımazsanız, ağacı denetlemeniz ve yemiş almamız zorlaşır. Daha kısaca söylersek, ağaç kendi DNA’sına uygun olarak, bildiğini okur.

Kayısı ağacının dallarına bakınca kabaca dört çeşit dal görürüz. Kabaca dalları işlevlerine göre iki çeşide ayırabiliriz. Verimsiz olanlar ve verimli, çiçek, yemiş verenler. Verimsiz olanlar, ki bunlara kısır demek istemiyoruz ama sadece ince, uzun tomurcuk ve gözlerden oluşurlar. Anlayacağınız gibi, bu çeşit dallar sadece yaprak verirler. Verimli olan dallar ise, iki ana başlıkta toplayabiliriz: Karışık tomurcuk dallı olanlar (Ankara Üniversitesi’nin bir yayınında bunlara iyi dallar adını vermişler). Karışık olan dallar en hoşlandığımız verimli dallardır. Bunlar yaprak veren tomurcuklar ve yedekleri yanında, çiçek, yemiş tomurcuklarını da barındırır.

Diğer çeşit dallar ise sadece, yemiş tomurcuğu barındırırlar. Bunları da ikiye ayırabiliriz. Uzun olan yemişli olanlar(Ankara Üniversitesi yayını bunları kötü dallar olarak sınıflandırmışlar) genellikle 15-30 cm. kadar olan bu dallar, tamamen tombul, büyükçe tomurcuklardan oluşurlar. En uçlarında ise yaprak tomurcukları bulunur. Bu dalların verdiği yemişler genellikle küçük olur. Yemişler toplanınca bunlar çırılçıplak kalırlar. Ağacın kuvvetini düşürürler. Budandıkları zaman ise, çıkış bölgelerindeki tomurcuklar tarafından yaprak veren dallar oluşur. Son dal çeşidimiz ise, Mayıs demetleri, ya da Mayıs buketleri diyeceğimiz 5 cm. kadar uzayan, 5 ya da 6 çiçek ya da tomurcuk oluşturan dallardır. Bunların da uçlarında yaprak tomurcukları vardır.

Yukarıda bahsettiğimiz karışık tomurcuklu, uzun bir dalı alalım. Bunları, ilk 5 ya da 6 gözü koruyarak üstünden budayalım. (Sadece yaprak tomurcuklarından oluşan dalları ise  dördüncü ya da beşinci tomurcuğun üstünden budarsak, ya Mayıs demetleri ya da sadece çiçek ya da yemiş tomurcukları veren dallar oluştururlar.) Yazın, genç kayısı yemişleri gözükmeye başlayınca, ilk çıkan 2 dala gözünüz gibi bakın. Bu iki dalı, ileride bu yılki dalın yedekleri olarak kullanacağız. Dalın geri kalanında ise yemişleri taşıyan dalları, yemişten sonra ikinci ya da üçüncü tomurcuktan kesin. Büyük yemiş elde etmek için, grup halindeki kayısılardan tekini kesip atın. Hatta son kayısı yemişinden sonraki ikinci ya da üçüncü tomurcuktan sonra dalını kesebilirsiniz.

Yemişleri topladıktan sonra, ikinci dalın hemen üzerinden kesin. Böylece yedek iki dalı, ileride (gelecek yıl) oyuna sokabileceğiz. Gelecek yazılarımızda, diğer dal çeşitlerinden nasıl verim alabileceğimize bir bakalım. Bu hafta yazımızın sonuna geldik. Çorbada tuzu olanlara teşekkür ediyoruz. Gazetedeki ilk fotoğrafı Thibault Mounsaveng Hong Kong’dan yollamış. Son derece zehirli bir yemiş olan, patlıcan ve domatesin akrabası, meme ucu yemişi; Latince adıyla “Solanum mammosum”. Son fotoğrafta ise, Ayşegül İshakoğlu Hindistan’dan kırmızı muzları (Musa acuminata) yollamış. Kırmızı muzlar çiğ de, pişirilerek de, kızartılarak da yenilen bir muz çeşididir

Keyifli Bahçeler…..

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oguzhah Daver

Diğer Yazarlar