Koyuncuoğlu: Müstahsilin kazandığı para yeme gidiyor. Üreticiye yem ile ilgili yeni teşvik ve primler verilmeli
SEZA NUR ALPDÜNDAR
İTB Süt Ürünleri Toptan Ticareti Komitesi Üyesi Ali Koyuncuoğlu, yemde dışarı bağımlılığın azaltılması gerektiğini dile getirdi
Ulusal Süt Konseyi’nin (USK), 22 Ocak’tan itibaren geçerli olmak üzere 13,5 TL olarak belirlediği çiğ süt tavsiye fiyatı üreticiyi memnun etmedi. Süt fiyatına paralel olarak artan yem maliyeti, müstahsili zora soktu. Müstahsilin yem fiyatları altında ezildiğini dile getiren İzmir Ticaret Borsası (İTB) Süt Ürünleri Toptan Ticareti Komitesi Üyesi Ali Koyuncuoğlu, “Müstahsilin kazandığı para yeme gidiyor. Üreticiye yem ile ilgili yeni teşvik ve primler verilmeli” dedi.
“Süt fiyatı müstahsili kurtarmıyor”
USK’nın açıkladığı 13,5 TL çiğ süt tavsiye fiyatının taban fiyat olduğunu belirten Koyuncuoğlu “Çiğ süt 15-15,5 TL civarında satılıyor. Bu fiyat müstahsili kurtarmıyor. Satışlarda ciddi bir gerileme var. Süt zamlarından ne üretici ne tüketici memnun” dedi. Süt fiyatlarındaki artışın büyük firmaları çok fazla etkilemediğini ancak küçük işletmeleri zora soktuğunu belirten Koyuncuoğlu, “Süt zamları ve asgari ücretin artmasıyla beraber küçük esnafın aylık ödemeleri yüzde 40 arttı. Şu an faiz yüksek olduğu için kimse krediye yaklaşamıyor. Haliyle üretici noktasında büyük sıkıntı var” diye konuştu.
“Yemde dışa bağımlıyız”
Süt zammına paralel olarak yem fiyatlarının da arttığını dile getiren Koyuncuoğlu, “Müstahsilin kazandığı para yeme gidiyor. Müstahsile yem ile ilgili yeni teşvik ve primler verilmeli. Yemde dışa bağımlılık var. Dövizdeki artış yem fiyatlarına yansıyor. Yani müstahsil aldığı yemi ikinci kez aynı fiyattan alamıyor. Bu süte ve ete yansıyor. Yani et ve süt birbirine bağlantılı. Sütten kar elde edemediği zaman hayvanlar kesime gidiyor. Kesime gittiği zaman bu sefer süt üretiminde açık oluşuyor. Daha önce bu sıkıntıları yaşadık. Yemde dışarı bağımlılık tamamen azaltılabilir. Kendi meralarımızı daha sağlıklı bir şekilde nasıl kullanabileceğimizin çalışmaları yapılabilir” dedi.
Hayvancılığa önem verilmesi gerektiğini dile getiren Koyuncuoğlu, “Müstahsil yem fiyatları altında eziliyor. Müstahsili ezdirmeyelim ki tüketici de mutlu olabilsin. Geçici değil, kalıcı bir çözüm gerekiyor. Kalıcı bir çözüm için de bir yol haritası çizilip 5-10 senelik periyodlarda sorunlar çözülebilir” sözlerine yer verdi.
“Zincir marketlerin kâr marjlarına sınır konulmalı”
Zincir marketlerdeki süt fiyatlarının tavsiye edilenin çok üstünde olduğunu dile getiren Koyuncuoğlu, “1 kilogram kaşar, 11 kilo sütten oluşuyor. Sütün kilogramının 15 TL olduğunu düşünürsek, kaşar 165 TL’ye mal oluyor. Toplam maliyeti 200 TL’yi bulsa bile marketlerde satış fiyatları 400 TL’ye ulaşıyor. Devletin marketlerin kâr marjlarına bir sınır koyması gerektiğini düşünüyorum” ifadelerinde bulundu.
“Tağşişin önlenmesi için denetimler artırılmalı”
Süt ve süt mamullerinde tağşişin olduğunu aktaran Koyuncuoğlu, “Süt zamlarından sonra tağşiş arttı. Peynirin fiyatının 300 TL’ye ulaşması nedeniyle mutlaka tağşiş ürün oluyor. İzmir’de Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı ekiplerin denetimlerinden memnunuz. Toptancı, perakendeci, şarkütericisine kadar hepsi denetleniyor. Denetimlerin biraz daha artırılması gerekiyor. Çünkü bu ürün merdiven altında üretildiği gibi merdiven altında da satılabiliyor. O yüzden cezalar biraz daha yükseltilebilir” diye konuştu.
