Pazar, Ekim 20, 2024

İŞ GÜVENSİZLİĞİ

Haydi, geniş bir öz eleştiri yapıp içsel bir hesaplaşma yaşayalım diyorum ama hem üzerine alacak olan kimse olduğundan emin değilim hem de hangisini anlatacağımı bilmiyorum…

OSGB diye kurulan ucube sistemi mi?

Nitelikten çok nicelik üzerine kurulu olduklarından ve kalitede yapılması gereken rekabeti rakamlarda yaptıklarından ötürü uzman ücretlerini neredeyse asgari ücrete eşitlediklerini mi?

Sözde mesleği geliştirmek için kurulan bu yapıların mesleği mekanik ve topyekun ticari bir hale getirerek, işveren ve çalışanların nefretini nasıl kazandıklarını mı?

İnsanların gözünde bu mesleği nasıl itibarsızlaştırdıklarını mı?

Belgesiyle birlikte insanlığını da kiralığa çıkartanları mı?

Kurdukları sistemle bir uzmanın ayda 200 – 250 iş yerine hizmet vermesinin önünü açan ve tüm bu işyerlerinde zerre kadar hata kabul etmeyip ve dalga geçer gibi uzmanı hakim karşısına çıkaran yüksek deha sahiplerini mi?

Kurslardan ve uzmanlardan dünyanın harcını toplayıp, onca emek ve para harcayan uzmanlara yapılan haksızlıkları mı?

Acemi ve liyakatsız kişilerin müfettiş sıfatıyla işyerlerine gönderilmesi sonucu ortaya çıkan ve tiyatro sahnelerini aratmayacak olan denetleme enstantanelerini mi?

Değil tecrübe edinmek hayatında iş sağlığı, iş güvenliği gibi kavramları bir kez olsun duymamış insanları sigorta prim günü ile en yüksek seviye uzmanlığa taşımayı mı?

Dernek platform vb. adlar altında mesleği sığlaştıran ve meslek sahiplerine at gözlüğü takmaya çalışan oluşumları mı?

Bu oluşumların sosyal sorumluluk maskesi altında her yıl onlarca birbirinin kopyası olan ve sığlıkta yarışan seminer ve paneller düzenleyerek insanlara masallar anlatıp öte yandan eğitim paketleri ve hizmet satanları mı?

Toplumsal hiçbir çaba içinde olmayıp yalnız derdi maaş ve bir kademe daha yükselerek profesörlüğe çengel atmak olan sözde akademisyenleri mi?

Piyasada iki tane fazladan iş alıp ticaretini geliştirmek için akademiye kapak atıp akademik unvan üstünden rant sağlamaya çalışanları mı?

Uzmanlara ahlaksızlığın da ötesinde sigortadan çalma ve yerlerde sürünen maaşlar teklif edenleri mi?

Doktor diploması ile kendini dünyanın en zeki insanı sanan, entelektüel seviyesi yerlerde gezen, iletişimi sıfır ve çevresinde olup bitenden habersiz, buna karşın en çok parayı alıp hiçbir iş yapmak istemeyen sözde iş yeri hekimlerini mi?

Abuk sabuk eğitimleri olmazsa olmaz gibi reklam edip pazar oluşturan piyasa kurtlarını mı?

Sosyolojiden yoksun, iletişim becerisi ve inovatif düşünme yetisi hiç olmamış, amaç ile aracı bile ayıramayan, kültürel katman ve dalgalanmalardan bihaber, insan psikolojisini asgari düzeyde dahi bilmeyen, tutum – davranış – kuramlar hak getire… 2 kanun maddesi, 3 tane mevzuat ezberleme ve birkaç kişisel ve toplu koruma önlemi bilgisi ile kendini mesleğin en iyisi, en tecrübelisi, hocası, duayeni telakki edenleri mi?

Sınava hazırlıyorum diye kendini hoca sanan kerameti kendinden menkul tiplemeleri mi?

Kenarından köşesinden biraz akademik eğitim aldı diye kendini mesleğin sahibi sayanları mı?

Hangisini?

Birde tabi asgari insani değerler var…

Çünkü insani gelişim olmadan mesleki gelişim olmuyor, olursa da tehlikeli oluyor.

Verilen sözde durmak, ahde vefa, doğru söz söylemek, kalp ile dilin bir olması, dayanışmacı olmak, omurgalı olmak, dik durmak…

İkiyüzlü olmamak, koğuculuk yapmamak, kibirlenmemek, yalan söylememek, menfaate dayalı ilişki kurmamak, yalakalık yapmamak, gıybet etmemek ve birde çağın hastalığı olan, insanları “işin düştüğü vakit aramamak” gibi…

Hangi güvenlikten bahsediyorsunuz?

Yamyamlara can ve mal teslim edilir mi?

Edilmez!

Tüm bu kişilik ve meslek negatifleri düzelirse, o vakit samimi olarak güvenlikten ve sağlıktan bahsedilebiliriz.

Mesleğini dosdoğru yapmaya çalışan herkesi tenzih eder, onunla da kalmayıp hepsine tek tek şükranlarımı sunarım. Siz bu yazınının dışında, başımın üstündesiniz. Unutmayın, memleketin sizin gibi doğru insanlara ihtiyacı her zaman olduğundan daha fazla…

Murat Çağlar

Diğer Yazarlar