Türkiye’deki enflasyonist ortam gayrimenkul sektöründe kira başta olmak üzere birçok alanda fiyatların kontrolsüz artışını beraberinde getirdi. Bu sürecin bir halkası da konut ve devre mülklerde yaşanan aidat bedellerinde yükseliş olarak kendisini hissettiriyor. Hem konutlarda hem de devre mülklerde aidatlar kelimenin tam anlamıyla cep yakıyor. Devremülklerdeki aidat uygulamasındaki gelişmeleri değerlendiren Kakıcı & Şimşek Hukuk Bürosu kurucularından Av. Elvan Kakıcı Şimşek, devre mülk hakkının; müşterek mülkiyet payına bağlı olarak devir ve temlik edilebildiğini ve mirasçılara geçtiğini söyledi. Kakıcı Şimşek, “Bu hakkın kullanımı başkalarına bırakılabilir ve devre mülk hakkının yılın belirli dönemlerine ayrılması ve on beş günden daha az süreli olmaması gerekir. Bağımsız bölüm veya yapı üzerinde devre mülk hakkı kurulduğu ana taşınmaz mal ile bağımsız bölümlerin ve müstakil yapıların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine işaret edilir ve düzenlenecek tapu senedinde de bu husus belirtilir. Üzerinde devre mülk hakkı kurulan yapı veya bağımsız bölümlerin ortak malikleri, aksi sözleşme ile kararlaştırılmamışsa, ortaklığın giderilmesini talep edemezler. Devre mülk hakkının dönem süresi, devir ve teslimi ile istifade şekil ve usulleri, yöneticilerin seçimi ile hak ve sorumlulukları, büyük onarım için ayrılacak dönem, bakım masrafları gibi hususlar, bütün hak sahipleri tarafından imzalanarak resmi senede eklenecek ve tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilecek devre mülk sözleşmesinde belirtilir” dedi.
14 gün içinde devre mülk sözleşmesinden cayma hakkı olduğunu belirten Kakıcı Şimşek, “İlgili kanun ve yönetmelik hükümleri gereğince tüketici, devre mülk sözleşmelerinin kurulmasından itibaren 14 gün içinde herhangi bir sebep göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin devre mülk sözleşmesinden cayma hakkına sahip olmakta” dedi. Ön bilgilendirme formu verme mecburiyeti olduğuna dikkat çeken Kakıcı Şimşek, “Bu şekilde yapılan devre mülk iptalinin Noter aracılığı ile yapılması gerekmektedir. 14 gün geçtikten sonra da cayma hakkı kullanılabilir” dedi.
Öncelikle sözleşmesine feshetmek istemeyen tüketicilerin fahiş aidat artışlarının yeniden düzenlenmesine ilişkin olarak dava yoluna gitme hakları mevcut olduğunu belirten Kakıcı Şimşek, “Fahiş devre mülk aidatlarına ilişkin olarak tüketicilerin her zaman itiraz hakkı mevcuttur. Kullanım yapmak istemeyen ve aidat ödemek istemeyen tüketiciler ise sözleşmelerin feshi, ödedikleri bedelin bugünkü değerinden iadesi, var ise senetlerinin iptali hususunda dava yoluna gidebileceklerdir” dedi.
Devre Mülk Aidatları ödenmezse ne olur?
Aidatların ödenmemesi durumunda karşı taraf bu hususta icra takibi başlatma hakkına her zaman sahip olduğuna dikkat çeken Kakıcı Şimşek, “Bu hususun önüne geçmek için tüketicilerin sözleşmelerini feshetmek isteyip istemediği hususunda bir karara vararak ödedikleri bedelin iadesi hususunda ivedilikle dava yoluna gitme haklarını kullanmalıdırlar. Özetle; Tüketiciler imzaladıkları devre mülk sözleşmesine dayalı aidatların düzenlenmesi, bu hususun dava yolu ile takip edilmesi hususunda çeşitli haklara sahiptir. Aidat ödemek istemeyen tüketicilerin sözleşmelerini feshetme ödedikleri bedeli bugünkü değerinden iade alma hakları da mevcut olup tüketici istediği yolu tercih edebilecek” diye konuştu.
