Serdar@serdarsualp.com.
Danışmanlık yaptığım tekstil şirketinin kapısından gireli henüz iki hafta olmuştu ki aralarındaki, su yüzüne çıkarmamak için büyük gayret sarfettikleri gerginliği fark ettim.
Biri 3 diğeri ise 2 sene önce şirket bünyesine katılmış olan ve kendi kulvarında çok başarılı olduğunu gördüğüm iki yönetici arasında benzerlerine daha önce de şahit olduğum güç savaşları başlamak üzereydi. Konuya biraz daha derinlemesine girdiğim de her ikisinin de bir sene sonra emekli olacağı bilinen Genel Müdür Yardımcısının koltuğuna oynadıklarını fark ettim.
Birisi gözlerini ofisteki herkesin üstünde tutan soğukkanlı, zeki, karizmatik ve acımasız iken diğeri zekâsı ve şefkatiyle ön plana çıkan ancak, rekabetin acımasız doğası gereği zaman zaman duygusal ve endişeli bir karakteri çiziyordu. Bazıları tarafını seçmişken diğerleri kendi geleceklerini güvence altına almak için her iki tarafa da yanaşıyordu.
Bir sene sonrasını düşünmek bile istemedim.
Güç savaşları
Çalışanlar arasındaki güç savaşları, bir iş ortamında farklı çalışanların daha fazla yetki, etki veya kontrol elde etmek için çeşitli taktikler kullanarak rekabet etmeleridir. Bu savaşlar genellikle terfi, tanınma, daha iyi pozisyonlar veya kaynaklara erişim gibi avantajlar için yaşanır. İnsanların kendi pozisyonlarını güçlendirmek veya rakiplerini zayıflatmak için stratejiler geliştirdiği rekabetçi bir ortamı içerirler. Bu, zaman zaman iş ilişkilerinde gerginlik, stres ve hatta çatışmalara neden olur.
Güç savaşlarından herkes zararlı çıkar.
Çalışanlar arasındaki güç savaşlarından bu mücadelenin liderleri de olmak üzere diğer çalışanlar ve şirket zarar görür. Şimdi bunlara bakalım.
- İş Verimliliğinin Azalması: Güç savaşları, çalışanların işlerine odaklanmasını engelleyebilir ve iş verimliliğini düşürebilir. Çalışanlar rekabet yerine işbirliği yapmak yerine, diğerlerini alt etme veya zayıflatma konusunda daha fazla enerji harcarlar.
- Çalışan Memnuniyetinin Düşmesi: Güç savaşları, işyerinde stres, gerginlik ve hoşnutsuzluk seviyelerini artırabilir. Bu da çalışanların işlerinden memnuniyetsizlik duymasına ve motivasyonlarının azalmasına neden olabilir.
- İş Yerinde İletişim Problemleri: Güç savaşları, açık iletişimi engelleyebilir ve çalışanlar arasında güvensizlik ve kuşku yaratabilir. İletişim bozulduğunda, proje başarısızlıkları ve hatalı kararlar daha olası hale gelir.
- Çalışan Sadakatinin Azalması: Güç savaşları, çalışanların şirkete olan bağlılığını azaltabilir. Bu da yüksek işten ayrılma oranlarına ve yetenekli çalışanların kaybına yol açabilir.
- Yaratıcılık ve İnovasyonun Engellenmesi: Güç savaşları, iş yerinde yaratıcı düşünmeyi ve inovasyonu engelleyebilir. Çalışanlar sürekli olarak rekabet içinde oldukları için, yeni fikirlerin paylaşılması ve uygulanması zorlaşabilir.
- Kötü İtibar: Bir iş yerinde sürekli güç savaşları yaşanması, şirketin dışarıya kötü bir imaj vermesine neden olabilir. Bu da müşteri kaybına ve rekabet avantajının azalmasına yol açabilir.
Tüm bu zararlar göz önüne alındığında, işyerinde güç savaşlarının önlenmesi ve sağlıklı bir çalışma ortamının teşvik edilmesi büyük önem taşır. Şimdi de bu türden savaşların çıkmaması için neler yapılabilir ona bakalım.
- Açık İletişim ve Şeffaflık: Şirket kültüründe açık iletişim ve şeffaflık teşvik edilmelidir. Bu, işyerindeki beklentilerin netleşmesine ve yanlış anlamaların önlenmesine yardımcı olunur.
- Adalet ve Objektif Değerlendirme: Terfiler, ödüller ve diğer fırsatlar, iş performansına dayalı olarak objektif kriterlere göre belirlenmelidir. Bu şekilde, liyakata dayalı sistemler oluşturulur ve adil bir ortam sağlanır.
- Eğitim ve Gelişim Fırsatları: Çalışanlara sürekli eğitim ve gelişim fırsatları sunarak, yeteneklerini ve becerilerini artırmalarına olanak tanınmalıdır. Bu, çalışanların kendilerini geliştirmeye odaklanmalarını sağlayarak, rekabet yerine işbirliğini teşvik eder.
- Liderlik ve Rol Model Davranışlar: Yöneticiler, işyerindeki olumlu davranışları sergileyerek ve adil bir liderlik göstererek, çalışanlar arasında güven ve saygı oluşturabilirler. Bu da güç savaşlarının önlenmesine yardımcı olabilir.
- Takım Çalışması ve İşbirliği: İş yerinde takım çalışması ve işbirliği teşvik edilmelidir. Çalışanlar arasındaki iletişimi artırmak, ortak hedeflere odaklanmak ve birlikte başarıyı kutlamak, güç savaşlarını azaltabilir.
- Kurumsal Değerlerin Benimsenmesi: Şirketin belirlediği kurumsal değerlerin benimsenmesi ve uygulanması, çalışanların davranışlarını yönlendirir ve uyumsuzluğu önler.
Bu yöntemler, çalışanlar arasındaki güç savaşlarını önlemeye yardımcı olabilir. Ancak, her organizasyonun kendi dinamikleri ve ihtiyaçları olduğu için, uygun stratejilerin belirlenmesi için şirket içi analizler yapılmalıdır.
Yazımı arada sırada yaptığım gibi işe farklı bir noktadan bakarak, “Güç savaşlarının şirkete bir faydası olabilir mi acaba?” diye sorarak sonlandıracağım.
Evet, çalışanlar arasındaki güç savaşlarının şirkete sağlayabileceği bazı potansiyel faydalar olabilir. Şirketin üretkenliğini ve kalitesini artırabilecek rekabetçi iyileştirmeler, yenilikçi ve inovatif fikirler, performansların iyileşmesi ilk aklıma gelenler. Ancak, bu faydalar genellikle uzun vadeli olumsuz sonuçların yanında göz ardı edilir.
Neticeten, güç savaşları, işyerinde stres, gerginlik, işbirliği eksikliği ve motivasyon kaybı gibi olumsuz etkilere yol açabilir. Bu nedenle, güç savaşlarının kontrol altında tutulması ve sağlıklı bir iş ortamının korunması önemlidir.