Salı, Ekim 22, 2024

Politika İnovasyonun Yönünün Şekillenmesinde Yardımcı Olabilir mi?

Kamu politikası inovasyonun yönünün şekillenmesinde farklı yollarla etkili olur:

Inovasyonla ilgili belirsizliğin ve riskin çok büyük olduğu koşullarda bilimsel ve teknolojik buluşların teşvik edilmesi. Örneğin savunma ve uzay-havacılık teknolojilerinin geliştirilmesine yardımcı olmak için kamu, satın alma işlevini yerine getirir. Riski azaltmaya dönük politikaların en etkin olduğu dönem, buluş yapıldıktan sonraki erken geliştirme aşamalarıdır. Ar-Ge sübvansiyonları, kredi mekanizmaları ve Ar-Ge’ye dair vergi teşvikleri tipik risk azaltmaya dönük politika enstrümanları arasındadır. Teknolojinin erken benimsenmesi amaçlı politikalar, sadece inovasyon riskinin azaltılmasını hedeflemez. Aynı zamanda daha fazla şirketin bu teknolojiyi daha yaygın kullanmasını hedefler. Kamu organları ilgili teknolojinin üretimini artırmak amacıyla devreye girerek, teknolojinin karlı duruma gelebilmesi için yeterli ölçeğe ulaşmaya katkıda bulunabilir.

Kamu riski azaltabileceği gibi doğrudan olmayan bir müdahalede bulunabilir. Bu müdahele ilgili inovasyonu barındıran ürünlerin ve hizmetlerin kullanımını da destekleyebilir. Devlet üreticilere fiyatların düşürülmesi veya tüketicilerin talep yaratması için sübvansiyon ve/veya teşvikler sağlayabilir. Aynı zamanda kamu fonlarıyla teknolojinin benimsenmesini destekleyeecek eğitim programları ile maliyetlerin düşmesine katkıda bulunurken, bu eğitim programlarının aynı zamanda nitelikli işgücünün oluşumuna katkıda bulunmayı da hedefleyebilir. Bu tip desteklerin yaratacağı bir diğer sonuç ilgili alanlarda girişimciliğin geliştirilmesidir.

Veriye ulaşımın nasıl düzenlendiği dahil olmak üzere, dijital teknolojilerle ilgili düzenlemeler sürdürülebilir bir rekabetçi pazarın oluşması için gereklidir ve önemlidir. Rekabetçi pazarın varlığı inovasyonun desteklenmesi ve ödüllendirilmesi için zorunlu bir bileşen olarak görümelidir. Dijital teknolojilerin yaygınlaşam hızı arttıkça, kamu yönetimlerinin düzenleyici ve denetleyici araçlarını gözden geçirdikleri ve uyumlandırdıkları izlenmektedir.

Dünyanın başetmesi gereken büyük sorunlar – iklim değişikliği, eşitsizlik, gıda güvenliğinin sağlanması, pandemilerin önlenmesi gibi – bir kamu malıdır. Özel sektör kendi başına bu sorunları çözecek olan inovasyona dair kaynakları tahsis edemez. Örneğin iklim değişikliği özel sektörün ve kamunun tek bir ekonomik sistem içindeki gayretleri ile de çözümlenemez. Çözüm ancak çok paydaşlı, uluslararası düzlemde koordine edilmiş çalışmalarla olanaklıdır.

Ar-Ge yatırımlarından en üst düzeyde getiri sağlamak için, özel sektör işletmeleri ve girişimciler inovasyon kararlarını vermeden önce her zaman kullanıcı tercihlerini ve teknoloji ile ilgili beklentileri dikkate alırlar. Örneğin, petrol türevi yakıt kullanan ve elektrikli araçlar 20. yzyılın başlangıcında her ikisi de vardı, birlikte mevcuttular. Ancak, kentlerin dışında bulunan bölgelerde elektrik şebeke hatları yeterli değildi. Aynı zamanda akaryakıt kullanan araçları geliştirmek daha düşük maliyetliydi. Sonuç olarak, kullanıcılar fosil yakıtlı araçları tercih ettiler.

Inovasyon kararının başarı düzeyi arttıkça, inovasyonun devrimsel ve dönüştürücü olma özelliğinin de artış gösterme olasılığı yükselir: örneğin mobil telefonlar telefon piyasasını dönüştürdü. Başarılı yenilikleri ortaya çıkarmak üzere yeni şirketlerin ve yeni endüstri kollarının doğduğunu görmekteyiz. Daha az başarılı olan firmaların yerine bu firmalar gelmekte. Kamu yönetiminin ve politika yapıcı kesimin vergilerin tahsisinde belirleyecekleri yöntemi ve inovasyonu desteklemek için tasarlanacak olan politikaların belirlenmesinde tercihlerini yapmaları da göründüğü kadar kolay değildir.

Ekonomistlerin “inovasyonun yönü” olarak adlandırdıkları kavram, bireylerin, firmaların, üniversitelerin ve kamunun hangi teknolojik fırsatın takip edilmesine ilişkin kararların bir bileşimi veya toplamı olarak tanımlanmaktadır. Inovasyonun yönünün kısa vadeli ekonomik yansımalarının neler olduğunu beklenmesi ve koordinasyou göreli kolaydır. COVID 19 ile mücadele etmek için devletler ve şirketler inovasyon yatırımlarını başarılı bir şekilde aşının bulunmasına, onaylanmasına ve toplu üretimine yönlendirdiler. Sonuçta rekor sayılacak bir zaman içinde aşı kullanıma alınabildi.

Selçuk Karaata

Diğer Yazarlar