Cuma, Eylül 20, 2024

Domates Yetiştiriciliğinde Yeni Eğilimler

Hiç yok edilmemesi gereken düsturumuzun, plastik maddeleri çok az, hatta hiç kullanmamak olduğunu unutmadan bu haftaki yazımıza başlayalım. Plastik maddelere naylon, muşambayı da dahil edelim. Son bilgiler ışığında, domateslerin toprağını kırmızı muşamba ile ya da toprak örtüsü ile örttüğünüzde yemiş ya da domates verimini %20 arttırdığınızı biliyor muydunuz? Bundan da iyisi var. Yer örtüsünün rengini mavi yaparsanız, verimi bir az daha arttırmanız da mümkün. Ne dersiniz? Sıkı durun: Kırmızı renkli yer örtüleri sadece domateste değil, çilek, salatalık, bal kabağı, dolmalık biberde de verim artışı sağlıyormuş.

Geçen senelerde, Aspirin püskürtülmesinin domates fidanlarının sağlıklarını iyi biçimde etkilediğinden bahsetmiştik. Bu daha uzun yıllar üzerinde durulacak bir konu. Bunun yanında, hastalıklara dayanıklı domates hibridlerini kullandığınız zaman, doğal olarak daha iyi verim alıyorsunuz ama buraya bir mim koyalım. Gerek domates, gerek diğer sebzelerin toprağında mikoriz(a) denilen ipliksi mantarlar ne kadar çok ise bitki hastalıkları da sizin beyninizi o kadar az rahatsız eder.

İpliksi mantarları dışarıdan bulup getirebileceğiniz gibi, kışın odun parçalarını toprağın üzerine koyarak 2-3 hafta sonra bu parçaları kaldırdığınızda, toprağa deyen kısımlarının altında bu ipliksi mantarların çoğaldığına tanık olacaksınız. İpliksi mantarlar, özellikle alternaria denilen olgunlaşan domateslerdeki siyah lekelerle kendini gösteren hastalığın oluşmasını önlemektedir.

Geçen hafta domateslerin verimini artıran önemli değişkenlerden birinin köklerdeki dallanma artışı olduğunu yazmıştık. Son zamanlarda yazılan birçok makalede, fidelerin daha çok yan ya da çapraz dikilmesini öneriyorlar. Biz de kök sayısını arttırmak için, fidenin 2/3’ünün gömülmesini öneriyoruz. Ancak, taşlı, kayalı ve dikimin zor olduğu bölgelerde, çapraz dikimi düşünebileceğimizi bildirmiştik.

Tekrar etmek gerekirse, domatesler yöntemine uygun dikildiğinde ana gövdesinden de kök oluşturabildiklerini belirtelim. Söz konusu özelliği olan, nadir sarmaşıklardan bir tanesidir. Bildiğimiz kadarıyla kabağın ya da salatalığın böyle bir özelliği yoktur. Kısaca dikerken bir bel ya da kürek palasının uzunluğu kadar toprak kazıp. fidenin 2 çeyreğini toprak altında bırakacak şekilde ve bu ymntemi sadece sarmaşık, diğer deyişle sırık domateslere yapıyoruz. Bitki özsuyu dolaşimini bozmamak için çapraz değil diklemesine dikiyoruz.

Domates için ata yadigarı tohum bulmanız bayağı bir zor. Bari hibrid domates alıyorsanız, adının yanında VFNT ibaresinin olmasına dikkat ediverin. Bu kısaltma, tohumun vertisilyum, fuzaryoz, tütün mozaiği gibi hastalıklara ve nematot adı verilen canlılara dayanıklı olduğu anlamına gelmektedir. Biz bu satırlarda, ata tohumu projelerine destek verdiğimiz için hibrid tohum konusuna fazla da girmek istemiyoruz. Daha önce de bahsetmiştik 10 000 civarında hibrid tohum çeşidi olduğunu da burada belirtelim. Zaman kaybetmeden hibrid ile genetiği oynanmış bitkileri birbirine de lütfen karıştırmayalım.

Şimdiye kadar domates ekildiğinde ya da dikildiğinde domatesin ertesi yıl aynı yere ekilebileceği söylenirdi. Bu sene yeniden dönüşümlü olarak ekilmesini öneren yazılara rastlıyoruz. Kesin bilgi ise domates, patates, biber, patlıcan gibi bitkilerin birbiri ile iç içe ekilmemesi ve dikilmemesi gerektiğidir. Bunun en önemli nedeni ise ayni bitki ailesiinin fertleri oldukları için gelen bir hastalık hepsini etkileyeceğindendir. Yoksa, refakatçi olmalarının birbirleri açısından sorun oluşturmazlar.

Şimdi bu kadar yazdıktan sonra asıl soru şu: Kısıtlı bir yüzölçümünde bitki yetiştirenler ne yapsın. Şu ana kadar yetiştirdiğimiz domates bitkilerinde bizim kafamızı en çok meşgul eden konu bu. Biz her yıl sonbaharda çok bol kompostu bostan toprağına karıştırarak dönüşümlü tarım sorununu aşmaya çalışıyoruz. Daha sonra ilkbaharda, toprağı kazmıyor ya da bellemiyoruz.

Unutmadan son bir sözde gübreleme için söyleyelim. Bahçede ya da saksılarda domates yetiştirenlerin, çok sık olarak sıvı gübre kullandığını biliyoruz. Sıvı gübrelerde azot, fosfor, potasyum oranlarını gösteren NPK sayıları vardır. Çevreye duyarlı bahçe severlerin NPK sayıları 10’u geçmiş sıvı gübreleri kullanmamalarını öğütleyen çevreciler var. Bakalım, yeni bir savaş alanı da sıvı gübreler olacak gibi. NPK sayıları 10’un üzerinde olduğu zaman, bu minerallerin yüksek miktarda yeraltı sularına karışacağı, zaman zaman bazı organizmalarda zehirli etki yaratabileceği söyleniyor.


Bu hafta da çorbada tuzu olanlara bakmayı unutmuyoruz. Okşan Kurç bu hafta sarı Bodrum papatyası (Osteospermum fruticosum) ile Haziran ayını selamlıyor. Aslında o kadar güzel fotoğraflar çekmiş ki, bazıları ışık nedeniyle basılamadı ama olsun. Diğer taraftan Fadime Can hocamız da bizi şımarttı. O ise, bir ağaç minesi ile içimizi açıyor.


Keyifli Bahçeler…..

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar