Perşembe, Eylül 19, 2024

Minik Pusulam

Minik kalpler her zaman hissederler…

Yanıltmadı beni hislerim; emin adımlarla ilerliyor ve ne kadar doğru yolda olduğumu oğlumdaki gelişmeler sonucunda görebiliyordum. Minik adam büyüyor, gelişiyordu. Her şey yolunda mıydı? tabi ki HAYIR…Kimsenin bilmediği küçücük bir kutumuz vardı bizim, başardığımız her parçayı içinde biriktirdiğimiz. Bu kutunun ileride çok işime yarayacağını biliyordum.

Maskeli insanlar ve doğru olmayan birçok cümle.. inanıyorum…güveniyorum.. insanlar bu yolda sana yalan söylemez ki diyorum.. sonrası hayal kırıklığı ;Göremiyorum BİRÇOK ZAMAN.. ama oğlum görüyordu, dili sussa da bedeni benim birçok şeyi görmemi sağlıyordu. O görüyor muydu yoksa hissediyor muydu bunu halen bilemesem de pusulam oğlumun minik kalbiydi.

Daha öncede bahsettiğim eksik,yanlış eğitimler ve bir türlü doğrusu bulunamayan ilaç tedavileri..Yine işte bu sefer doğru kişi dediğimiz doktora aldığımız randevuya giderkenki heyecanımız tarifsiz..içim o kadar umut dolu ki.başka çocukları iyi eden doktor benim oğlumu da iyi edebilirdi.Denemek ile ne kaybedebilirdik.

Eşim daha gerçekçiydi.içinde bulunduğumuz durumu kabullenmiş miydi yoksa pes mi etmişti anlamam mümkün değildi .Sanki başka aileler daha mı çok çabalıyordu,eksik bir şeyler mi vardı bizde.yeni reçete ile doktordan her zaman ki gibi süslü motivasyon konuşması..yolunuz uzun ve meşakkatli,enerjiniz hiç bitmesin sevgili anne..soruyorum o zaman oğlum mu bizim hayatımıza uyum sağlayacak yoksa biz mi onun hayatına mı uyum sağlayacaktık.

Dönüyorum dolaşıyorum hep aynı soru zihnimde.Oğlum Ona ait olmayan bir hayatı yaşıyorsa bizi de alıp ait olduğu hayata götürse olmaz mıydı?? arkama bakmadan giderim,olmayanı oldurtmaya çalışmak bir ömür sürmez miydi? sürüyormuş işte koskocaman 16 yıl..Sondaki ışığı görebilmek için dipsiz kuyudan yukarı tırmanmaya çabalamak..Ya başaramazsam … ya düşersem…

İstenmiyoruz işte toplumun düzenini bozuyoruz rahatsız ediyoruz sesimizle,davranışlarımızla..

Hayatımızın her döneminde ilk olarak da çocukluk dönemimizde kıyaslandık,kıskandık kıskanıldık ,zaman geldi oyuncaklarımızı sakladık..bunları yaşamam diyorken, olmaz dediğim her şeyi yaşatıyordu hayat..kaybettiğimiz insanlığın bana daha birçok oyunu olduğunu da biliyorum artık. çocuğunuz hasta da olsa yetersiz de olsa vicdan birinci sırada olmuyor..seninle aynı gemide olanlar bile ayağın kaysın ve sen düş istiyor..diyorum ya akşam başını yastığa koyduğun zaman en büyük sırdaşın yine SEN sindir.. o günün analizini yaparken yorgunluktan dalarsın ve yeni bir güne merhaba dersin.

Ne güzel bir gün..evimizin yakınındaki yeni okul için haber geldi.iki yıl boyunca yollarında yorgun düştüğümüz cennet okulumuza veda ediyoruz üzgünüz tabiî ki de ama güzel anılar ile bizlere dokunan kahramanlara elveda…oğluma arkadaşlarıyla istiklal marşı sırasına girmeyi öğreten okulumuzu hiç unutmayacağız …ama sayesinde ne kadar güzel işlere imza attık.boş oturmak yerine ürettik ve öğrettik ve farkındalık yarattık. yaralı annelerin yarasına nasıl tuz basıp yollarına devam ettiklerini ve bu yolda daha güçlendiklerini herkese gösterdik.

Minik bir not;ürettikçe mutlu olursun …sen mutlu olursan önce ailen mutlu olur sonra bir bakmışsın çevren musmutlu…

Deniz Atasoy

Diğer Yazarlar