Cuma, Ekim 18, 2024

Dericinin umudu 2025’in ortası

EDMİB Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar, 2025 yılının ortalarına doğru deri ihracatında artış yaşanacağını, bu durumun iç piyasaya yansımasının da 2025’in ortaların doğru olacağını söyledi


KÜBRA CEYLAN

Döviz kurlarındaki artışın enflasyon rakamlarının gerisinde kalması emek yoğun sektörleri ihracatta rekabet edemez noktaya getirdi. Emek yoğun sektörlerden deri ve deri mamulleri sektörü 2024 yılının ilk yarısında ihracatta yüzde 26, 7’lik kan kaybetti. Ege Deri ve Deri Mamulleri İhracatçı Birliği (EDMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Zandar yeni dönemde deri sektörünün beklentileri ve yaşayacağı kayıplarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Zandar, 2025 yılı itibariyle deri sektörünün iyileşme yılı olacağını söyleyerek 2025’in ortaların doğru deri sektöründe büyüme yaşanacağını ifade etti. Zandar, “2023 ile beraber özellikle artan işçilik maliyetleri ve sabit giden kur özellikle deri sektörünü vurdu. Aynı zamanda arz ve talebi etkiledi. Talebin azalmasıyla birlikte sektörde düşüş yaşanmaya başladı. Bu durum sadece kuru etkilemekle kalmadı, taleplerde düşüş yaşanmasına da etkili oldu. Ancak 2025 ile beraber ihracat tarafında yine bir artış yaşanacağını düşünüyorum. Bu durumun iç piyasaya yansıması da aşağı yukarı 2025’in ortalarını bulur diye tahmin ediyorum” dedi. Zandar ayrıca, ihracatçının yüksek işçilik, düşük kurla sektörde devam sağlanamayacağını söyledi.


“Deri ihracatında hareketlilik yaşanacak”

Deri sektörünün 2025 yılındaki beklentileri hakkında konuşan Zandar, “Güncel duruma baktığımızda deri sektörü kış sezonu için kışlık mal teslimatına başladı. Teslimatlar kapsamında kış sezonu için gelen talep, geçen senenin kış ayına göre ortalama bazda yüzde 25 oranında düşüşte. Biz deri üreticileri olarak bu duruma bağlı teslimatlarımızı gerçekleştirdik. Şu anda da gündemimizde yaz sezonu var. Önümüzdeki haftalarda 2025 yılının yazı için organizasyonlar ve fuarları yapılacak. Avrupa Bölgesi’nde (AB) 2025 yılının yazıyla birlikte piyasada bir hareketlilik yaşanmasını bekliyoruz. AB’de deri sektöründe yaşanacak hareketlilikle birlikte, bizim ihracatımızda da ekim-kasım ayıyla bu hareketlerin yansımalarını göreceğiz” dedi. 


“Kur farkı dengelenmeli”

Deri sektörünün kalkınması için kur fiyatlarının dengelenmesi gerektiğinin söyleyen Zandar, “İhracatçılar olarak bizim isteğimiz kur farkının artması veya azalması değil kurun dengeli olması. Ocak ayıyla birlikte döviz kurların yüzde 30-40 oranında mutlaka artması gerekiyor. Yüksek işçilik maliyetlerinin daha da mevcut durumun üstüne çıkması takdirde elimizde bulunan ürünler satılamaz hale gelecek. Ürünler ihracatçının elinde kalacak. Maliyetlerinde yükselmesiyle birlikte şu anda zaten ihracatçı bir satış yapamıyor. Yaşanan kur farkı nedeniyle de dericiler olarak ürün fiyatlandırmalarını Portekiz kur fiyatları üzerinden veriyoruz” diye ekledi. 


“İhracatçının çok fazla işi var”

2025 yılı itibarıyla deri sektöründe büyüme hedefler hakkında konuşan Zandar şu ifadelerde bulundu: “Bu seneki ortalama ihracattaki kaybımız; Türkiye genelinde yüzde 20, Ege Bölgesi genelinde ise yüzde 10 seviyelerinde. Sezonun kapanışındaki durumunda öngördüğümüz rakamlar ise; Ege Bölgesi’nde bu rakamlar eksi yüzde 10, Türkiye geneli ise eksi yüzde 20. Güncel durumda seri sektörü şu anda 2017 senesiyle aynı bağlantıda ilerliyor. Yani 2017 yılındaki satış ve taleplerle aynı doğrultuda ilerliyor. Gelecek sene için konuştuğumuzda ise 2019 yılındaki satış ve talep değerlerine ulaşabileceğimizi tahmin ediyoruz. Ancak 2021-22’deki o yüksek değerleri yakalamak için ihracatçının çok fazla işi var.” 


“Gerçek deri ihracatta fark yaratıyor”

Suni deri üretiminin gerçek deri sektörüne olan etkisini değerlendiren Zandar, deri sektöründe ufak dahi olsa bir gerilemeye sebebiyet verdiğini söyledi. Suni deri ve gerçek deri arasında kıyaslama yapan Zandar, “Gerçek deriye olan talepte bir artış veya azalma da yok. Ancak fiyatı geri çekme bağlamında buna benzer olarak alternatif malzemeler kullanılıyor. Ancak bugüne baktığımızda katma değer bakımında gerçek deri üzerinden ihracat hususunda fark yaratabiliyoruz. Suni deri imitasyon tarzı PU ürünler ürettiğimiz sürece fiyat ve işçilik konusunda Çin ile yarışamayız” diye ekledi. 


“Deri sektörünün zarardan çalışabilecek gücü kalmadı”

2025 yılı için asgari ücretin belirlenmesiyle birlikte üreticinin zarar boyutunun giderek artacağına işaret eden Zandar, şu ifadelerde bulundu: “Ocak ayında yansıyacak asgari ücretle birlikte, yapılacak olan artış üreticiyi olumsuz derecede etkileyecek.  Asgari ücretin artmasıyla birlikte üretici para kazanamayacak, deri üreticisi giderek zarar etme boyutuna erişecek. Bu kapsamda deri üreticisinin gelecek zamlarla birlikte 6 ay daha zarardan çalışabilecek bir gücü kalmadı.”

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM