Cuma, Ekim 18, 2024

“Eczacılık mesleği tehlike altında”

TEİS Başkanı Ecz. Nurten Saydan, birçok eczacının yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda kaldığını ifade etti


Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) 6. Olağan Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimler sonucunda Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Ecz. Nurten Saydan, genel başkanlığa yeniden seçildi. Yönetim kurulu, İsmail Bülent Yılmaz, Satı Sultan Kırışkan, Şule Yılmaz, Ahmet Kaya, Tuğcan Demirdiş, Ali Serdar Koçak’tan oluştu. 

Genel Kurul’un açılışında konuşan Ecz. Saydan, sendika olarak eczacılık mesleğini geliştirmeye önemli katkılar verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini söyledi. Ecz. Saydan, “TEİS; mesleğimizin her türlü baskıya karşı korunması, geliştirilmesi ve mesleki haklarımızın savunulması için vazgeçilmez bir kurum. Üyelerimizin sayısı arttıkça, TEİS’in yaptırım gücü daha da büyüyecek ve meslektaşlarımızın haklarını savunmada daha etkin bir rol üstleniyor. Ülkemizde olduğu gibi tüm gelişmiş ülkelerde de bu tür meslek örgütleri, mesleklerin geleceğini koruyan ve geliştiren en önemli yapılar olarak işlev görüyor. Unutulmamalı ki hiçbir örgüt, tabanının sesini duymadan, üyelerinin taleplerini dikkate almadan ayakta kalamaz” dedi.

Eczacılık mesleğinin tehlike altında olduğunu belirten Ecz. Saydan, birçok eczacının yoksulluk sınırı altında yaşamak zorunda kaldığını söyledi. Ecz. Saydan, “Eczacılar mesleki olarak da birçok sorun yaşıyor. Bunların arasında bulunamayan ilaçlar, kamu kurum indirimleri ve eczacılık fakültesi sayıları ilk sırayı alıyor” dedi. Bulunamayan ilaçlar sorununa çözüm istediklerini belirten Ecz. Saydan, “Emeğimizin birikimi rafımızdaki ilaçlardan oluşan sermayemiz bizlere ait olmakla beraber, aynı zamanda ülkemizin kaynağı ve milli servet. Son zamanlarda basında da yer aldığı gibi ülke genelindeki tüm meslektaşlarımız bazı ilaçların temininde sıkıntı çekiyor ve ne yazık ki hastalarımız mağdur oluyor” ifadelerini kullandı.


“Tedaviler yarım kalıyor”

Ecz. Saydan, şöyle konuştu: “Euro kurunun 38 TL’ye ulaşmış olduğu ekonomik gerçeğine karşın bakanlık tarafından ilaç fiyatları belirlenirken baz alınan euro kuru ancak 17,54 TL seviyesine ulaşabildi. Bu ekonomik gerçekler maalesef tüm sektöre bir yük getiriyor. Netice olarak birçok ilaç bulunamamaya, ‘yok’a girmeye başlamış, ithal edilen ürünler ithal edilmemeye, yeni çıkan ilaçlar ise ülkemize getirilememeye başladı.” 

Global firmaların muadili olmayan (majör) ilaçlarını ülkemizden çekmeye başladığı için hastaların tedavilerinin yarım kaldığını vurgulayan Ecz. Saydan, “Bazı tedavilerde hekimlerimiz ikame ilaç bulamuyor ve daha pahalı bir yöntem olan hastalara özel olarak ithal ediliyor. Yurt dışından ilaç getirmekle adeta taşıma suyla değirmen döndürülmeye çalışılıyor” dedi. Yürürlüğe konulduğu dönem itibarıyla uygulanabilir olan euro kuru uygulamasının artık dönemini fiili olarak kapattığını aktaran Ecz. Saydan, acilen İlaç Fiyat Kararnamesi’nin dönemin ekonomik koşullarına göre güncellenmesi gerektiğine vurgu yaptı.


“Eczacılık eğitimi asla laboratuvarsız olmaz”

İhtiyaç fazlası fakülteler ve akademisyen eksikliğine de değinen Ezc. Saydan, “Türkiye’de 30 bin eczane eczacısı var ve fakültelerde de 25 bin eczacı adayı bulunuyor. Bu durum eczacılık mesleği için işsizlik boyutunu açığa çıkarıyor” dedi. Her yıl 5 bin eczacının mezun olduğunu da hatırlatan Ecz. Saydan, ihtiyaç fazlası eczacılık fakültelerinin açılmasının durdurulmasını ve fakültelerdeki kontenjanların azaltılmasını da istedi. 63 eczacılık fakültesinin yalnızca 29’unun dekanının eczacılık fakültesi mezunu olduğunu dile getiren Ecz. Saydan, “47’si öğrenci alıyor. Eğitim veren eczacılık fakültesinden ise sadece 15’i tam akredite eczacılık eğitimi veriyor. Bu fakültelere eğitim verecek yetişmiş eczacılık eğitimi verecek hocalarımız da bulunmuyor. Yeterli öğretim kadrosunun, laboratuvarın, olmadığı apartman katı tarzı eczacılık fakülteleri ile eczacılık eğitimi verilemez. Eczacılık eğitimi asla laboratuvarsız olmaz” dedi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM