Manisa Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) Genel Müdürlüğü, il genelinde dere yataklarındaki temizlik çalışmalarına devam ediyor. Çevre Koruma ve Kontrol Dairesi Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar ile can ve mal güvenliği koruma altına alınıyor. Bu kapsamda, Turgut Özal Mahallesi sınırlarında tarım arazilerinin içinden geçen dere yatağı da temizlendi. Yapılan çalışma ile yağışlı havalarda tarım arazilerindeki mahsuller koruma altına alındı. Aynı zamanda, bölgede yeni ürün ekecek olan çiftçilerin tarlalarını daha etkili bir biçimde sürmesi sağlandı. Kısa sürede tamamlanan çalışma için bölgede çiftçilik yapan üretici çalışmadan duydukları memnuniyeti dile getirdi.
Çiftçilerin mahsulleri zarar görüyordu
Bölgede çiftliği bulunan Ali Akgönül, yapılan çalışmadan memnun olduğunu ifade ederek, “Yıllardır bu sorun vardı. Yağmur yağdığında yüzlerce tarım arazisi olduğu gibi su içinde kalıyordu. Benim burada çiftliğim var. Orası da suyun içinde kalıyordu. Şehir Hastanesi’nden gelen su, Turgut Özal’dan gelen su, yoldan gelen su olduğu gibi buraya geliyordu. Burası tıkalı olduğu için yıllardır biz bu sorunu çözemedik. Şimdi bir dilekçemizle geldiler. İşimizi çözmeye çalışıyorlar” dedi.
Bölgede pamuk yetiştiren Halit Ünal ise geçmiş dönemde dere yatağının temizlenmesi için defalarca dilekçe verdiklerini belirterek, “Hiç gelmediler. Biz, bu tarlayı amcaoğlumla beraber işliyoruz. Buradan sona kadar biz kepçeyi kendi paramızla yaptırdık, kendi paramızla açtırdık. Belediyeden bir tane ekip gelmedi. Bu seçimde artık belediye de değişti. Ve şikâyetimiz göz önüne alındı. Sorunumuz çözüme kavuştu” ifadelerini kullandı.
Deniz Geyikoğulları, “Manisa Şehzadeler ilçesinde çiftçilik yapıyoruz. İşlediğimiz tarım arazisi yağmur sularından dolayı hendekler tıkalı olduğu için su doluyordu. Biz, burayı işleyemiyorduk. Normalde baharda işlememiz gereken araziyi 2-3 ay sonra ancak işleyebiliyorduk. Dağdan gelen su tarlada doluyor. Kanallar pislik dolu olduğu için şişme yapıyor. Gideri olmuyor. Bunun için belediyemize başvurduk. Arazinin yarısı kuru, yarısı yaş oluyordu. Su dolu oluyordu. Ektiğimiz mahsul de bile sıkıntı yaşanıyordu. Su içinde kalıyordu. Ektiğimiz mahsul zarar görüyordu. Tarlanın yarısını sürebiliyordum, yarısı kalıyordu” diye konuştu. Ömer Geyikoğulları ise “Çalışma yapılmasa buralara su basıyordu. Memnun olduk. Buraya su bastığı zaman sürülmüyordu. Yani biz mağdur oluyorduk” dedi.