Cuma, Kasım 22, 2024

İzmir, saç ekiminde zirveye oynuyor

Op. Dr. Ayşen Usluer: Geçmiş yıllarda daha çok Arap ülkelerinden gelen talep artık Avrupa ülkelerinden de gelmeye başladı

MERT UYGUNER

Saç ekimi, son yıllarda sağlık turizminin önemli bir alanı haline geldi. Türkiye, yüksek kaliteli hizmetleri ve uygun fiyatlarıyla dünya genelinde öne çıkıyor. Yıl içinde  ortalama 1 milyon yabancı, saç ekimi için Türkiye’yi tercih ediyor. Fiyat rekabetinde Türkiye diğer ülkelere göre daha uygun pozisyonda olduğu için en çok tercih edilen ülkeler arasında. Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ayşen Usluer, Ticaret Gazetesine yaptığı açıklamada sağlık turizminin gelişmesi ile birlikte büyük şehirlerde özellikle istanbul, izmir ve Antalya’da gerek saç ekimi gerekse diğer tüm estetik uygulamalar bakımında çok yoğun talep aldığını vurguladı. Op. Dr. Usluer “Bu talepler hem şehrin ulaşım olanakları hem de turistik çekim yapısı ile alakalı. İzmir de bu bakımdan ilk sıralarda yer alıyor” dedi.


“Saç ekiminin sigorta kapsamı dışında değerlendiriliyor”

Saç ekimi dışındaki alternatif tedavi yöntemlerine değinen Op. Dr. Usluer, saç ekimi yapılamayan kişilere saç smilasyonu, saç protezi, hormon içeren sprey tedavileri önerilebildiklerini belirtti. Op. Dr. Usluer, “Saç smilasyonu saç derisine saç teline benzeyen pigmentlerin enjekte edilmesidir. 3 yıl kalıcılığı vardır. 3 yıl sonra  tekrar edilebilir. Saç protezleri kişiye özel hazırlanmış saç derisine yapıştırma yöntemidir. Belli aralıklarla çıkarılıp bakım yapılmayı gerektirir” diye konuştu. Op. Dr. Usluer ayrıca saç ekiminin sigorta kapsamı dışında değerlendirilen bir uygulama olduğunu ve standart özel sağlık sigorta poliçelerinde de yer almadığını aktardı.


“Yurtiçi saç ekimi başvuruları da artıyor”

Saç ekimi bakımından değerlendirildiğinde son 5-6 yıldır giderek artan talepler nedeniyle çok sayıda saç ekim merkezi açıldığını ifade eden Op. Dr. Usluer, “Ben bu taleplerin daha da artacağını düşünüyorum. Geçmiş yıllarda daha çok Arap ülkelerinden gelen talep artık Avrupa ülkelerinden de gelmeye başladı. Bunun yanısıra yurtiçi saç ekimi başvuruları da artıyor. Saç ekimi uygulaması yapılan kişilerde ekimi destekleyici tedaviler; yanısıra göz kapağı estetiği ve yüz bölgesi restorasyonu, çene şekillendirme gibi istekler de birlikte geliyor” dedi.


 Herkes saç ekimi yaptıramıyor

Saç ekimi için yaş aralığının geniş bir yelpaze çerçevesinde olduğunu belirten Op. Dr. Usluer,   bazı kişilere saç ekimi yapılamadığını ifade etti. Op. Dr Usluer, saç ekimi yapılamayan kişileri doğuştan saçı olmayanlar, kalp hastalığı olanlar, 18 yaş altı kişiler, yanık nedeniyle saç kaybı gelişen kişiler, anestezik ilaçlara karşı aşırı duyarlılığı bulunanlar, hemofili hastalığı gibi kan hastalıkları olanlar, çok zayıf ve ince saç yapısına sahip olanlar olarak sıraladı.

Op. Dr. Usluer, “Operasyon sonrası ekim alanında milimetrik kabuklanmalar oluşur. İlk yıkamadan sonra kabuklar dökülmeye başlar. 10 gün içinde kabuklar tamamen dökülür. Ekilen saçların gövde kısmı kabuklar ile birlikte dökülür. Kişi ekim öncesi durumuna döner. 3 ay içinde ekilen köklerden yeni saç gövdeleri çıkmaya başlar. Değişim ancak 6. aydan sonra ortaya çıkmaya başlar. Ekim sonrası 3 gün baş yüksekte yatmak gerekir. Güneş altında fazla kalmamak, ekim bölgesini kaşımamak, 1 ay boyunca alkol ve sigaradan uzak durmak gerekir” ifadelerini kullandı.


Ekilecek greft sayısı ekim fiyatını etkiliyor

Saç ekimi fiyatlarının birçok faktöre bağlı olarak değiştiğini aktaran Op. Dr.Usluer, fiyatın ekilecek greft sayısına (Greft, saç köklerinin küçük gruplar halinde toplanmasıdır. Her greftte ortalama 2-3 saç teli bulunur) ve kişinin sağlık durumu ile ilgili alınması gereken önlemler varsa bunların hazırlıklarına göre belirlendiğini açıkladı. Op. Dr. Usluer, “FUE (saç köklerinin özel bir kalem yardımıyla alınması, ayrıştırılması ve tek tek kanallar açılıp ekim yapılması). DHI ( saç köklerinin özel bir kalem yardımıyla alınması ve direk ekim) ve FUT( saç kökleri deri ile birlikte bant şeklinde çıkarılır) gibi farklı saç ekimi teknikleri var. FUE ve DHI tekniği daha modern ve daha az invaziv bir yöntem, genellikle FUT tekniğinden daha pahalı” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM