Türk insanı gayrimenkulü sever. Çocuklar büyür, okulu bitirir veya iş sahibi olur. Sonra sıra evliliğe gelince hemen onlara bir ev bakmaya başlarlar.
Ülkede satın alma gücü düşüyor deniyor ama konut satışları hız kesmiyor. Enflasyon yüzde yüzlerde dolaşıyor. İnşaatlarda maliyet artışı nedeniyle satışlar yavaşladı deniyor ama durum öyle değil.
TÜİK verilerine göre, Türkiye genelinde konut satışları Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %76,1 oranında arttı, 165 bin 138 oldu. Satışlar daha çok büyük kentlerde yapıldı. İstanbul 24 bin 812 ile ilk sırada. İstanbul’u 15 bin 257 satış ile Ankara ve 8 bin 658 ile İzmir takip ediyor.
Batı illerimize yönelen göçler, insanımızın çağdaş yaşamdan yararlanma çabasının da bir sonucu. Tabii ki Rusların, Ukraynalıların, İranlıların büyük kentlerden daire almasının bir nedeni de bu.
Satın alma imkânı sınırlı olanlar büyük kentlerde daire almak yerine, bu kentlerin çeperlerinde konut dışı gayrimenkul almaya yöneliyorlar. Bunun nedeni de bugünün sınırlı olanaklarıyla alabildikleri arsa veya tarla ile, zaman içinde oturabilir bir yere sahip olabilme umudu. Rakamlar bu konuda yeterli işareti veriyor: Konut dışı gayrimenkul satışları ocak-temmuz dönemleri baz alındığında, 2019’da ise 525 bin 740 adet iken, 2022’de 912 bin 448 adet oldu. Yani 3 yıl içinde neredeyse iki misline yakın bir konut dışı gayrimenkul satışı var.
Konut satışları ise 2024 yılının Ocak-Ekim döneminde 2023’e göre göre %11,9 oranında artarak 1 milyon 112 bin 374 oldu.
Ekonomi kanallarında yeni yılda konut fiyatlarının yükseleceği, bu nedenle şimdi satın almanın zamanı diye haberler yapılıyor. Oysa gerçekte zaten satışlar geçen yıla göre yüzde 11,9 oranında artmış durumda. İkinci el satışlar ve ipotekli satışlar daha hızlı arttı.
Buradan şöyle bir çıkarım da yapmak olası: enflasyonun artışına paralel olarak konut fiyatlarındaki yükselme nedeniyle, bir miktar parası olanlar paralarını değerlendirmek için seçenekler arasında tercihlerini konuta yöneltiyorlar. Dünyada altın fiyatlarındaki durumu, kripto paralardaki beklenmedik değişimler ve borsadaki oyunlar yatırımcıyı konuta, arsaya, tarlaya yöneltiyor.
Yanlış mı? Tabii ki değil. Borsadan tüyo alıp kısa zamanda büyük kar edenler var. Şirket hisselerindeki değişimler konusunda her gün onlarca ekonomi kanalında onlarca farklı yorum var. Vatandaş bazen ne yapacağını şaşırıyor.
Görünen o ki, bu dönemde, ekonomik düzenin içinde çözümlerin önde geleni gayrimenkul gibi gözüküyor. Bir başka soru ise, hangi gayrimenkul, nereden ne zaman, hangi fiyata, hangi boyutta?
Paran var mı derdin var, demeden şöyle söyleyeyim; yatırım yapmak bir sanattır, bir araştırma sonucudur. Gayrimenkul alımı ise sabır isteyen bir yatırımdır, yeter ki şişirilmiş fiyatların farkında olalım.
Pazarda sebze meyvelerdeki çılgın yükselme, yeni yılda konutlar için de olur mu, orasını göreceğiz.