Bülent Uçak, 2024-2025 sezonunda Ege Bölgesi’nde 189 bin ton pamuk üretimi hedeflediklerini aktardı
Yunan Pamuk Birliği ile İspanya Ulusal Pamuk Merkezi ortaklığı ve İzmir Ticaret Borsası (İTB) ev sahipliğinde düzenlenen 7. Akdeniz Pamuk Yolu Etkinliği İzmir’de gerçekleştirildi. Akdeniz coğrafyasının pamuk sektöründeki öncü ülkelerinden Türkiye, Yunanistan, İspanya, İtalya ve Mısır’dan sektör temsilcilerinin katıldığı etkinlikte, Dünya Pamuk Piyasasındaki son gelişmeler üretimden ticarete, pamuktan tekstil ve hazır giyime kadar tüm değer zinciri ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla ele alındı. Toplantıya İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İTB Başkan Yardımcısı Bülent Uçak, Uçak Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Onur Uçak, Yunan Pamuk Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Prodromos Ousoultzoglou, İspanya Ulusal Pamuk Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Paula Romero ve İspanya Ulusal Pamuk Merkezi Eski Yönetim Kurulu Başkanı Monolo Cano katıldı. Toplantıda teknolojinin tarım sektöründe yaygınlaştığı ve böylelikle pamuk sektörünün de büyük dönüşüm etkisiyle hızla değiştiği söylenildi. Dijitalleşmenin, akıllı tarım uygulamalarının, verimlilik artırıcı teknolojilerin ve çevresel sürdürülebilirlik gibi konuların, pamuk üretiminden pamuk işleme ve ticaretine kadar her aşamada büyük bir etki yarattığını söyleyen Kestelli, “Bu nedenle daha çok iş birliği ve daha çok istişarede bulunmamız, bunun içinde daha çok bir araya gelmemiz gereken bir süreci hep birlikte yaşıyoruz” dedi.
Kestelli: Dünyada pamuk üreten yedinci ülkeyiz
Türkiye’nin en büyük pamuk ve pamuklu sanayi sektörlerine sahip ülke konumunda olduğunu belirten Kestelli, “Avrupa ve yakın coğrafyasında, pamuk üretim, tüketim ve dış ticaretinde lider, dünyada ise en büyük yedinci pamuk üreten ve beşinci büyük pamuk tüketen ülkeyiz. Üretimimizin tüketimimizi karşılamaması nedeniyle de en çok pamuk ithal eden ülkeler arasında beşinci sıradayız. Pamuğun temel hammadde olarak kullanıldığı tekstil ve konfeksiyon ihracatımız 33 milyar dolar seviyelerinde ve bunun yaklaşık 21 milyar dolarını Avrupa ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla, Türkiye’nin; geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de bu sektörün en önemli küresel oyuncularından birisi olmayı sürdüreceğini rahatlıkla söyleyebiliriz” diye belirtti.
“Ege Bölgesi dünyada ayrıcalıklı yere sahip”
Ege Bölgesi’nin dünyanın en verimli ve kaliteli pamuk üretiminin yapıldığı coğrafyalardan biri olduğunu dile getiren Kestelli, “Bu nedenle ‘Ege pamuğu’ her daim tüm dünyada ayrıcalıklı bir yere sahip oldu. Hatta, ‘Yüzde 100 Ege Pamuğundan Üretilmiştir’ ibaresi, nihai ürünlerde pazarlama stratejisi olarak kullanıldı” dedi. İTB’nin kurulduğu 1891 yılından bu yana ülkemiz pamuk ticaretinin merkezinde yer aldığını söyleyen Kestelli, “Yaklaşık 200 bin ton olan Ege Bölgesi pamuk üretiminin, yıllara göre değişmekle birlikte 800 bin ile 1 milyon arasında değişen ülkemiz pamuk üretiminin gelecekte sürdürülebilir bir şekilde artırılması için çalışmalarımıza devam ediyor olacağız” ifadelerini kullandı.
“Pamuk ticaretinde fiyat oluşumu tesisi temel görevimiz”
Pamuk ticaretinde fiyat oluşumunu tesis etmek temel görevleri olduğunu belirten Kestelli, “Pamuğun üretilmesinden, işlenmesine, ticaretinden markalaşmasına kadar her alanda aktif bir rol üstlenmeye çalışıyoruz. 70 yıldan daha fazla süredir ilgili kurumlarımızın desteği ile ‘Ege Bölgesi Pamuk Rekolte Tahmin Çalışması’ yaparak sektör temsilcilerini bilgilendiriyoruz. Üstelik 25 yıldır bu çalışmayı uydu görüntüleri kullanarak gerçekleştiriyoruz. 35 bin ton kapasiteye sahip ülkemizin ilk pamuk lisanslı deposu ELİDAŞ ile uygun şartlarda depolama imkanlarını sektöre sağlıyoruz. Ölçüm yeterliliği ICA-Bremen tarafından organize edilen laboratuvarları arası karşılaştırma çalışmasında kanıtlayan İZLADAŞ pamuk lif analiz laboratuvarımız, uluslararası laboratuvar çalışma standartlarında faaliyet göstererek tüm pamuk sektörüne hizmet veriyor. Çok yakın bir zamanda ‘ICA-Bremen Laboratuvar Sertifikası’ için gerekli denetimleri tamamlayacak olan İZLADAŞ laboratuvarımız, ICA Tüzüğü ve Kuralları doğrultusunda kalite anlaşmazlıklarını çözebilen, pamuk endüstrisine bir değerlendirme hizmeti sunma yetisine sahip, uluslararası tahkim laboratuvarlardan birisi olacak” dedi.
Bülent Uçak: 2023-2024’te 830 bin lif pamuk üretimi gerçekleştirildi
Bülent Uçak, 7. Akdeniz Pamuk Yolu Etkinliği’nde Türkiye’nin pamuk üretimi ve ticaretindeki güncel durumu değerlendirdi. 2023 ve 2024 sezonunda Türkiye’de 477 bin hektar ekim alanından yaklaşık 780 bin ton lif pamuk üretimi gerçekleştirildiğini ifade eden Bülent Uçak, 2024-2025 sezonunda ise üretimin yüzde yedi artış ile 830 bin ton olmasını beklediklerini aktardı. Bülent Uçak, “2024-2025 sezonunda Ege Bölgesi’nde ise toplam üretimimizin yüzde 23’ü kadar, yani 189 bin ton pamuk üreteceğimizi tahmin ediyoruz” dedi.
“Ekim alanları yüzde yedi geriledi”
Bölgede ekim alanları yüzde beş arttığını fakat ortalama verim kuraklığının etkisi ile ekim alanlarının yüzde yedi gerilediğini söyleyen Bülent Uçak, “İklim koşullarının etkisi yakından hissedilse de kalitede önemli bir sorun yaşanmadığını söyleyebilirim. Başta Şanlıurfa, Diyarbakır ve Antakya olmak üzere diğer bölgelerimizde ise 640 bin ton üretim olacağını öngörüyoruz. Ancak önemli bir sorunumuz pamuk fiyatlarının üreticilerimizi memnun etmemesi” ifadelerine yer verdi.
“33 milyar dolar ihracat ile tekstilde üçüncüyüz”
Toplantıda konuşan Bülent Uçak, tekstil ve konfeksiyon sanayisindeki yüksek üretim kapasitesi ile Türkiye’nin, sadece Akdeniz coğrafyasının değil Asya dışındaki tüm dünyanın en büyük aktörü durumunda olduğunu vurguladı. Tekstil sektörün mevcut makine parkurunun 200 milyar doların üzerinde olduğu yönünde tahmin edildiğini dile getiren Bülent Uçak, “Toplam 33 milyar dolar ihracat ile tekstilde üçüncü, hazır giyimde ise altıncı en büyük ülkesi konumundayız. Bu sektörler 23 milyar dolar dış ticaret fazlası ile ülkemize en fazla net döviz kazandıran sektörler durumunda. Ülkemizde yaklaşık 1,1 milyon kişi tekstil ve hazır giyim sanayinde istihdam ediliyor. Doğal olarak bu sektörlerin ham maddesi olan pamuk üretimi de bizim için hayati öneme sahip. Türkiye yıllara göre değişmekle birlikte 750 ila 1 milyon ton pamuk üretimi gerçekleştiren bir ülke. 1,5 ile 1,8 milyon ton arasında tüketimimiz olduğunu düşündüğümüzde hemen hemen ürettiğimiz kadar pamuğu ithal etmek durumundayız” diye belirtti.
“Sanayideki sıkıntı pamuk ithalatını ve ihracatını etkiliyor”
Sanayide yaşanan sıkıntının pamuk ithalatı ve ihracat verilerine de yansıdığının altını çizen Bülent Uçak, “İşlerin bugünden çok daha iyi olduğu 2021-2022 sezonunda 1,2 milyon ton pamuk ithalatımız söz konusuyken, bu rakam 2022-2023 sezonunda 883 bin tona, 2023-2024 sezonunda ise 762 bin tona geriledi. 2023-2024 sezonu itibariyle ABD’nin ithalatımızdaki liderliği devam ederken, Brezilya ikinci sırada, sezonluk ortalama yüzde 10-15 arasındaki payla komşumuz Yunanistan en çok pamuk ithal ettiğimiz üçüncü ülke durumunda. İşlerin iyi olmaması nedeniyle ihracatımız bu süreçte yükselmeye başladı. Sezonluk ortalama 70 bin ton seviyelerinde olan ihracatımız, 2022-2023 sezonunda 182 bin tona, 2023-2024 sezonunda ise 295 bin tona yükseldi” sözlerine yer verdi.
“Deprem ekonomik dengeleri bozdu”
Bülent Uçak, son iki yıldır tekstil ve konfeksiyon sanayisinde işlerin nasıl gerilediğini açıkladı. Pandemi döneminde Uzakdoğu’dan yapılan lojistiğin kesintiye uğraması ve maliyetlerin yükselmesi nedeniyle özellikle Avrupa pazarında çok büyük bir avantaj yakaladıklarını söyleyen Bülent Uçak, “Tekstilde işlerin artması ve finansman maliyetlerinin de düşük olmasının etkisiyle yatırımlarımızda ve üretim kapasitemizde ciddi bir artış yaşandı.Bu süreçte tüm emtialar gibi pamuk fiyatları da yükselmiş ve 2022 Mayıs ayında dünya pamuk fiyatları 3,5 doların üzerine çıktı. Bunun sonucunda pamuk ekim alanlarında ve üretimde ciddi artış yaşadık. 2022-2023 sezonunda pamuk üretimimiz ilk defa 1 milyon tonun üzerine çıktı. Ancak, 2022 yılının ikinci yarısından itibaren hem pamuk piyasalarında hem de sanayide yaşanan bu olumlu hava değişmeye başladı. Tüm dünyada enflasyon oranları ve emtia fiyatları gerileme sürecine girdi, pandemi etkisini tamamen yetirdi ve Uzakdoğu piyasaları lojistik maliyetlerindeki düşüşünde etkisi ile eski gücüne yaklaştı. Türkiye’de ise bu dönemde faiz oranlarının baskılanması enflasyonda düşüşü engellemiş, artan enerji ve işgücü maliyetleri tekstil ve konfeksiyon sektörünün rekabet gücünü olumsuz etkiledi. Ekonomide görünümün iyi olmadığı bir dönemde dünyanın son yıllarda yaşadığı en büyük felaketlerden birisi olan 6 Şubat Kahramanmaraş depremi 11 ilimizi kapsayan geniş bir alanda büyük yıkıma neden oldu. 50 binin üzerinde vatandaşımızı kaybettiğimiz, 104 milyar dolar ekonomik maliyeti olan deprem, tekstil sanayimizin en önemli üretim merkezlerinde meydana geldi. Depremin ekonomideki dengelerin tamamen bozulmasına neden oldu” diye konuştu.
“Pamuk tüketiminde yüzde 10 gerileme oldu”
Bülent Uçak, “Mayıs ayında yapılan seçimlerden sonra enflasyonla mücadele amacıyla izlenen yüksek faiz, düşük kur politikası finansmana ulaşımı iyice sınırlamış, başta işçilik olmak üzere artan maliyetler sektörün rekabet gücünü iyice azalttı. Son 1-2 yılda, sektörün toplam istihdamında, ihracatında, ham maddesi olan pamuk tüketiminde yüzde 10 seviyelerinde gerileme olurken bazı sanayicilerimiz üretimlerini Mısır başta olmak üzere farklı ülkelere taşıdı. Tekstil sanayisinde yaşanan bu süreç doğal olarak pamuk sektörünü hem üretim hem de ticarette etkiledi. Sanayide işler azalınca pamuk talebi geriledi, bu durumda yurtiçi fiyatların dünya fiyatlarına göre düşük kalmasının sebep oldu. Genel ekonomik konjonktür nedeniyle sektörde son iki yılda yaşanan bu durumun geçici olduğunu biliyoruz. Ekonomik sorunlar azalıp, işler mutlaka tekrar açılacak” dedi.
“Tohum ıslah çalışmalarına ağırlık vermeliyiz”
Tohum ve ıslah çalışmalarına ağırlık verilmesi gerektiğini söyleyen Bülent Uçak, “Küresel iklim değişikliğinin pamuk üretiminde neden olduğu riskleri minimuma indirmek amacıyla susuzluğa ve kuraklığa dayanıklı, aynı zamanda tekstil sanayinin ihtiyacı olan kalite parametrelerine sahip tohum ıslah çalışmalarına ağırlık vermeliyiz. Rekabet gücümüzün korunabilmesi için yıllık en az 1 milyon ton pamuk üretim hedefimizi gerçekleştirecek çalışmalarımıza devam etmeli, daha çok proje üretmeli, bunun içinde iş birliklerimizi artırmalıyız” sözlerine yer verdi.
Onur Uçak: Pamuk lider olmaya hazır
Toplantıda konuşan Onur Uçak da sürdürülebilir, yenilikçi tarım uygulamaları ve teknolojileri belirleyerek çevresel ayak izlerini azaltarak, pamuk üretiminin gelecek nesiller için dayanıklılığını sağlayabileceğini belirtti. Uçak, “Adil ticaret, kalite güvencesi ve ortak büyüme gibi güçlü sistemler yaratabiliriz. Pamuk sektörü küresel pazarların değişen ihtiyaçlarını karşılayacak, değerli ürünler yaratacak bir lider olmaya her zaman hazır” diye belirtti.
Ousoultzoglou: Talep sorunları sektöre zarar veriyor |
Akdeniz ülkeleri arasında pamuk sektöründe ticari ilişkilerin iyi şekilde kurulduğunu ve gelişmeye devam ettiğini dile getiren Ousoultzoglou, “Pamuk yetiştiriciliği, köklü geleneğimiz, ülkelerimiz arasındaki coğrafi yakınlık, pamuk etrafındaki kültürel ve ticaret mirasımız ve pamuk endüstrisini karakterize eden sorumluluk, ülkelerimizin paydaşlığı ve tüm bu özellikler rekabet yaratmakta ve ortak bir geleceği teşvik etmektedir” dedi.2023’ün zorlu bir yıl olduğunu belirten Ousoultzoglou, son yıllarda pamuk rekoltesini etkileyen iklim değişikliğinin yanı sıra talep sıkıntısının da olduğunu, 2024’te de aynı sorunlarla karşı karşıya kalındığını söyledi. Ousoultzoglou, “Birçok sorunla karşı karşıya kalındı. Ağustos sonunda şiddetli yağışlar oldu. Tüm bunlar hektarda azalma yaratsa da üretimin düşük olduğu bir yıl yaşandı, rekolte 230 bin ton pamuk olarak hesaplanıyor” diye konuştu. Ousoultzoglou, son yıllarda pamuk rekoltesini etkileyen iklim değişikliğinin yanı sıra pamuk piyasasında fiyatlardaki düşüşe rağmen talep sorunlarının sektöre zarar verdiğini, pamuğun tanıtılmasına, reklamının yapılmasına ve doğal ürünlerin desteklenmesine ihtiyaç olduğunu aktardı. |
Romero: İspanya’nın sürdürülebilir üretime ihtiyacı var |
İspanya’daki pamuk üretim sektörünün gelişiminden bahseden Romero, pamuk ekilen alanlarda 2005’te artış, 2010 sonrasında iyileşme ve stabilleşme yaşandığını, 60-70 hektar pamuk ekildiğini söyledi. Romero, “2014-2019’da farklı zirveler oldu, daha iyi üretim koşularının tepkisini gördük. En büyük düşüş 2023 yılında yaşandı. Bu da ülkemizde yaşanan susuzluktan dolayı oldu. 2024 yılı için tahminlerimiz üretimde iyileşme yaşanacağı ama önceki yılların zirvelerine göre aşağıda kalacağımızı gösteriyor. Marketin kötülüğü, çevresel koşullar ve evrimleşen tarım politikanın etkiler var. İspanya’da sürdürülebilir üretim ihtiyacı görülüyor. Su rezervuarımızın sınırlı kapasitesi nedeniyle sulamaya ihtiyaç duyulan bölgelerde zorluklar yaşanıyor. Rezervuar ve pamuk üretiminde doğrudan bir ilişki var. İspanya’daki pamuk üretimi sorunlarına karşı koymak için stratejik planlar ve sürdürülebilir su yönetimi politikaları uygulamaları yapmamız gerekiyor” diye konuştu. |
Cano: Kuraklık sorunumuz var |
El birliğiyle daha iyi bir pamuk üretileceğinin olacağını altını çizen Cano, toplantıda İspanya’daki pamuk üretimini değerlendirdi. Pamukta farklı şeyler yapmaya çalıştıklarından bahseden Cano, “Bir örneklik yaratmaya çalışıyoruz ve yine aynı kaliteyi yaratmaya çalışıyoruz. Tabii ki böylece stabil bir üretim yaratmaya çalışıyoruz. Bütün pamuklarımızın tabii bir sınıflandırması var ama homojenite yaratmaya çalışıyoruz. Dünyada şu anda izlenebilirlik çok önemli. Pamuğun her bir balyası hangi tarladan, hangi çiftçiden geliyor bunu anlamaya çalışıyoruz. Çünkü tüketiciler bunu öğrenmeye çalışıyorlar. Ve de yine yapmaya çalıştığımız bir başka noktada iyi tarım uygulamaları yapmak. Bu çok önemli çünkü çevre çok önemli. Biz bu sebeple gene bizim pamuğumuzun yüzde 95’i zaten İspanya tarafından ulusal bir şekilde etiketlenip kayıt altına alınıyor. Bu da amaçlarımızdan bir tanesi. Bizim pamuğumuzun yüzde 100’ü GDO’suz. Tabii ki bazı problemler yaşıyoruz. Son birkaç yıldır iklim değişikliğinden dolayı kuraklık sorunumuz var. Belli bölgelerde bunlar çözülmeye çalışılıyor. Su kapasitesi artırılıyor ve de iki katına çıkarıldı. Normal sezonda artık yılda 55 bin tondan daha fazla üretim yapmaya başladık. Farklı sebeplerden dolayı çok fazla haksız rekabet var. Çünkü çok fazla mevzuatlar, düzenlemeler var. Böylelikle bu mevzulardan dolayı diğer ülkelerle rekabet edemiyoruz” dedi. |