Cumartesi, Temmuz 5, 2025

Döngüsel ekonomiye geçişte 4 başlık

Günümüzde ‘önle-azalt-yeniden kullan-geri dönüştür’ anlayışına sahip olan uzun vadeli döngüsel ekonomiye geçişin önemi arttı

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın süreli yayını olan Anahtar Dergisi’nin ‘Yeşil Dönüşüm ve Döngüsel Ekonomi’ başlıklı yeni sayısı yayımlandı. Yeni sayıda Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Daire Başkanı Sabriye Ayhan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Fatih Turan’ın kaleme aldığı ‘Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planının Döngüsel Ekonomiye Geçişe Etkisi’ makalesinde Türkiye’nin döngüsel ekonomiye geçişteki yol haritası ele alındı. Makalede dünyadaki ülkeler gibi Türkiye’nin de Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın öngördüğü kapsamlı değişikliklere uyum sağlayarak, küresel rekabet gücünü koruyabilmesi ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin desteklenmesi amacıyla adım attığı kaydedildi.

‘Al-kullan-at’ prensibine dayanan doğrusal ekonomik sistemde değerin çok ürün üretip satılmasıyla yaratıldığından bahsedilirken, bunun değiştiğine değinildi. Günümüzde ‘önle-azalt-yeniden kullan-geri dönüştür’ anlayışına sahip olan uzun vadeli döngüsel ekonomiye geçişin öneminin arttığı belirtildi. ‘Önle-azalt-yeniden kullan-geri dönüştür’ anlayışı, döngüsel ekonomiye geçişte 4 başlık olarak öne çıktı. 


Eko tasarım ve yeniliğe odaklanılması zorunlu oldu

Makalede dünyadaki ekonomik büyüme, üretim artışı, şehirleşme ve nüfus artışının giderek artan miktarda doğal kaynak tüketimine ve bunun sonucunun atık üretimine yol açtığı belirtildi. Doğal kaynaklardan sağlanan üretimin insanlara yetemeyecek duruma geldiği kaydedilirken, dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 9,8 milyara, 2100 yılında ise 11,2 milyara ulaşacağı beklentisi aktarıldı.  Bu durumun sorun üreteceği ifade edilirken artık eko tasarım, yatırım ve yeniliğe odaklanılmasının zorunlu hale geldiği vurgulandı. Türkiye’nin de 2053’e kadar iklim nötr ülke olma vizyonu doğrultusunda doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye geçmesinin önemi üzerinde duruldu. 

‘Al-kullan-at’ prensibine dayanan doğrusal ekonomik sistemde değerin çok ürün üretip satılmasıyla yaratıldığından bahsedilerek, günümüzde ‘önle-azalt-yeniden kullan-geri dönüştür’ anlayışına sahip olan uzun vadeli döngüsel ekonomiye geçişin öneminin arttığı belirtildi. Döngüsel ekonomi ile kirliliğin önlenip, atık oluşumunun en aza indirilerek malzemelerin ürün döngüsüne geri döndürülmesinin amaçlandığı aktarıldı. Ayrıca değerlerin uzun süre korunmasının hedeflendiği aktarıldı. Döngüsel ekonomi ile ayrıca ham madde maliyetinin en aza indirileceği, atık kavramının ortadan kaldırılacağı, sağlıklı bir ekosistem oluşturulacağı ifade edildi.


Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum için plan yapıldı

Dünyada döngüsel ekonomi modeline geçiş için eylem planları hazırlandığı, döngüsel iş modeli geliştirildiği, yeşil ürünleri satın almanın öne çıktığı belirtildi. Eylem Planı ile Avrupa Birliği’nin uluslararası ticaret ilişkilerini şekillendirecek düzenlemelerin Türkiye’nin küresel rekabet gücünün korunmasını sağlarken, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin desteklenmesi açısından da önemli olduğu kaydedildi.              

Türkiye’nin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından yürütülen proje çalışmalarında döngüsel ekonomi açısından güçlü bir potansiyele sahip olduğunun görüldüğüne değinildi. Döngüsel ekonomiye geçiş için endüstriyel simbiyoz ağlarının oluşturulması, bu ağlardan döngüsel ekonomiye geçişin desteklenmesi, çevresel etkinin azaltılması, ekonomik ve sosyal değerlerin artırılmasının da gerektiğinin altı çizildi. Sektörel dönüşümün desteklenmesi, çevresel etkinin azaltılması, ekonomik ve sosyal değerlerin artırılması gibi başlıklarda Türkiye’nin güçlü adımlar atabileceği vurgulandı.


Döngüsel ekonomiye geçiş, tüm paydaşlarla gerçekleştirilecek

Döngüsel ekonomiye geçişte Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi ve Eylem Planı’nın en önemli bileşenleri şöyle sıralandı: Sürdürülebilir kaynak yönetimi, yenilikçi iş modelleri ve istihdam yaratma fırsatları. Bu fırsatların da eylem planında yer alan mevzuat, altyapı ve teşvikleri içeren eylemlerin uygulanmasıyla gerçekleştirmesinin planlandığına dikkat çekilirken; döngüsel ekonomiye geçişin sanayicilerden akademisyenlere, sivil toplum kuruluşlarından gençlere kadar tüm paydaşlarla gerçekleştirileceği ayrıca belirtildi. 

Eylem Planında öncelikle ambalaj, batarya ve araçlar, elektronik ve bilgi iletişim teknolojileri, gıda ve biyokütle, inşaat ve binalar, plastik ve tekstil sektörlerinin öncelikli olarak ele alındığı kaydedildi. Eylem planının bu sektörler üzerinde genel olarak işletme ve yatırım maliyetlerinde artışa yol açacağı ifade edildi. Bu artışın da çevresel maliyetlerde azalma ile telafi edilebileceği, ayrıca istihdama da olumlu etkisi olacağı öngörüldü.


Plan, kaynak tüketiminde azalmaya yol açacak

Hazırlanan eylem planının uygulanmasıyla ve somut çıktılara erişilmesiyle Türkiye’nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine önemli bir katkı sunulacağı vurgulanırken, bu katkılar makalede şöyle yer aldı: “Kaynak tüketiminde azalma, karbon ayak izinin düşürülmesi, yeni istihdam alanlarının oluşturulması ve uluslararası rekabet gücümüzün artırılması gibi olumlu etkiler öngörülüyor.” Uzun vadede ise döngüsel ekonomiye geçişin ekonomik büyüme ile çevresel sürdürülebilirliği aynı potada birleştiren güçlü bir model oluşturması beklendiği paylaşıldı. 

Ulusal Döngüsel Ekonomi Stratejisi’nin altı ana stratejik hedef içerdiği de belirtilirken, bunlar şöyle açıklandı: “Sürdürülebilir ürün tasarımı için çevreye duyarlı kriterlerin belirlenmesi, yeşil aklama (greenwashing) ve yeşil beyanların doğrulanması, geri kazanım, onarım ve yeniden kullanım sistemlerinin yaygınlaştırılması, öncelikli yedi sektör (ambalaj, batarya ve araçlar, elektronik, gıda ve biyokütle, inşaat, plastik ve tekstil) için özel düzenlemeler ve Ulusal Yeşil Taksonomi ile yatırım kriterlerinin belirlenmesi.” Döngüsel ekonomiye geçiş sürecinin kapsayıcı iş birliği, güçlü mevzuat altyapısı, etkili teşvik mekanizmaları ve sürekli eğitim ile mümkün olacağı da kaydedildi. 

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM