Pazartesi, Temmuz 14, 2025

İşler: Yeni düzenleme çalışanı ve sektörü koruyor

Mehmet İşler, turizm çalışanlarının hafta tatili hakkını koruyan yeni düzenlemenin yanlış anlaşıldığını, çalışanları mağdur etmediğini aksine daha verimli dinlenme imkânı sunduğunu belirtti

Ege Turistik işletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, turizm sektöründe çalışanlarla ilgili olarak TBMM’de kabul edilen yeni düzenlemenin yanlış değerlendirildiğini, mevcut İş Kanunu’nda yer alan ‘haftada en az bir gün izin’ uygulamasının turizm sektöründe geçerliliğini yitirdiği yönündeki iddiaların kamuoyunda hak gaspı gibi yansıtılmasının doğru olmadığını açıkladı. Kendisine her kesimden konu ile ilgili yoğun şekilde sorular geldiğini ve açıklama zorunluluğu doğduğunu belirten İşler; düzenlemenin çalışanın tatil hakkını koruduğunu, izin kullanımında ki esneklikle yoğun sezonda hizmet kalitesinin sürdürülebilmesine olanak sağladığına dikkat çekti.


Çalışanın hakkı güvence altında

Turizmde Hafta Tatili Düzenlemesi’nin hem çalışan hem sektör açısından olumlu değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen İşler, “Turizmde getirilen hafta tatili esnekliği, çalışanın tatil hakkını korurken, yoğun sezonlarda sektörün hizmet kalitesini sürdürebilmesine katkı sağlıyor. Düzenleme, turizm çalışanlarını mağdur etmiyor, aksine daha uzun ve verimli dinlenme imkânı yaratıyor. Son günlerde bazı haberlerde, turizm sektöründe çalışanların tatil hakkının ellerinden alındığı, çalışanların mağdur edildiği yönünde ifadeler yer almakta ve kamuoyunda yanlış bir algı oluşuyor. Oysa 4857 sayılı İş Kanunu’nda yapılan düzenleme, turizm sektörünün dinamiklerine uygun olarak hem çalışanların haklarını korumak hem de sektörün sürdürülebilirliğini sağlamak amacını taşıyor” dedi.


Tatil hakkı devam ediyor

Mevcut kanunlara göre işçilerin haftada 45 saat çalışmaları durumunda yasal olarak bir günlük hafta tatili hakkını elde ettiklerini belirten İşler, işçilerin bu tatili, çalışılan haftanın yedi günlük süresi içinde kullanmak zorunda olduklarını kaydetti. İşler, “Yani 6 gün çalışan bir işçi, 7’inci gün mutlaka hafta tatiline çıkar. Yeni düzenleme ise turizm sektörünün mevsimsel ve dönemsel yoğunlukları göz önünde bulundurularak yapıldı. Özellikle yaz sezonu gibi tam doluluk yaşanan dönemlerde, konaklama tesislerinin hizmet kalitesini koruyabilmesi için zaman zaman personel planlamasında esnekliğe ihtiyaç duyuluyor. Bu nedenle kanunla getirilen yenilik şu: Turizm işletme belgeli konaklama tesislerinde çalışan işçiler, yazılı onay verdiği takdirde, hafta tatilini kazandığı günü takip eden dört gün içinde kullanabilir. Örneğin; pazar günü tatil hakkı doğan bir çalışan, talep ederse tatilini Pazartesi, Salı, Çarşamba veya perşembe günü kullanabilir. Çalışanın isteğine, kişisel planlarına veya işin yoğunluğuna göre tatilini kullanacağı gün belirlenebilir” diye konuştu.


10 +1 iddiaları

Kamuoyunda ‘10 gün çalışıp 1 gün izin yapacaklar’ şeklinde yer alan iddiaların gerçeği yansıtmadığını ifade eden İşler, “Kanun metnine göre hafta tatili, hak edildiği tarihi takiben en geç 5’inci gün kullanılmak zorunda. ‘10 gün’ ifadesi ancak şu şekilde doğabilir: Çalışan, ilk haftaki tatilini en fazla 4 gün erteleyebilir ve isterse ikinci haftaki tatiliyle birleştirebilir. Böylece haftada 1 gün tatil yapmak yerine, iki haftalık tatilini birleştirerek 2 gün dinlenme hakkı elde edebilir. Bu tamamen işçinin yazılı onayına ve talebine bağlı. İşveren tek taraflı olarak bu kararı veremez. Yeni düzenleme, çalışanı koruyacak şekilde tasarlandı. Çalışanın sadece, hafta tatilini ertelemeyi kabul ettiği günlerde normal çalışması, fazla mesai olarak ücretlendirilmez. Ancak o gün yapılan çalışmanın, örneğin günlük 8 saati aşan kısmı varsa, bu aşan süre fazla mesai olarak ücrete tabi olur. Dolayısıyla çalışan asla ücretsiz çalışmaya zorlanamayacaktır, zorlanamaz” diye aktardı.


Çalışan da sektör de kazanacak

Yapılan düzenlemenin çalışanlara hafta tatilini yoğun sezon sonrasında daha uzun dinlenme imkânı sunmanın yanı sıra, ailevi, kişisel veya sosyal planlarına göre tatili farklı bir güne erteleme fırsatı da tanıyacağını belirten İşler, “Yasal hakkın kaybolması söz konusu değil. Sadece kullanma zamanını esnekleştirecek, onay verdiği bu uygulamadan, 30 gün önceden haber vererek vazgeçebilecek. Sektöre ise, özellikle tam kapasiteyle hizmet verilen sezonlarda, işgücü kaybı yaşanmadan hizmet sürekliliği sağlayabilme ve kalifiye personelin sektörde tutulması imkânı verirken, müşteri memnuniyetini ve hizmet kalitesini koruyarak rekabet gücünü arttıracak” diye konuştu.


Yanlış ifade ve haberler çalışana da sektöre de zarar verir

Turizm sektörünün ülke ekonomisi için önemli bir gelir kaynağı olduğunu ve istihdamın büyük bir kısmının turizm çalışanlarından oluştuğunu ifade eden İşler, “Yanlış bilgilendirme, çalışanları sektörden uzaklaştırma riskini getirir. Oysa yeni düzenleme, çalışanların hakkını ortadan kaldırmak değil, tam aksine daha verimli dinlenebilmesini sağlamak için seçenek sunuyor, sektörün yoğun sezonlardaki zorluklarını aşmasına da destek olma gayesini güdüyor. Çalışanlarımızın hakları yasal güvence altında ve bu düzenleme kesinlikle tatil hakkını gasp eden bir uygulama değil. Sadece çalışan onayı ile devreye giren ve çıkan, gönüllülük esaslı esnek bir model. Turizmciler olarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına, bu hususların altını çizme gereği duyuldu” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM