Cumartesi, Kasım 23, 2024

Enflasyon, faiz, kredi ve okul ücretleri

Ocak ayının ilk haftası beklenen en önemli veri Aralık enflasyonun rakamı idi. Son üç aydır %80’lerin üzerinde dolaşan enflasyon, 2021 Aralık’taki aylık %13,58 fiyat artışı yıllık hesaplama dışında kaldığı zaman 2022’nin enflasyonu hangi oranda gerçekleşecekti? Şahsen %1,5 civarında beklediğim rakam %1,18 olarak geldi ve 2022 yılı enflasyonu da TUİK’in verilerine göre %84,29’dan 20 puandan fazla gerileyerek %64,27’ye düştü.


Tabi ki sevindirici

Yıllık %65’in altına düşmesi eğilimin istikameti açısından tabi ki sevindirici. Halen 2022’nin Ocak ayındaki %11,10 aylık artışın hesaplamada olduğunu dikkate alırsak, Ocak 2023 rakamının bunun altında kalması, yıllık enflasyonun daha da gerilemesine neden olacaktır.

Asgari ücrete yapılan %54,5 oranındaki zam, vergi harç vs. bir çok kalemde yeniden değerleme oranı olan %122’ye göre yapılan bazı zamların etkisi ile Ocak ayı çok düşük çıkmasa bile %2’de kalması yıllık enflasyon rakamını %50,80’e indirecektir. %1,4 çıkarsa rakam %49,91’e gerileyerek %50’nin altına inmiş olacaktır. Karayolları otoyol ücretlerine zam yapılmaması, doğalgaz ve yapılması gerekli bazı zamların ertelenmesi ve bütçeden karşılanması, belki ücret zammının yansımalarını kompanse ederek rakamı düşük çıkarabilir ve yukarıda belirttiğim düşüş meydana gelebilir.

Ancak…

Ancak 2023 yılı için hükümetin hedefi gibi görünen %25’i yakalamak için aylık ortalama fiyat artışının %1,87’nin altında kalması gerekmektedir. 2022 yılının aylık ortalama fiyat artışı %4,26 olarak gerçekleşti. Bu geçmişteki rakamı dikkate alırsak, hedef büyümede gerileme ve ekonomide durgunluk olması kaçınılmaz görülüyor. Seçim yılı olması buradaki hedefe ulaşmayı zorlaştıracak bir diğer faktör.

Nitekim inşaat sektöründe, tarımda kredi kolaylığı sağlayacak bazı faiz indirimleri ekonomide hareketliliğin gelmesi için alınan kararlar olarak görülüyor. Ancak burada faizler ne kadar düşük olarak değerlendirilse de geri ödeme rakamları özellikle düşündürücü.

İnşaat sektörünü ele alalım. Aylık %0,69’dan yıllık %8,6 oranındaki faiz cazip gözüküyor. Ama inşaat maliyetlerinin son 15 ayda ciddi şekilde arttığı dikkate alınırsa, kullanılması gereken kredinin geri ödemesi de o nispette zor olacak gözüküyor.

Örnek olarak verirsek, 1 milyon lira kredinin geri ödemesi, sadece faiz dikkate alındığı ve diğer masrafların eklenmediği hesaplanırsa aylık 9.906 liraya geliyor. Gelirin %40’ını geçmemesi şartını dikkate alırsak, bu krediyi ancak 25.000 TL aylık geliri olan bir kişi ya da aile kullanabilecek. 15 yıl içinde ödenecek para 1 milyon 783 bin lira olurken toplam ödemenin %44’ü faize gitmiş olacak.

Piyasa rayiçlerine göre fiyat oluşursa…

Bu rakamı oransal olarak büyültüp küçültebilir ve düşündüğünüz rakama göre ödemenin ne olacağını görebilirsiniz. Enflasyon yüksek olursa üçüncü ve dördüncü yıldan sonra bu rakam sabit kalacağı için geliriniz içindeki payı da azalacak ve ödemek kolay olabilecektir. Tabi burada en önemli olgulardan bir tanesi de yapılacak olan konutların fiyatları olacaktır. Piyasa rayiçlerine göre fiyat oluşursa, bazı bölgelerde orta gelirlilerin bile ulaşamayacağı ödeme rakamları ortaya çıkabilir.

Beyin cimnastiği…

Sadece bir beyin cimnastiği için mukayese yapmak gerekirse, ABD’de şu anda konut piyasasında faizler ciddi bir şekilde yükselerek yıllık %6,5’i geçmiş durumdadır. Pandemi döneminde bu rakam %3,5 civarında idi. Ancak ABD’de konut kredilendirilmesi genelde 30 yıllık süreler için yapılıyor. Buna göre hesap yaparsak, 1 milyon dolar için 30 yıl boyunca aylık 6.320 dolar ödeyip, toplamda 2 milyon 275 bin dolar ödemek gerekecek. Bu da toplam ödemenin %56’sı faize gidecek demektir. Aynı miktarı pandemi döneminde %3,5 faizle almış olsanız aylık 4.490 dolar ödemeyle toplamda 1.616.560 dolar ödeyip, faiz ödemelerinin toplam içindeki payı da %38’de kalmış olacaktı.

Okul ücretlerine gelince…

Bir diğer konu, yılın ilk haftasında alınan kararla okul ücretlerine %65 zam yapılması oldu. Bir çok kişi bunu yüksek buldu ki doğrudur. Sonuçta bu para veliler tarafından karşılanacak. Ancak olayın detayına ve geçmişine baktığımızda özel okulların fiyatlarına ilk müdahale geçen yıl yapıldı. Ücret yönetmeliğine göre okul ücretleri TEFE + ÜFE toplamının ikiye bölünmesi ve bunun üzerine 5 puan eklenmesini öngörmekte idi. Ancak 2022 yılında açıklanan ücretlerde %36 oranında bir tavan konuldu ve bir çok okul da bu nedenle çok zor durumda kaldı. 2022’de sadece asgari ücrete yapılan zammın %95 olduğu ve özellikle de eğitim kurumlarında ücret toplamının giderlerin en az %70’ini oluşturduğu dikkate alınırsa bu kararın okulların mali dengesini nasıl bozduğu görülebilir.

Bu yıl asgari ücrete yapılan zammın da %54,5 olduğunu dikkate alırsak, 2022 başından günümüze toplam %179 oranında bir ücret artışı karşımıza çıkar. Okul ücretleri ise aynı dönemde son artışla %124 artmış olacaktır. Bir yandan okulların mali tablosu, öte yandan velilerin gelirleri ve ödeyebilecekleri rakamlar arasındaki denge ele alınırsa, bu yılın da özel okulların kolay bir yıl geçirmeyeceklerinin işareti olarak kabul etmek gerekecektir.

Ahmet Sukuti Tükel

Diğer Yazarlar