Perşembe, Eylül 19, 2024

Sebzeleri Toplama Zamanını Nasıl Bileceğiz?

Sonbaharın başlangıcı, yağışı ve nemi de beraberinde getirdi. Kıştan önce, yağışlarla doğa bir kendine geldi. Bahçecilik, bostancılık yapıyorsanız sebzeleri, buna domates gibi sebze-yemişleri de ekleyebilirsiniz; ne zaman toplayacağınızı bilmelisiniz.


Tohumları çimlendirmeniz, sonra bakıp sulamanız, büyütmeniz çok güzel ama, sonuçta bütün bunları ürün almak için yapmıyor musunuz? Örneğin, havuçları yazın ortasını geçtkten sonra toplamanızda hiçbir sakınca yoktur. Kök-sebze oldukları için, erken ürün toplama durumunda olabilecek en kötü durum, havuçların biraz ufak olmalarıdır. Turplar ise, ekildikten 3 ile 6 hafta sonra çıkarıp yenilebilir. Daha da beklerseniz lifli ve acı hale gelir. Turp ekiyorsanız, yapraklarının da yenebileceğini unutmayın.

Genel olarak baktığınızda, ürün toplamada en basit yöntem manavda, büyük alışveriş merkezlerinde (hipermarket ve süpermarket kelimelerinin aynı şeyi ifade ettiğini söylemeden geçmeyelim) satılan yemiş, ya da sebze görüntüsü oluştuğunda bunları toplama zamanı geldi demektir. Biliyorsunuz, bahçıvanların ürün toplama konusunda neredeyse gelişmiş bir altıncı hisleri vardır.

Yalnız unutulmaması gereken şudur: Bir çok yemiş ya da sebze, zamanından biraz önce toplanır. Örneğin sakız kabaklarını, fasulyeyi, mısırı, kıvırcık salatayı zamanından biraz önce toplayabilirsiniz. Domatesi de buraya koyabilirsiniz. Bahçenizde Roma domates varsa, işte onları tam zamanında toplayın. Bu arada tekrar edeyim. Domatesler, çalı domates ile sarmaşık yani sırık domates olarak iki ana bölüme ayırabiliriz. Çalı domateslerin hepsi aynı anda yazın ortasında olgunlaşırlar. Sırık domatesler ise, ilk donlara kadar yemişlerini vermeye devam ederler.

Domateslerin, aslında yemiş (meyve) olduklarını unutmadınız değil mi? İlk donlardan önce yeşil domatesleri toplayarak turşu yapabilirsiniz. Hafif kırmızı olanları ise, gazete kağıdına sararak, kuru, ışıksız, hafif ılık odada kızarmaya bırakabilirsiniz. Yeşil olanların kızarması ne denerseniz deneyin pek olanaklı değildir. Gerçekte domates, hafif yumuşak ve tümü kızardığı zaman tam olgunluğa erişmiş demektir. Ha biraz daha kızarsın şekerle dolsun diye beklemeyin. Asalaklar, böcekler çok yumuşayan domatesleri daha kolay delerek içlerine girebiliyorlar.

Diğer sebzelere göz attığımızda, salatalık ve hıyarlar istenen boya ulaştığında toplanmalıdır. Fazla beklediğinizde bu sebze-yemişler, sararır, tohumları belirginleşir, acılaşırlar. Sakız kabakları, hani dolma yaptığımız açık yeşil kabaklar, 12 cm. kadar olduklarında, kabukları inceyken ve tohuma kaçmadan toplanmalıdır. Bu kabaklar yemişleri toplandıkça daha çok yemiş verirler. Bal kabakları, tam olgunlaştıklarında büyük çoğunlukla yemişleri renk değiştirirler ama sapları zaten kuruyarak, yumuşadıklarından toplanmalarının gereğini size haykırırlar.

Mısırların püskülü kahverengi olunca, yemişi şişip olgunlaşınca toplanabilir. Lezzetli bir mısır yemek istiyorsanız. Önce suyu kaynatın arkasından da mısırı toplayarak beklemeden kaynayan suya atarak haşlayın. Fasulyeleri, özellikle de kılçıklı olanları daha inceyken toplayın. Yoksa, yaşlandıkça kabuklarında kılçıklar oluşur, tohumları ya da baklaları hamur gibi olur. 

Çalı domatesler gibi, çalı fasulyeler de aynı bitki üzerindekiler aynı anda olgulaşırlar. Sırık fasulyeler ise sonbahara kadar yemişlerini verirler. Dolayısı ile, sırık fasulyelerini toplamanız için bol bol zamanınız oluyor. Amerika Kıtasının keşfedilmesiyle soframıza misafir olan diğer bir bitki olan patatesleri ise, yaprakları sararınca belleyip, yumruları çıkarılarak afiyetle yenebilir. Yumruları çıkartmak için, yaprakların hepsinin sararmasını beklemenize de gerek yoktur. 

Sevgili arkadaşımız Ayşegül İshakoğlu, Madagaskar Adasına gitti. Kendisinden güzel fotoğraflar bekliyoruz. Madagaskar Adası, çok büyük bir taş kütlesi tarafından iki bölüme ayrılmış; doğu tarafı Hint Okyanusu etkisi altında olmasına rağmen, batı kısmı Afrika iklimi etkisindedir. Söz konusu coğrafi güzellik nedeniyle, ufak bir adada inanılmaz bir bitki çeşitliliği oluşmuştur. Ayşegül kardeşimizin, gördüğü güzellikleri bizi de ortak edeceğinden kuşkumuz yok.

Ayşegül kardeşimizin fotoğraflarını bekleyene kadar, Fadime Can hocamızın yolladığı fotoğraflara bir bakalım. Gazetede tohuma kaçan, biraz da unutulmuş bir salatalık ve fasulyelerini paylaşıyoruz. İnternet köşemizde ise bunlara ek olarak, topraktan yeni çıkmış havuçlarını görüyoruz. Bizim de çorbada tuzumuz olsun dedik biz de püskülleri kahverengi olmuş; ne yazık ki midevi açıdan pek önemi olmayan bu seneki yetiştirdiğimiz kahverengi püskülleriyle bir mısır koçanını sizinle paylaşıyoruz.


Keyifli bahçeler…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar