Sevgili okurlarım,
Sizlerin de bildiğiniz gibi bugün tüm dünyada iki tane çok tehlikeli olarak kabul edilebilecek lider vardır. Bunlardan birisi, savaş lordu olan Putin diğeri ise, suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’dır. Rusya Federasyonu başkanı olan savaş lordu Putin’in gerek savaş halindeki gerekse savaş gerisindeki davranış ve uygulamalarını birçok makalemde gündeme getirerek olayları detaylarıyla açıklamıştım.
Bu makalemin konusu ise, sokaktaki insanlar nezdinde yaptığım inceleme ve gözlemlerde, kendisinin son derece acımasız ve insan yaşamına önem vermeyen, birisi olduğunu öğrenmek beni hayrete düşürmüştür.
Riyad sokaklarında kendi halkı tarafından bile mermi babası olarak anılan Muhammed bin Selman halk arasındaki konuşmalarda onun eski kralı, yani amcasını öldürtmek istediği iddia edilmekte bunun yanı sıra tapu kadastro müdürüne zarf içinde mermi gönderttiği de iddialar içinde yer almaktadır. Suudi Arabistan’ın en kuvvetli ve aynı zamanda en korkulan adamından halk arasında pek konuşulmak istenmemekte olmasına, uygulamalarının ise fısıltı gazetesi ile yayılmasını önlemek o kadar kolay değildir.
Günümüzde kendisine yeni imaj vermek amacıyla çok ciddi ve perspektifi olan piar çalışmaları yapıldığı bilinmektedir. Kendisinin modernleşme yönünde adımlar attığı, hem ulusal hem de uluslararası boyutlarda derinlemesine medyada, reform çığlıkları atılmaktadır.
Bu modernleşme kapsamında, erkek vesayet sisteminin zayıflatılması, din polisinin yetkilerinin kısıtlanması, kadın haklarını iyileştiren düzenlemeler yapılmasının yer aldığı ileri sürülmektedir. Ancak bunların kapsamına bakıldığında çok ciddi farklar olmadığı da söylenebilecektir. Muhammed bin Selman, 31.08.1985 Tarihinde, babası, Prens Selman bin Abdülaziz ile onun 3. Eşi Fehde bint Felah el-Hıslin’den dünyaya gelmiştir.
Muhammed bin Selman doğduktan sonra ailesinin onun üzerine çok itina gösterdiği bilinmektedir. Suudi Arabistan’da eğitimine devam eden Muhammed Selman, derslerine karşı ilgisi olmayan, öğretmenlerine karşı sert ve alaycı davranan bir öğrenciydi. Okuldaki diğer öğrencilere karşı davranışı da çok farklı değildir.
Nihayet üniversite çağına gelen Muhammed bin Selman kraliyet ailesinin tüm diğer üyelerinden farklı olarak eğitimine Kral Suud Üniversitesinde hukuk tahsil ederek devam etmiştir. Üniversiteden mezun olup diplomasını aldıktan sonra özel sektörde çalışmaya başlamıştır. Muhammed bin Selman, 6 nisan 2008 yılında kuzeni Save bint Meşhur ile evlenerek 5 çocuk sahibi olmuştur.
2009 yılına gelindiğinde, babası Prens Selman bin Abdülaziz’in Riyad bölge valisi olduğu görülmektedir. Bu yıl içinde henüz 24 yaşında genç birisi olan Muhammed bin Selman’ın 15 aralıkta, babasına danışman olarak atanması söz konusudur. Bu görevinin yanı sıra, Riyad rekabet kurulu genel sekreterliği ile Kral Abdülaziz Araştırma Vakfı başkanının özel danışmanı ve yönetim kurulu üyesi, olarak da faaliyet göstermektedir.
İşte bu dönemde, onun siyaset içine adım attığı değerlendirilmektedir. 23. Ocak. 2015 Tarihine gelindiğinde, Kral Abdullah Bin Abdülaziz vefat eder ve prens Selman Bin Abdülaziz 7. Suudi kralı olarak, tahta geçmiştir. Kendisi tahta geçince öncelikle içişleri bakanı olan yeğeni Muhammed Bin Nayif El Suudu veliaht prens ve oğlu olan Muhammed Bin Selman’ı da veliaht prens yardımcısı olarak atamıştır ki bu süreçte 29 yaşında olan Muhammed Bin Selman’ın ne denli deneyimi olduğu düşünülmelidir. Bu süreçte Muhammed Bin Selman aynı zamanda savunma bakanı ve kraliyet mahkemesi genel sekreteri olarak ta atanmıştır.
Savunma bakanı görevindeyken Yemen operasyonlarında askeri başarısızlıklar birbirini kovalamıştır. Hiçbir demokratik kurumun yer almadığı Suudi Arabistan tamamen otoriter yönetim, insan haklarını savunan kişileri, gazetecileri, muhalifleri, işkence, hapse atma ve öldürme uygulamalarının veliaht prens tarafından yapıldığı gözlenmektedir. Tüm bunların yanı sıra, yargısız infazlar için ise kaplan mangası ismi verilen bir tim de kurduğu baskıcı yönetime örnek teşkil etmektedir.
Gazeteci, yazar, Cemal Kaşıkçı, köşe yazılarında Muhammed Bin Selman ile kral olan babasını eleştirmektedir. Yemen’e yapılan askeri müdahale ile Suudi Arabistan’da yapılamayan fakat devamlı propagandası gündeme getirilen reformlar konularını işlemektedir. Cemal Kaşıkçı Washington Post gazetesinde 18 eylül 2017 tarihinde çıkan ilk yazısında da bu eleştirileri görmek mümkündür.
Yazar, hem Suudi Arabistan’da bulunduğu hem de ABD’de yaşadığı sürede Muhammed Bin Selman’ın baskıcı, otoriter ve insan haklarını hiçe sayan uygulamalarına karşı muhalif olmuş ve bu konumunu genişleterek korumuştur. Cemal Kaşıkçı’nın önderlik ettiği muhalif cephe, sosyal medyada karşılılığını bularak önemli bir perspektif elde etmiştir.
(Devamı bir sonraki yazıda)