Çarşamba, Ağustos 28, 2024

İzmir Marşı, Bengalce seslendirilecek

İzmir Marşı, Bangladeşli yazar ve belgesel yönetmeni Shakil Reja Efti’nin yönetmenliğinde, Türkçe dışında başka bir dilde seslendirilecek


ESİN ÖZDEMİR

İzmir Marşı, Bangladeşli yazar ve belgesel yönetmeni Shakil Reja Efti’nin yönetmenliğinde, Türkçe dışında başka bir dilde seslendirilecek. Bangladeş’in halk müzik grubu Geetalbango tarafından seslendirilecek Bengalce İzmir Marşı’nın prömiyeri, İstanbul Gedik Üniversitesi (İGÜ) Bangladeş Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından İGÜ Kartal Kampüsü’nde, 13 Ekim 2023’te, saat 12.00’de başlayacak. Performans sırasında, Ektara, Dhol, Harmonium gibi yöresel enstrümanlar da kullanılacak. Ayrıca, İGÜ Bangladeş Merkezi bünyesinde düzenlenen, Türkiye’nin ilk Bengalce Kursu’na katılanlara sertifikaları takdim edilecek. Prömiyerden önce görüşlerini paylaşan yönetmen Efti, “Bu etkinlik, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl dönümünde, Bangladeş halkının Atatürk’e olan saygısını yansıtıyor” dedi.


“Bengal halkının Atatürk’e duyduğu sevgi açıkça ortada”

Atatürk hakkında, Bangladeşli edebiyatçılar tarafından pek çok eser kaleme alındığını vurgulayan Efti, bu yazarlardan birkaçıyla ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Efti, “Kazi Nazrul Islam, 1921 yılında Sakarya Savaşı’nda Türk ordusunun zafer elde ettiğini duyunca, Atatürk ile ilgili 258 mısralık ‘Kemal Paşa’ adlı dünyanın en uzun destan-şiirini yazdı. Bisikletle dünyayı gezen Bengali gezgin ve tanınmış yazar Ramnath Biswas, 1930’larda Atatürk’ün önderliğindeki yeni Türkiye’yi ziyaret etti ve kendi gözüyle Atatürk’ü gördü. Bütün bu tecrübeleri ‘Torun Turki’ adlı bir kitapta anlattı. Principal İbrahim Kha adlı bir başka yazar da 1927 yılında Atatürk hakkında bir oyun yazdı ve bu oyun, Bengal bölgesinde popüler hale geldi. Nobel ödüllü Bengal yazar Rabindranath Tagore’un da Atatürk hakkında makaleleri bulunuyor. Bu örnekler sayısız ve Bengal halkının Atatürk’e duyduğu sevgi açıkça ortada” ifadelerini kullandı.


“Yenilikçi projelere ihtiyaç duyuluyor”

Türkiye-Bangladeş kültürel ilişkisi hakkında konuşurken, genellikle tarihi referanslar yapıldığını kaydeden Efti, yeni ve yenilikçi projelere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Proje fikrinin Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, iki ülkenin güçlü kültürel bağlarını tüm dünyaya daha etkili bir şekilde anlatma isteğiyle doğduğunu ekleyen Efti, “Bengalce’ye çevirdikten sonra Geetalbango müzik grubu üyeleriyle paylaştım ve onların olumlu tepkileri beni çok heyecanlandırdı. Projenin hayata geçirilmesi, 100. yıl vesilesiyle büyük bir mutluluk kaynağı. Umarım bu proje, Türkiye-Bangladeş ilişkilerini daha da güçlendirir” diye belirtti.


“Kitle iletişim araçları, kamu diplomasisinde önemli”

Ülkelerarası kamu diplomasisi ve kültürel alışverişin, barışçıl bir dünya inşa etmek için hayati öneme sahip unsurlardan olduğuna dikkat çeken Efti, bu konuda bütün devletlerin daha fazla çaba sarf etmesi gerektiğini belirtti. Efti, “Ankara’da Bangladeş’in kurucu lideri Bangabandhu’nun adını taşıyan bir bulvar var. Bu Bangladeş misyonlarının ve diplomatların ikili çabaları sayesinde oldu. Ancak o bölgede yaşayan insanlar ismin farkında değildi, o nedenle insanlar bulvarın adını okumakta zorlandılar ve adını değiştirtmek için belediyeye şikayet ettiler. Bu olay bana kitle iletişim araçlarının önemini düşündürdü. Bir belgesel film yapımcısı olarak, derhal Bangladeş Dışişleri Bakanlığı’na Türkçe dilinde Bangabandhu hakkında bir belgesel yapım teklifi sundum; kabul ettiler. ‘Türkiye Bangabandhu’yu Anıyor’ isimli belgeselim, Türk halkını Bangladeş ve Bangabandhu hakkında bilgilendiriyor. Bu kitle iletişim araçlarıyla gazeteciliğin, kamu diplomasisi ve ikili ilişkilerde nasıl hayati bir rol oynadığının bir örneği” cümlelerine yer verdi.


“TMH, kaybolmaya yüz tutmuş kültürleri araştırmayı amaçlıyor”

Bangladeş Merkezi’nin çalışma yöntemleri hakkında bilgiler veren Efti, Türkiye’deki ilk Bengalce dil kursunun, Bangladeş Merkezi tarafından düzenlendiğini söyledi. ‘Take Me Home’ projesine de değinen Efti, “Bu konuda yürüttüğüm ‘Take Me Home’ projesi ile Bangladeş Merkezi iş birliği yaptı. Take Me Home (TMH), dünya genelinde kaybolmaya yüz tutmuş kültürleri araştırmayı amaçlıyor. Toplam 40 kişi, tamamen ücretsiz bir şekilde bu Bengalce kursundan yararlandı. Ayrıca, Türkiye-Bangladeş ilişkilerini derinleştirmek, çeşitli ikili projeler düzenlemek ve her iki ülkenin ticaret ve kültürel ilişkilerini araştırmak gibi çok yönlü çalışmaları teşvik etmek amacıyla bir Think Tank oluşturmayı hedefliyor” diye konuştu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM