Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyetimizin 100. yılı nedeniyle emeklilere 5 bin TL ikramiye verileceği duyuruldu. Fakat bu ikramiyenin çalışmayan emekliler için geçerli olduğunu; çalışan, ekonomiye katkı koyan ayrıcana devlete de katkı veren emekliler için geçerli olmadığını belitildi.
Öncelikle emeklerin acaba neden çalışmak zorunda kaldığını irdelememiz lazım.
Ülkemizde yetişmiş eleman konusunda ne kadar büyük sıkıntı çektiğimizi hepimiz biliyoruz. Bu nedenle öncelikle emeklilik yaşının doldurmuş kişilerin tecrübelerinden yararlanmamız çok önemli. Bugün bir çok şirkette, fabrikada, iş yerinde; gerek ustabaşı olarak, gerek kıdemli mühendis olarak, gerek beyaz yakalı yönetici olarak, hatta gerekse patron olarak çalışan bir çok emekli var.
Bu emekliler; bilgilerini, tecrübelerini ülkenin yararına devreye sokuyor. Hatta şu anda devletimizi yöneten Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bile bir emekli. Şimdi ülkeyi yönetirken kendisine; “artık sen emekli oldun, çekil kenara ülkeyi yönetme” deme hakkımız var mı?
Diğer bir konu ise, emeklilerin birçoğunun çalışma nedeninin finansal yetersizliklerinden kaynaklanıyor olması. Emekli maaşı olarak kendilerine reva görülen rakamların; artan enflasyon ve buna bağlı olarak yükselen fiyatlara yetişmesine imkan ve ihtimal yok. Emeklilerin birçoğu ekstra bir gelir elde etmek ve hayat standartlarını belirli bir seviyenin altına indirmemek adına çalışıyorlar. Bu keyfi bir çalışma değildir. Bu mecburiyetten kaynaklanan bir çalışmadır.
Üçüncü bir nokta ise emeklilerin çalışmaları sırasında devlete de katkı vermeye devam ediyor olmaları. Bugün asgari ücretle çalışan bir emekli devlete vergi ve SGK primi olarak yıllık yaklaşık 50 bin TL’den fazla bir ödeme yapıyor. Diğer bir deyişle kendisine layık görülmeyen 5 bin TL’nin 10 katı bir katkıyı devlete zaten yapıyor.
Yukarıda belirttiğim nedenlerden dolayı Cumhuriyetimiz’in Kuruluşu’nun 100. Yılı nedeni ile çalışan emeklilere reva görülmeyen bu ikramiyenin ödenmesi yerinde olacaktır.
Sık sık dile getirdiğimiz: “Dünyanın 17’inci Büyük Ekonomisi olduk” söylemlerinin ardına; artık bir de: “Emeklilerimiz gelişmiş ekonomilerde olduğu gibi refah içinde yaşıyorlar” söylemini de eklememizin zamanı geldi ve geçiyor.
