Pazartesi, Ekim 14, 2024

Toprağı Bellemek mi? Bellememek mi?

Son zamanlarda bağ, bahçe, bostan ile ilgili yazılarda toprağın bellenmesi ile ilgili o kadar çok yazı önümüze geliyor ki. Aslına bakarsınız, daha çok toprağın bellenmemesi ile ilgili geliyor desek yeridir. İngilizce yazılan birçok yazıda toprağı rahat bırakmak, İngilizce “no dig garden” olarak adlandırılıyor. Bunun karşısında toprağı bellemek, hatta toprağı belleyerek hem alt üst etmek, ederken de yerini biraz da olsa değiştirmek de diğer olasılıklardır. Önce, izin verirseniz, toprağı önce hiç bellemezsek nasıl olur, bir bakalım?

Doğal olarak, toprağı kazmazsak, bellemezsek zamandan tasarruf ederiz. Toprağı bellemek için ayırdığımız zamanı, başka eylemler için kullanabiliriz. Toprağı hiç bellemeyenler, yapılan bir yığın çalışmada daha büyük ürünler aldıklarını bildiriyorlar. Bunun yanında, daha doğrusu bunun zıttı bir şey söyleyelim unutmayalım ki patates bitkisi kompakt, havalanmamış toprağı sevmediklerini hemen söyleyelim.

Kişisel gözlemlerimizde kazılmamış bahçe köşelerinde ayrık otlarının daha az çıktığı, çıkanların ise daha zayıf olduğu görülüyor. Bu bölgeleri kazdığınız zaman, hele de toprak unufak edilip şöyle pilav gibi bir hale getirdiniz ise ilkbaharda  istenmeyen tohumlar çok daha kolay yeşerecektir. 
     
Toprak kazılmadığı zaman, toprağın en üst kısmında oluşan kabuğumsu tabaka nedeniyle, toprağın buharlaşma yolu ile suyunu kaybetmesi en aza indirgenmiştir. Yalnız bu durumda toprağın geçirgenliği çok tartışmalı bir konudur. Doğal olarak her sebzenin ya da çalının etrafında 10 ya da 20 santimetre uzağına kadar sınırlı bir alanda toprağı alt üst etmek kaçınılmazdır. Bu alandan sulamak ya da gübrelemek çok daha akıllıca olacaktır.

Diğer taraftan toprağı kazmanın karbon salınımına neden olduğunu biliyor musunuz? Hem de karbondioksit şeklinde, diğer deyişle ise sera gazı olarak salınır. Hemen bir abartı yapalım: Her yıl dünyada bellenen toprak miktarını düşünün, buna orantılı olarak çıkan karbondioksiti de hesaplayın!
 
Tam olarak anlaşılamamış, ya da ispat edilememiş konular da var. Bellenmeyen bağ, bahçe, bostanlarda daha erken ürün alındığı, çiçekli bitkilerin daha büyük çiçekler açtığına dair yazılar da yok değil. Size yukarıda yazdığımız gibi toprakta oluşan kabuk-tabaka nasıl suyun buharlaşmasını önlüyorsa aynı şekilde toprak sıcaklığını da korur. Bu arada, toprak bellenmese de 2 cm. kadar kompost ile örtülmesi büyük ve bol çiçeklenmenin en büyük destekçisidir.

Bir önemli konu daha var, o da bahçıvan, bahçeseverlerin sağlığı ile ilgili. Bel fıtığı ya da bel disklerinde hafif bozulmaları olanların toprağı bellerken yaptıkları küreğin ayak tabanı ile itilerek toprağı köklemek sağlık sorunlarının artmasına neden olabiliyor. Aman dikkat! Son olarak da, killi toprakları bellediğiniz zaman yağmurlu havalarda bahçede çalıştığınız sürece ayaklarınız çok daha fazla çamura bulaşacaktır.

Bellenmeyen toprakların en büyük üstünlüğü toprağın mikrobiyolojik dengesinin bozulmamış olmasıdır. Burada unutmamamız gereken önemli bir nokta var o da toprağı hiç bellememek diye bir olasılık olamaz. İster istemez zaman zaman toprağı havalandırmak, zaman zaman toprağa yanmış gübre, kompost, funda toprağı ile karıştırmak gerektiği gibi. Tekrar söyleyelim, geçen yazımızda bahsettiğimiz gibi, dönüşümlü yemiş ve sebze ekiminde en önemli kısım toprağın mikrobiyolojik dengesini korumaktır. Dolayısı ile yavaş yavaş zayıfladığını gördüğünüz toprağınızı bellemek, gübrelemek gerektiğinde bunu yapmanın en iyi zamanı sonbahardır. Böylece  ilkbahara kadar toprağın dengesini bulmasına önünüzde daha çok zaman vardır.
 
Bir de, girişte bahsettiğimiz çifte belleme denilen hem belli bir toprak parçasını bellemek kazmak hem de kazılan alanı bölümlere ayırarak bu bölümlerin yerlerini değiştirmek vardır. Bu işi yaparken Wikipedia’da gördüğümüz hareketli bir resmi yeniden çizmeye çalıştık. Burada önemli olan 60 cm. (iki kürek palası boyu) kadar derinlikte bir toprak parçasını çıkartıp yan tarafa koyduktan sonra yerine yanındaki bölümden (B1), onun da yerine yanındaki toprak (C1) konur. En sonunda boşalan yere de ilk çıkardığınız toprak (A1) doldurulur.

Bu sırada her toprak parçasının altında kalan bölgeyi bir yaba ile hafifçe karmak gerekir. (Resimde harflerin altında 2 rakamı ile belirtilmiş bölgeler.) Bu belleme yöntemi sadece çok fakir topraklarda ve kilden zengin alanlarda toprağı zenginleştirmek, toprağı havalandırmak için yapılır. İşte bundan dolayıdır ki, her kazdığınız toprağın kompost ile ya da yanmış gübre ile (bazen de kum ile) karıştırılması da şarttır. Toprağı bellemek ya da kazmak üzerine daha uzun uzun yazmak gerekir ama şimdilik bu kadarla yetinelim. 
   
Son zamanlara kadar bahçede kullandığımız kürekler, beller meğerse hiç de ergonomik değilmiş. Bu kadar yıldır, tarım ülkesi olmamıza rağmen, bu işlere belli ki kimse kafa yormamış. Küreklerin sap boyları ne olursa olsun, palasının boyu ortalama 27 cm. civarındadır. Dolayısı ile çifte belleme yönteminde 2 kürek palası derinlikte kazmak gerekir.

Yazıyı sonlandırırken Madagaskar fotoğraflarımızı, Ayşenur İshakoğlu sağolsun, daha bitiremedik. Top gibi kahverengi baobab (Adansonia subsp.) yemişleri Ayşegül kardeşimizin dediğine göre tatsız tuzsuz yenecek tarafı olmayan bir şey. Diğer fotoğrafta ise bir mangrov yemişi, bakmayın Ltincesinde beyaz kelimesinin geçtiğine yerel dilde gümüşi mangrov (Sonneratia alba Sm.).


Keyifli Bahçeler…

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar