Pazar, Aralık 22, 2024

İTB’den tarımda ‘İkinci Yüzyıl’ manifestosu

SEZA NUR ALPDÜNDAR

İzmir Ticaret Borsası (İTB) ekim ayı olağan meclis toplantısı İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer yönetiminde, İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, tarım sektörünün gelişmesi, gıda güvencesinin sağlanması ve tüm sektör paydaşlarının kazançlarının artması için önceliklerini 10 maddede topladıklarını, bunların İTB’nin manifestosu olarak, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılındaki çalışmalarda belirleyici olmasını hedeflediklerini söyledi.


Kestelli’den 10 maddelik hedef

İTB’nin 10 maddelik önceliklerini sıralayan Kestelli, “Toprak ve su gibi doğal kaynaklarımız tarım için vazgeçilmez. Bu kaynakları hem koruyacak hem de etkin bir şekilde kullanımını temin edecek her türlü tedbir amasız ve fakatsız alınmalı. Bu konuda yeni teknolojiler geliştirmek için her türlü Ar-Gr çalışmalarını desteklemek başta devletimiz olmak üzere hepimizin asli faaliyetleri arasında da yer almalı. Tarımın bir diğer zorunlu unsuru çiftçilerimiz. Çiftçi ailelerimizi kentlere göçmekten vazgeçirecek her türlü sosyal, kültürel yaşam altyapısı kırsalda oluşturulmalı, köylerimiz refah düzeyi yüksek yaşam alanları haline getirilmeli. Tarımdaki verilerin derlenmesi, analiz edilmesi ve yayınlanmasında bilgi teknolojilerinden azami derecede faydalanılmalı, elde edilen veriler araştırma çalışmaları için sektörü temsil eden tüm taraflarla şeffaf şekilde paylaşılmalı. Tarımsal üretim planlaması için son dönemde atılan adımlara kararlılıkla devam edilmeli; planlama faaliyetleri müdahaleden uzak bilimsel gerçeklere göre yapılmalı. Destekleme sistemi tümden yenilenmeli. Bu kapsamda 5 yıllık planlamalar yapılmalı, sistem garanti fiyat uygulaması üzerine tesis edilmeli ve üreticilerimize gelir garantisi sağlayacak mekanizmalar mutlaka kurulmalı” dedi. 

Kestelli, “Tarımsal teknolojilerin geliştirilmesi, kullanımının yaygınlaştırılması ve kırsalda teknoloji altyapısının geliştirilmesi için gerekli çalışmalar etkin ve hızlı bir şekilde yapılmalı, bu alanda fayda sağlayacak her türlü girişim ve yatırım azami ölçüde desteklenmeli. Organik Tarım, İyi Tarım Uygulamaları gibi sürdürülebilir tarım sistemlerinin yaygınlaştırılması için AB’de olduğu gibi somut ve kalıcı hedefler konulmalı. Katma değerli ürün geliştirme, markalaşma ve etkin bir piyasa ve pazarlama sistemi oluşumunun teşviki için yenilikçi uygulamalar geliştirilmeli ve desteklenmeli. Tarımsal Ar-Ge çalışmalarına ayrılan kaynaklar yüksek oranda artırılmalı, projelerin seçiminde sahada uygulanabilirlik ve sürdürülebilirlik en önemli kriter haline getirilmeli. Tarımda çalışan işçilerimizin çalışma koşulları için insana yakışır iş prensibi ile gerekli düzenlemeler mutlaka yapılmalı ve denetim mekanizmaları arttırılmalı” sözlerine yer verdi.

Tuncer: Zorluklarla mücadelede tek ve bir olmak mecburitiyetindeyiz

Tarımın insanlığın gelişiminde kritik bir rol oynayan ve medeniyetlerin yükselişine katkıda bulunan bir sektör olduğunu vurgulayan İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, “Günümüzde tarım, dünya nüfusunu beslemeye devam ediyor, ancak bu sürecin sürdürülebilirliği için yeni çözümler ve yaklaşımlar gerekiyor. Artan nüfus, doğal kaynakların sınırlılığı ve iklim değişikliği gibi sorunlar, tarımın sürdürülebilirliği üzerine yeni zorluklar yaratıyor. Bu zorluklarla mücadelede ülke olarak tek ve bir olmak mecburiyetindeyiz. Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği, “Atatürk’ün ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma hedefi doğrultusunda, hangi adım atılması gerekiyorsa atmayı sürdüreceğiz” sözüne içtenlikle katıldığımı ve bu yolda üstümüze düşen görev ve sorumlulukları yerine getirmek için azimle çalışmaya devam edeceğimizi huzurlarınızda bir kez daha belirtmek isterim” diye konuştu.

“İkinci yüzyılda tarımda yeni çalışmalara ihtiyaç var”

Cumhuriyet’in ilk yıllarında olduğu gibi tarımla ilgili yeni bir heyecana yeni çalışmalara ihtiyaç olduğunu dile getiren İzmir Valisi Dr. Süleyman Elban, “Cumhuriyet’in ilk yüzyılı acısıyla tatlısıyla geride kaldı. O döneme ilişkin çok şeyler konuştuk. Artık ikinci yüzyılda çok lüksümüz yok. Bu hedefleri ilk yüzyılda yakalayamadıysak, hedef koyanlara mahcubiyetimiz var. İkinci yüzyılda yeni çalışmalar yapmamız gerekiyor. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar elde etmemiz mümkün değil” dedi

“Çiftçinin tanımı yok”

Ülkemizde en büyük sorunlardan bir tanesinin çiftçi tanımı olmaması olduğunu belirten Dr. Elban, “Çiftçi tanımı olmayınca çiftçiyle ilgili verilecek destekler konusunda sorunlar ortaya çıkıyor. Sigortalanma, sosyal haklar, destekler, sübvansiyonlar gibi birçok konuda gerçek anlamda destek verilse de yerini bulamıyor. Sanayileşme, şehirleşme, nüfus artışı tarımı tehdit ediyor. Tarım arazileri sürekli daralıyor. Tarım arazilerinde büyümeyi garip biçimde tercih etmiş durumdayız. Tarım toprağı en sahipsiz, gariban toprak, insanlar pervasızca her şeyi yapıyor. Toprak statüsüyle ilgili sorun var. Bunun hayvancılık ve mera konusuyla ele alınması gerekiyor” diye konuştu. 

Dr. Elban, “Su her geçen gün kritik konu haline gelmeye başladı. Ürün desenini değiştirmek zorundayız. En modern ve cimri teknikleri kullanmak zorundayız. Diğer tehdit kirlilik. Maalesef tarım toprakları hem akarsu hem gübreler ilaçlar hem de atıklar nedeniyle kirlilik tehdidi altında. Bu şartlarda tarım yapmak güç iş. Tarımda dijitalleşme, envanter ürün tespiti, stratejik ürün önceliği yoksa; tamamen doğal koşullara bağlı bu işi devam ettiriyorsanız çiftçi her anlamda tehdit altında. Yeni yüzyılda yeni şeyler yapmak ve söylemek gerekiyor. Ürünün de değerlendirilerek satışının yapılması gerekiyor. Katma değerinin artırılarak ülkede daha fazla değerin kalması önemli” ifadelerinde bulundu.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM