Cumartesi, Kasım 23, 2024

Su güvenliği için hemen harekete geçilmeli

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), bu yıl Dünya Gıda Günü’nü (16 Ekim) “Su Hayattır, Su Gıda Demektir” temasıyla kutluyor


FAO, Dünya Gıda günü etkinliklerine 13 Ekim 2023 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen “Gıdanın Geleceği” sempozyumu ile devam ediyor. İTÜ Ayazağa Kampüsünde düzenlenen Gıdanın Geleceği Sempozyumu’nda, suyun önemli ve temel bir besin maddesi olmasının yanı sıra, nasıl tarımsal üretim ve gıda tedariği için de temel bir girdi olduğu üzerinde duruldu.

Toplantıya ev sahipliği yapan İTÜ Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Meral Kılıç Akyılmaz açılış konuşmasında, gelecek nesiller için gıda güvencesinin sağlanmasının gıda üretim zincirindeki her paydaşın sorumluluğu olduğuna dikkat çekti. Akyılmaz, gelecekte gıda ve su kıtlığı riskine yönelik olarak yeni dayanıklı besince zengin gıda kaynaklarının bulunması, gıda kayıp ve atıklarının azaltılması ve sürdürülebilir gıda üretim ve tüketim sistemlerinin tasarlanmasının güncel araştırma ve geliştirme alanları olduğunu belirtti. Gıda üretim süreçlerinin çevreye duyarlı, doğal gıda kaynakları, su ve enerji tasarrufu sağlayacak şekilde dönüşüme uğrayacağını ve yeşil üretim teknolojilerinin yaygınlaşacağını da aktaran Akyılmaz ayrıca, gıda mühendisi yetiştiren bir eğitim ve araştırma kurumu olarak eğitim programlarını sürdürülebilirlik ile ilgili konularda sürekli güncelleyerek donanımlı mühendisler yetiştirme ve araştırmalarını bu alanlara yönlendirerek kamu ve özel sektöre yol gösterici olma hedeflerine yönelik olarak çalıştıklarını bildirdi.

Tema: “Su hayattır Su Gıdadır

FAO Türkiye Temsilci Yardımcı Dr. Ayşegül Selışık açılış konuşmasında bu yılki Dünya Gıda Günü ana temasının “Su hayattır Su Gıdadır” olduğuna dikkat çekerek, “Bu çerçevede yapacağımız etkinliklerle, hızlı nüfus artışı, kentleşme, ekonomik kalkınma ve iklim değişikliğinin baskısı altındaki bu değerli kaynağı doğru bir şekilde yönetmenin önemine dikkat çekmeyi amaçlıyoruz. FAO olarak suyun daha iyi yönetimi, su kayıplarının azaltılması ve su verimliliğin artırılması için küresel, bölgesel ve ulusal ölçeklerde paydaşlarımızla birlikte çalışıyoruz. Üye ülkelere sulama sistemlerinin tasarımı ve uygulanması, su tasarrufu teknikleri ve sulama tekniklerinin belirlenmesi ve uyarlanması konularında teknik yardım sunuyoruz. Bütün çabamız, suya erişimin tüm insanlar ve ekosistemler için garanti altına alınmasını sağlamak için. FAO olarak, sizleri de suyun daha iyi yönetimi için birlikte çalışmaya çağırıyoruz”diye konuştu.

“Tarım arazilerinde ise 248 milyon ton toprak erozyonu yaşandı”

TEMA Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç ise, TEMA Vakfının sürdürülebilir tarım konusunda attığı yeni adımları anlattı. Son 50 yıldır dünyanın su kaynaklarının iyi kullanılamadığını ifade eden Ataç şunları söyledi: “Tarım topraklarının yüzde 40’ında bozulum varken, kurak alanlarda bu oran yüzde 60’a yükseliyor. Orman arazilerinde 27 milyon ton, mera arazilerinde 344 milyon ton ve tarım arazilerinde ise 248 milyon ton toprak erozyonu yaşandı.”

İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nde çalışmalarını sürdüren yüksek gıda mühendisi Nurcan Bakır Özata ise bakanlık olarak gıda israfı ile mücadele için sürdürülen projeleri ve bu konudaki en güncel uygulama ve politikaları katılımcılar ile paylaştı.

The University of California, Santa Barbara (UCSB) öğretim üyesi Dünya Gıda Güvenliği Komitesi’nde Üst Düzey Uzmanlar Paneli (HLPE) üyesi olan Prof. Dr. Hilal Elver ise sunumunda gıda ve suya erişimin nasıl evrensel haklar olarak kabul edilmeleri gereken ihtiyaçlar olduklarını vurguladı. Gıdaya erişimde eşitizliğinin giderilmesi için gıda sistemi reformunun kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Elver, endüstriyel gıda üreticiliği modelinden yerel gıda üreticiliği modeline geçilmesinin önemini ifade etti.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM