Stratejik öneme sahip pek çok sektöre girdi sağlayan demir çelik sektörünün sürdürülebilir olması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyumlu hale gelmesi gündemde önemli bir başlık olarak yerini aldı. Günlük eşyalardan sanayi üretimine kadar birçok alanda kullanılan demir çelik sektörünün iklim değişikliği ile mücadele kapsamında değişimi kaçınılmaz hale geldi. Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) tarafından yayımlanan Çelik Dergisi’nin 153’üncü sayısında, demir çelik sektörünün yeşil dönüşümüne ilişkin değerlendirmede bulunan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Sürdürülebilirlik stratejimizi ‘Karbonsuz Çelik’, ‘Sorumlu Ekosistem Yönetimi’ ve ‘İşin Geleceği’ olmak üzere üç farklı etki alanı altında oluşturduk. Küresel rekabette yeni normal sürdürülebilirlik. Önümüzdeki dönemde ihracatımızın yegâne yolu yeşil çelik olacak” dedi.
“Ana gündemimiz sürdürülebilirlik olacak”
Sürdürülebilir bir yaşam hayalinin ancak çelik sektörünün değişim ve dönüşümü ile ger- çekleşebileceğini aktaran Tosyalı, “Demir-çelik hayatımızın her noktasında bizimle. Binalarımızda, otomobillerimizde, kullandığımız beyaz-eşya, elektronik ve daha bir çok araç gereçte, alt yapı ve üst yapıda. O yüzden biz değişirsek dünya da değişir. Bir taraftan insanların alıp verdiği nefesi etkileyip sonra park, okul yaptım demek doğru değil. Elbette onları yapmaya devam edeceğiz. Bu nefes alıp vermemiz kadar doğal olmalı. Ama asıl odaklanmamız gereken çevreye, gezegenimize etkimiz. Bu noktada atılan her olumlu adım beni mutlu ediyor. Tosyalı Holding olarak bu bilinçle, ‘Sürdürülebilir Yaşam İçin Tosyalı’ diyerek ana gündemimizi uzun süre önce sürdürülebilirlik olarak belirledik. Önümüzdeki yıllarda da ana gündemimiz sürdürülebilirlik olacak. Bunun için uzman kuruluşlarla çalışıyor, tüm paydaşlarımızın katılımı ve uluslararası standartlar yanında küresel endeksleri de dikkate alan çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar sonucunda sürdürülebilirlik stratejimizi ‘Karbonsuz Celik’, ‘Sorumlu Ekosistem Yönetimi ve ‘İşin Geleceği’ olmak üzere üç farklı etki alan altında oluşturduk. Bu üç etki alanında belirlediğimiz öncelikli konularımızı etkili bir biçimde yönetiyor, hedeflerimiz doğrultusunda kararlılıkla ilerliyoruz” ifadesini kullandı.
“Geri dönüşümü, hidrojen ile kullanıldığında hızlı yol alınabilir”
Karbonsuz çelik üretmenin mümkün olduğunu belirten Tosyalı, “Bu konu hakkında dünyada yapılan araştırmalar var, raporlar yayınlanıyor. Yüksek teknolojiyi, yenilenebilir enerji kaynaklarını ve geri dönüşümü, hidrojen ile kullandığınızda çok daha hızlı bir şekilde yol alabilir, karbon salımının çevresel ve ekonomik maliyetlerini en aza indirebiliriz. Tosyalı Holding olarak, bu farkındalıkla, üretim süreçlerinin sürdürülebilirlik odaklı olarak dönüştürülmesinden üretimde temiz enerji kaynaklarının kullanımına kadar birçok çalışmamızı, karbonsuz çelik üretimi odağıyla gerçekleştiriyoruz. Fosil yakıtlara alternatif olarak, güneş enerjisi ve karbon salımı sıfır olan hidrojenin kullanımına yönelik çalışmalarımız sürüyor. Bir süre önce, elektriğimizin yenilenebilir kaynaklardan üretildiğini, Uluslararası I-REC Sertifikasını (Yeşil Enerji Sertifikası) alarak belgeledik. Ama sadece yenilenebilir enerji de yetmiyor. Aldığınız hammadde, kullandığınız ekipmanlar ve hatta sevkiyat bile muazzam bir sertifikasyon süreci gerektiriyor. Bununla ilgili baştan sona çok yoğun çalışıyoruz. Örneğin kurumsal karbon ayak izimizi tespit ettik ve ERW ve Spiral tesislerimizde EPD belgelerimizi aldık” sözlerine yer verdi.
“Yeşil çelik üretimi gerçekleştiren öncü şirketlerden biri olacağız”
Enerjide fosil yakıtların hiç kullanılmadığı, kendi kullanımlarına yeten bir enerji yönetim sistemi kurmayı hedeflediklerini belirten Tosyalı, “Bu kapsamda güneş enerjisine uzun süredir yatırım yapıyoruz. Geçen yıl başlattığımız Tosyalı GES projemizle, aynı anda tüm tesislerimizde gerçekleştirdiğimiz yatırımla, toplam 235 MW kurulu güce ulaştık. Ayrıca çatı üzerindeki santrallerimizle de dünyanın en büyük çatı üzeri GES’e sahip şirketiyiz. Dünyanın en yeni teknolojisi ile kurulan çatı üzeri güneş enerjisi santrali olan projemiz, yıllık 250 milyon Kw/h’lik üretimi ile dünya- nın en fazla yıllık üretim yapan çatı üzeri güneş enerjisi olacak. Bu projeyle yaklaşık 182 milyon kg karbon salımını engelleyerek dünyada yeşil çelik üretimi gerçekleştiren öncü şirketlerden biri olacağız. 2025 yılı itibarıyla; plânladığımız GES yatırımlarıyla, öz üretimimizden temin ettiğimiz elektrik, toplam elektrik kullanımımızın yüzde 50’sini oluşturacak. Tosyalı olarak konsolide yenilenebilir enerji hedefimiz ise orta vadede 3 Gwatt kurulu güce ulaşmak” dedi.