Cuma, Ekim 18, 2024

İğne Yapraklı Ağaçların Yapraklarından Kompost Olur mu?

Şimdi bu da nereden çıktı demeyin? Kışa girmeden bahçe temizliğine hız verdiğimiz için, reçineli ağaçların da yaprakları bitkisel atıkların içinde önemli bir yer tutuyor. Biz 15-20 sene önce, bunları çatır çutur, acımasızca yakardık.

Zamanla bitkisel atıkların önemini kavradık. Bir süre sonra ise, büyük kütüklerin bir kısmı dışında hiç bir bitkisel atık atmamaya başladık. Hele mutfak atıklarını kesinlikle atmıyoruz. Hatta, çevre komşularımızı da bu konuda ikna etmeye çalışıyoruz. Biliyorsunuz önemli noktalardan bir tanesi belediyelerin çöp arabalarını elverdiğince az çalıştırmaktır.

İğne yapraklı ağaçların, özellikle de çam ağaçlarının yaprakları, bitkisel örtüler olarak bitkilerin çevresine serpilebilir. Hemen burada asitli toprakları seven açelya, ormangülü, funda, Japon fundasının (Pieris japonica) böyle bir işlemden mutlu olacağın söyleyebiliriz. Üstalik, hafifçe bu iğne yaprakları toprakla karıştırdığınız zaman, toprağın içine hava giriş çıkışını kolaylaştırırsınız.

İğne yaprakların bir süre sonra kaygan hale geldiğini bu çevrede yürürken dikkat etmek gerekeceğini hemen söyleyelim. Yazının ilerleyen satırlarında belki yazmayı unuturuz. Bütün bitkiler de çam yapraklarından pek de haz etmezler. Örnek mi? Gül, lavanta, enginar, aster diğer adıyla yıldız çiçeği bunların en bilinenleri. 

Yeşil çam  yapraklarının pH’sı ortalama 3,2-3,8’dır. Fakat ilginç bir şekilde kompost içinde tamamen ayrıştığı ve oksijen ile hemhal olunca, pH’sı 5-6 civarına çıkıyor. Yazdıklarımız kişisel gözlemimiz olduğu için, bu konuda rahat olmanızı tavsiye ederiz. Bizim okuduğumuz makalelerde çam yapraklarının 6 haftada kompost haline geldiğini söylüyorlar.

Bakalım gerçekten öyle mi? Bir kompostun içinde ancak %10 oranında iğne yapraklı ağaç kalıntısı atın. Buna kozalak, yaprak, kabuk, talaş da dahildir. İğne yapraklı ağaçların parçaları herhalde çok asit olduklarından kompost içinde oksidasyon süreçlerin yavaşlamasına neden oluyor. Bunun yanında kompostun içindeki bakteri florasının da bozulmasına neden oluyor.

Bu nedenlerden dolayı biz bu yaprakları, kayganlığını bile bile bostanın yürüme yoluna ya da tamamen ayrı bir kompost silosuna koyuyoruz. Bu durumda harika bir kompostu 6. ayın sonunda elde ediyoruz. Belki, kompost silosonu güneşli bir bölgeye koyarak, haftada bir karıştırıp hafif sulayarak çok daha çabuk olgun kompost elde edebiliriz.

Kompostun içine az miktarda iğne yaprakları da atacaklar, bu yaprakları yeşil değil kahverengi malzeme olarak değerlendirebilirler. Bazen iyi karıştırılamayan kompostlarda ise iğne yapraklar kuruyup öyle kalıveriyorlar. Bundan kurtulmanın tek yolu ise bolca kompostu karıştırıp, her defasında hafifçe ıslatmaktır.

Önemli konulardan bir tanesi de toprağın asit derecesinin artması, ister kompost halinde, ister bitki örtüsü halinde çam yapraklarını toprağa yayın; toprağı kalıcı olarak asitli hale getiremiyorsunuz. İnanın bu yolda çok yaban mersini feda ettik. İğne yapraklarının asitleştirme etkisi, bir süre sonra tamamen kayboluyor. Belki de, bizim bahçemizde ektiğimiz likapa diğer deyişle Karadeniz mersini ya da “blue berry”sinin yaşaması için daha çok ve kalın yaprak örtüsü oluşturmak gerekiyordu.

Bahçemizde, Pseudotsuga menziesii (Douglas çamı), çeşitli sedirler, servi ve çam ağaçları olduğu için şunu rahatlıkla söyleyebiliriz: kurumamış iğne yapraklar toprağa yayıldığı zaman, pH’yı daha kolay düşürüyor, kompostun olgunlaşmasını daha fazla yavaşlatıyor.

Bir de, unutmadan iğne yapraklı deyip, pul-iğne yapraklı mazı ağacı yapraklarını toprağa sermeyin. Daha önce yazmıştık. içinde barındırdığı thujone adındaki madde otkıran işlevi görür. Bütün bitkisel olasılıklardan bahsettik yalnız, unutmayalım ki yangın tehlikesi olan yerlerde kuru çam yapraklarını belki de hiçbir reçineli ağaç artığını kullanmamak gerekir.

Yazımızın sonuna geldik. Sonbaharın önemli çalışmalarından birisi de soğanlı bitkileri toprağa almaktır. Soğanlı bitkileri sevenler! Önümüzdeki ilkbahar soğanların çiçek vermesini istiyorsanız soğanları ekmenin tam zamanıdır. Soğanları ekerken, yanındaki diğer soğanla aralarına 2 soğan arası, üstlerine de 2 soğan uzunluğu kadar toprak koymak gerekir. Genellikle, biz bahçeseverler  soğanların üzerine az toprak koymak eğilimindeyiz.

Bu durumda özellikle de laleler, sümbüller açtıktan sonra hemen yerlere yatıyorlar. Çok fazla derine gömülmeleri durumunda ise çiçeğin çıkması zorlaşıyor.  Elimizde tuttuğumuz büyük soğanlar ters lale soğanlarıdır. Ekmek isteyenlere geçirgen topraktan hoşlandığını, kalıcı nemden hoşlanmadığını belirtelim. Daha ufak olan soğanlar nergis soğanlarıdır. Bir de Okşan Kurç kardeşimizin yolladığı alıç fotoğraflarını gazetede göreceksiniz. 

İnternet sitesinde ise ek olarak, budandıktan ya da kesildikten sonra taze taze toprağa yayılmaması gereken ot kıran özelliği olan kozalaklı mazı yapraklarını sizinle paylaşıyoruz. Yayılmaması diye yazdığımıza bakmayın, otkıran özelliğinden de faydalanmak isteyebilirsiniz. Doğal olarak bir de çam yaprakları fotoğrafı da koyalım dedik. Halkın arasında sedir, çam, köknar, servi,porsuk, arokarya ağaçlatının hepsi birbirine karıştırılarak çam olarak adlandırılıyor..

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Oğuzhan Daver

Diğer Yazarlar