İktidar gururla açıkladı: “12 milyon 200 bin çalışmayan emekliye 5 bin lira ikramiyesi Kasım ayının ikinci haftasında hesaplarına yatırıldı.”
Çalışmayan emekliye yatırıldı demek, çalışana yatırılmadı demek. Ayda 7500 lira ile geçinemeyen emekli bir iş bulup evine üç beş kuruş para getirme çabasına girince, çalışan emekli statüsüne alındı. Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) kayıtlı çiftçiler de düzenli gelir elde ettikleri savı ile çalışıyor sayıldı. Bu iki gruba da ödeme yapılmadı.
Gösterilen tepkileri AKP umursamadı. Çalışan emekliler ile çalışıyor kabul edilen çiftçilere önce aileleri, yakınları, STK’lar, meslek örgütleri ve siyasi partiler sahip çıktı. Tepkiler yavaş yavaş büyüdü, yayıldı.
Sonrasında, her zamanki gibi Erdoğan faktörü devreye girdi, kendisine şöyle bir metin okuttular: “Açıkçası emeklilerimizin bir kısmının dışarıda bırakılması şahsen bizim de içimize sinmeyen, bizim de hakkaniyetli bulmadığımız bir durumdu. Dahası bunun çiftçi ve esnaf emeklilerimizin içinde yer aldığı diğer emeklilerimizde bir gönül kırgınlığına sebep olduğunu üzüntüyle müşahede ettik.
Pazartesi günkü kabine toplantımızda Çalışma ve Maliye Bakanlarımıza gerekli düzenleme ve düzeltmelerin süratle yapılması talimatını verdim. Bakanlarımız hazırlıklarını bugün itibarıyla tamamladılar. İnşallah önümüzdeki hafta ilgili kanun teklifini Meclisimize sunacağız.
İlk düzenlemeden yararlanamayan çiftçi ve Bağkur’lu esnaf emeklilerimiz başta olmak üzere 4 milyon 689 bin emeklimizin de tek seferlik 5 bin lira ödeme imkânından faydalanmalarını sağlayacağız. Böylece 15 milyon 120 bin emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5 bin liralık ödeme gerçekleştirmiş olacağız.”
Hani derler ya, nereden baksan tutarsızlık! Buyurun, ilk cümleyle başlayalım:
“Emeklilerimizin bir kısmının dışarıda bırakılması şahsen bizim de içimize sinmeyen, bizim de hakkaniyetli bulmadığımız bir durumdu.”
Emeklilerin bir kısmını dışarıda bırakan kimdi? İçinize sinmiyorduysa neden dışarıda bıraktınız? Hakkaniyetli bulmuyorduysanız neden yaptınız. Bunlar sık yaptığınız işler midir?
İkinci cümlede önce saptama sonra kendine övgü var: “Dahası bunun çiftçi ve esnaf emeklilerimizin içinde yer aldığı diğer emeklilerimizde bir gönül kırgınlığına sebep olduğunu üzüntüyle müşahede ettik.” … “Çalışma ve Maliye Bakanlarımıza gerekli düzenleme ve düzeltmelerin süratle yapılması talimatını verdim.”
Daha önce de emeklilere ödeme yapılması için çalışma talimatı verilmemiş miydi? Doğru dürüst bir çalışma yapamayanlara yeniden görev verilmiş olmadı mı?
Konuşmanın son kısmı ilginç: İlk düzenlemeden yararlanamayan çiftçi ve Bağkur’lu esnaf emeklilerimiz başta olmak üzere 4 milyon 689 bin emeklimizin de tek seferlik 5 bin lira ödeme imkânından faydalanmalarını sağlayacağız. Böylece 15 milyon 120 bin emeklimizin tamamına bir defaya mahsus 5 bin liralık ödeme gerçekleştirmiş olacağız.”
Önce geçilen haberde 12 milyon 200 bin emekli vardı. Şimdi 4 milyon 689 bin emekliye daha ödeme yapılacak. Yani toplamda ödeme alan emeklilerin sayısı, çiftçiler dahil olmak üzere, 16 milyon 889 bin kişi olacak. Oysa Erdoğan toplamda 15 milyon 120 bin emekli var dedi.
Yani arada bizim bilmediğimiz bir milyon 769 bin kişi daha var. Bu rakamlar her seferinde değişse de vatandaş bunlara dikkat etmiyor. Maalesef bizim gibi teknik eğitim görenler bu “ayrıntıya” dikkat ediyoruz.
Bir ayrıntı daha var; “tek seferlik 5 bin lira ödeme imkânından faydalanmalarını sağlayacağız” vurgusu. Bu büyük imkân gibi, hem de tek seferde diyerek yardım mı, hak mı, iane mi belli değil. Hemen ödenecek mi? Sanmam. Yeni yıla kalırsa da şaşmam.
Kanımca bu para ne emekliyi ne de çiftçiyi mutlu edecek, zira aylarca yalvarmaları beklendi, tepkileri ise geç de olsa karşılık buldu.
Kazanan kim oldu sizce?
