Cumartesi, Kasım 23, 2024

“Türk kahvesi ticaretini artırmayı hedefliyoruz”

Ankara Ticaret Odası’nın (ATO) ‘5 Aralık Dünya Türk Kahvesi Günü’ dolayısıyla gerçekleştirdiği ‘Topraktan Fincana Türk Kahvesi Geleneği-500 Yıllık Hikâye’ etkinliği, ATO Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Programda konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, Türk kültüründe önemli yeri olan ve birçok duygu ve anlamı barındıran Türk kahvesi ile dünyada farkındalık oluşturmanın önemli olduğunu belirterek, “Bundan tam 10 yıl önce 5 Aralık 2013’te, Türk Kahve Kültürü ve Geleneği, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’nun (UNESCO) İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirasının Temsili Listesi’ne alındı. O günden bu yana her yıl 5 Aralık günü, Dünya Türk Kahvesi Günü olarak kutlanıyor. Türkler tarafından keşfedilen, sadece bir içecek olmanın ötesinde sohbetlerin, muhabbetlerin bir parçası aynı zamanda misafire sunulan saygının simgesi olan Türk kahvesi ile dünyada farkındalık oluşturup, ticaretini artırmayı hedefliyoruz” dedi. 

“Dünyada petrolden sonra en çok ticareti yapılan ürün kahve”

Kahvenin, her ülkede üretilmeyen ancak hemen her ülkede tüketilen bir ürün olduğunu kaydeden Baran, Türkiye’de henüz kahve üretimi olmadığını ancak bu konuda yapılan girişimleri sevindirici bulduklarını söyledi. Kahvenin üretiminden paketlenmesine, demleme makinesine kadar uzanan devasa bir ekonomi oluşturduğunu belirten Baran, “Kahvenin petrolden sonra dünyada en fazla ticareti yapılan ikinci ürün olduğu belirtiliyor. Dünyanın ortak içecek kültürleri arasında ilk sırada bulunan kahve, global ölçekte 460 milyar doları bulan bir pazar oluşturuyor. Kahve ticareti, kavrulmamış yeşil çekirdekler halinde 60 kiloluk çuvallarla yapılıyor. 2021-22 döneminde 167 milyon çuval kahve üretimi yapıldığı tahmin ediliyor. Başka bir deyişle, geçen yıl dünya genelinde yaklaşık 10 milyon ton kahve üretilmiş. Ülkemizin 2022 yılında yaptığı kahve ithalatı 375 milyon dolar, bu büyük bir rakam. Bu nedenle Türkiye’de kahve üretimine yönelik çalışmaları önemli buluyoruz. Hem kahve kültürünün devamlılığı hem de kahve ekonomisinin gelişimiyle ilgili ATO olarak adım atmaya hazırız” diye konuştu. 

Kahve kültürü 500 yıl öncesine dayanıyor

ATO 60 No’lu Restoran, Lokanta, Kafe Hizmetleri Meslek Komitesi Üyesi ve A4 Kahve Kurucu Ortağı Aykut Altıntaş da yaptığı konuşmada 500 yıllık bir gelenek olan Türk Kahvesi’nin Osmanlı’dan günümüze olan gelişimini anlattı. Kahvenin Mısır Seferi sırasında 1519’da İstanbul’a geldiğini belirten Altıntaş, “Tarihte bilinen ilk iki kahve dükkânından birisi İstanbul’da diğeri ise Londra’dadır. İstanbul’da açılan kahve dükkânı da 1550’li yılların ortasında açıldı. Bizler 500 yıl önce kahve kültürüne başlamışken kahve konusunda çok ilerleyemedik ya da kahve çayın bir adım gerisinde kaldı. Bu da 18. 19. ve 20. yüzyıllarda çay tarımı denemelerinin yapılması ve bunun başarılı olmasıyla çay içeceğinin kahve içeceğinden daha öne geçmesine sebep oldu. Böylelikle kahveyi biraz daha arkadan takip eden, onu biraz daha geriye koyan bir millet olduk. Ama demleme yöntemi açısından Türk kahvesi, espresso ile dünya tarihinin demleme reçeteleri açısından en eski içerikli kahve demleme metodudur. Bunu bilmek, bununla ilgili kendimizi geliştirmek, bilgi vermek hepimiz açısından çok kritik” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM