Teknoloji, mühendislik ve üretim şirketleri başta olmak üzere, katma değerli üretim hedefleyen her ölçekten şirkete büyüme odaklı iş servisleri ve danışmanlığı sunan Sistem Global, Türkiye’de yapılanmak isteyen start-up ve KOBİ’ler başta olmak üzer pek çok yabancı şirkete sağlıklı lokalleşme desteği sağlıyor. Şirket Kurulumu, Mevzuat ve Uyum, Finansal Danışmanlık, Fikri Mülkiyet Hakları, Teşviklere Erişim ve İhracat Danışmanlığı gibi alanlarda, yerel mevzuatlara hakim 550’den fazla uzmanla hizmet veren şirket, ilk defa Türkiye’ye gelen veya Türkiye’de faaliyet gösteren ve özellikle Ar-Ge veya mühendislik odaklı üretim faaliyetlerini geliştirmek isteyen şirketlere rehberlik ediyor.
Konuya ilişkin açıklamada bulunan Sistem Global COO’su Elif İşgör Önen, “Doğru yapıda şirket kuruluşunun belirlenmesinden kurulumun tamamlanmasına, şirketin finansal ve mevzuatsal altyapısının hem Türkiye regülasyonlarına hem de uluslararası firmanın kendi raporlama ve şirket standartlarına uygun şekilde oturtulmasına, sözleşme yönetim ve bordro işlemlerine kadar onlara destek oluyoruz. Ayrıca, özellikle Ar-Ge ve teknoloji odaklı şirketlerin teşvik ve hibelerden doğru şekilde yararlanacakları yol haritasını çizmek ve uygulamak, burada oluşacak ya da yurt dışından buraya getirdikleri fikri mülkiyetin doğru şekilde korunmasını sağlayacak alanlar bizden en çok talep edilen hizmetleri oluşturuyor. Bu bağlamda kuruluşumuzdan itibaren 1200’den fazla yabancı firmaya hizmet verdiğimizi, 250’den fazla yabancı firma kuruluşunu sağladığımızı söyleyebiliriz. Bu çerçevede 650 milyon dolarlık yabancı yatırımın Türkiye’ye gelmesine de eşlik etmiş olduk” dedi.
“Yabancı sermayeli şirket kuruluşunda 250’yi geçtik”
İşgör Önen, “Birçok yabancı firma Türkiye’ye Ar-Ge, üretim altyapıları, teşvikleri ve hem Türkiye’nin hem de coğrafi konumu nedeniyle ulaşılabilir kıldığı daha büyük pazarın cazibesi ile gelmek istiyor. Fakat karşılaştıkları en büyük zorluk, doğru şirket kuruluşu, hali hazırdaki fikri mülkiyetinin korunması ya da teşviklerden doğru şekilde yararlanmak, dikey uzmanlık kadar bütüncül bakış açısı da isteyen konularda hem karar almalarında hem de uygulamalarında yardımcı olacak doğru yol arkadaşı bulmak. Türkiye’de faaliyet göstermek isteyen şirketler, Sistem Global’i işletme yönetimlerini out-source edebilecekleri bir yol arkadaşı olarak görüyorlar” diye konuştu.
“Türkiye’nin teşvik sistemleri yabancı şirketlerin ilgisini çekiyor”
Türkiye’ye daha fazla yabancı firmanın gelmesini Türkiye’nin konumunu güçlendirmek adına önemli bulduğunu ifade eden İşgör Önen, Türkiye’nin yabancı şirketler için sunduğu avantajları değerlendirdi: “Türkiye yabancı yatırımcı için hem beyaz yaka tarafında hem de mühendislik alanında nitelikli insan kaynağı sunuyor. Türkiye’de kurulan merkez ofisler, buradaki insan kaynağı ve iş yapış biçimleri bakımından esnek ve dünya standartlarına uygun bir yapıda. Dolayısıyla Türkiye’den İngiltere, Almanya, Mısır, Bakü ve Singapur gibi pek çok coğrafya ile iş yapmak mümkün. Ayrıca, mevcut üretim altyapılarımız, başarılı greenfield yatırımlarına olanak tanıyacak kadar gelişmiş ve mevcut bir şirkete yatırım yapılarak ya da satın alınarak büyümeyi destekleyecek kalitede. Öte yandan Türkiye pazarı birçok firma için AB, MENA ve CIS pazarlarına atlama tahtası niteliğinde. Tüm bu avantajlarla birlikte, yabancı yatırımı teşvik etmek üzere Ar-Ge, teknoloji ve yerli firmalarla iş birliğini destekleyen teşvik ve hibe sistemlerinden ve AB hibelerinden yararlanılabilmesi de çok ciddi fırsatlar olarak değerlendiriliyor. Dolayısıyla Türkiye, mükemmeliyet merkezleri tarafından, üretim altyapılarını buraya getirmek isteyen yabancı firmalar tarafından oldukça cazip bulunuyor” ifadelerini kullandı.
“Start up hızlandırıcı ve sektör bazlı heyet çalışmalarına ağırlık vereceğiz”
İşgör Önen, “Türkiye’nin sürdürülebilir çözümler, enerji, fintech vb. gibi alanlarda birçok ülkenin radarında olduğunu görüyor ve ülkemizde de bu alanlarda güçlü firmaların olması sebebi ile bu alanlardaki ülkemize olan yatırımın mevcut firmalarımıza yaratacağı Ar-Ge, Ur-Ge ve pazara giriş iş birlikleri anlamında önemli buluyoruz. Bu çerçeveden baktığımızda çatı kuruluşların ve stokların ülkeler arasında yarattığı heyet ve konsorsiyumların sayısını artırarak net KPI’larla çerçevelendiği projelere ağırlık verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl için öncelikli hedefimiz şirket büyüklüğü gözetmeksizin teknoloji odaklı şirketlere Türkiye’deki büyüme yolculularında destek olmaya devam etmek. Bu bağlamda, start up hızlandırıcı ve sektör bazlı b2b odaklı heyet çalışmalarına ağırlık vereceğiz” dedi.
