Cumartesi, Kasım 23, 2024

Fetö Terör Örgütünün Yapılanması – II

Hile düşmanı yenmek için gereklidir; doğruluk ise bir grubu yönetmek için


Sevgili okurlarım,

FETÖ terör örgütünün yapılanması ile ilgili yazıma devam ediyorum.


Mahrem ünitelerin faaliyetleri

Örgütün en gizli ve en önemli birimi olan mahrem ünitelerde mahrem imamlar bulunmaktadır. Bu mahrem imamlar görev yaparken, onların aile fertlerinin hiçbiri, hiçbir zaman ne iş yaptıklarını ve onların örgüt içindeki pozisyonlarını bilmezler. Mahrem yapılarda düalizm vardır ve mahrem imamlar kendilerini maskeleyerek, sivil ünitelerdeki gibi davranarak sohbet toplantılarına da katılmaktadırlar. Tüm mahrem imamların tamamen ikili bir hayat yaşadıkları görülmektedir. Mahrem imamlar kendilerini gizlemek amacıyla daima kod isimler kullanmaktadırlar ve mahrem ağabeyin de özel bir kodu vardır. Bunun yanı sıra, mahrem imamlara teslim edilen askeri personelin her birinin ayrı kod adı mevcuttur. Mahrem imamlara dört veya beş tane asker personel emanet edilmektedir.

Tarihsel gelişime bakıldığında, 2003 – 2004 yıllarında asker kişiler kendi aralarında görüşmeler yaparken bu yıllardan sonra mahrem imamlar ile de görüşmeye başlamışlardır. FETÖ terör örgütü içinde 2004 yılında, bu tip yapılanma başlamıştır. Asker personelin verildiği mahrem imamların genelde dört tane ana gündem maddesi bulunmaktadır ki bunlar; manevi rehberlik, kariyer planlaması, evlilik ve BİM hizmetleri ( bilgi işlem malumat ) olarak yer almaktadır.

Bim uygulaması başlı başına önemlidir. Mahrem imamlar, her asker personel ile bu uygulamayı yapmamaktadırlar. Bu uygulamanın yapılması için örgüte bağlılık derecesi çok önemlidir. Örgüt bünyesinde fişleme devamlı yapılmıştır. Bu fişleme işlemleri, excel listeleri üzerinden matbu olarak yapılmaktadır. Örgüt içindeki asker personelden onun arkadaşları hakkında çok detaylı bilgiler getirmesi istenirdi. Bu bilgiler içinde, evlilik durumları, özel hobileri, karşı cinse davranışları, rüşvet alıp almadığı, herhangi bir konuda torpil yaptırıp yaptırmadığı, ailesi içinde tanınmış kişilerin olup olmadığı gibi unsurların asgariden yer alması öngörülürdü. Menfi olması durumunda, daha yoğun inceleme gerçekleştirilmektedir. Bu uygulamada, sahte mektuplar yazılarak, özel konular gündeme getirilerek kurumdan asker personelin ihraç edilmesi sağlanmaktadır.

2010 – 2014 yılları içeriğinde, Ergenekon ve Balyoz davaları sürecinde isimsiz mektuplar bu kapsamda hazırlanmaktadır. Bu uygulama içeriğinde, örgüt tarafından matbu olarak hazırlanmış sicil bozma kılavuzlarından yararlanılarak işlemler yapılmaktadır. Olumsuz olarak yıllık sağlık raporlarının hazırlanması gerçekleştiriliyordu. Bu uygulamalar ile namuslu ve dürüst asker personelin görevden alınmasını sağlayarak onun yerine örgüt elemanının geçmesine imkân sağlamak ana amaçlarını oluşturmaktadır. Bilindiği üzere, FETÖ silahlı terör örgütünün en gizli birimi mahrem ünitelerdir. Mahrem yapıda görev almak için aday kişinin üniversite yıllarında bu hizmet hareketi içinde faal olarak uğraşmış olması tercih edilmektedir. Bu yapıda yer alabilmenin ana şartlarından birisi de kişide belirli bir bilgi birikimi ve donanımın olması esastır. Ayrıca, tercih aşamasında, yaş ve deneyimin de başlı başına önem taşıdığı unutulmamalıdır. Mahrem yapıda, liyakattan çok itaat istenmektedir. Bu yapının uygulama esasları kapsamında, hiçbir surette, sorgulama yoktur.

Mahrem imamların Fethullah Gülen ile görüşmesi söz konusu değildir. Ancak onların başındaki yöneticilerin bazı durumlarda görüşmesi mümkündür. Mahrem ünitelerin örgütlenmesine teknik olarak, bakılırsa, en altta asker personel yer almaktadır ve öğrenci olarak tanımlanmaktadır. Bu öğrenci askeri okulların herhangi birinde öğrenci olabileceği gibi, astsubay, uzman veya subay da olabilmektedir. Öğrencinin üzerinde doğrudan bağlı olduğu mahrem imam vardır ve kendisi de öğretmen olarak isimlendirilir. Öğretmenlerin de üzerinde müdür yardımcısı yer almaktadır. Bu hiyerarşide müdür yardımcısının üzerinde müdür bulunmakta olup onun da üzerinde birim sorumlusunun bulunması bir organizasyon şeması olarak ortaya çıkmaktadır.

Mahrem ünitelerde birim sorumlusunun en üst, öğrencinin de en alt seviyede yer aldığı görülmektedir. Mahrem ünitelerde kullanılan iletişim metodları da çok itinalı olarak örgüt yöneticileri tarafından önerilmiştir. Mahrem yapıdaki imamlar, hiçbir zaman cep telefonu kullanmazlar, yani iletişimde bylock veya cacao gibi programların kullanımı kesinlikle örgüt tarafından yasaklanmıştır. Mahrem imamlar, kendi öğrencileri ile sadece ankesörlü telefonlar veya bayi ile bakkallarda bulunan kontörlü telefonlar ile temas kurmaktadırlar. Bu uygulama içinde, öğrenci sadece ankesörlü veya kontörlü telefon ile aranabilmektedir. Bir diğer taraftan, bu iletişim metodolojisinde, aynı ankesör veya kontörlü telefondan sadece bir öğrenci aranması yapılmaktadır. İkinci bir öğrenci aranacak ise başka bir ankesörlü veya kontörlü telefona başvurulması gereklidir. Başka bir anlatımla, aynı ankesörlü veya kontörlü telefondan ardışık olarak öğrenci aranması yapılamazdı.

İletişimde eğer ankesörlü veya kontörlü telefon teminine imkân yok ise bu durumda mahrem imam hemen yoldan geçen birisinin cep telefonunu alarak, sadece bir kişiyi aramak için kullanabilmektedir. Tüm bu iletişim önlemleri, HTS kayıtlarına karşı tedbir olarak yapılmaktadır. Bir diğer taraftan ise, mahrem imam ile öğrencilerin her hafta veya on beş günde bir toplanmaları kesinlikle önerilmektedir. Mahrem imamlar genelde her hafta öğrencileri ile birebir temas kurmayı tercih etmektedirler. Mahrem ünitelerde, kullanılan kod isimlerinin yanı sıra kullanılması örgüt tarafından önerilen şifreler de vardır. Bu şifreler; 99’a tamamlama yapılarak şifreleme, alfabede iki harf kaydırarak yapılan şifreleme metodu, son dört rakamın iki tanesinin yerinin değiştirilmesi ile şifreleme metodu, yedi hanesi rakamı bir artırma ve bir eksiltme ile şifreleme metodu olarak detaylandırılmaktadır.

Görüldüğü üzere bu silahlı terör örgütü tamamen gizli servis metotları ile çalışmalarını halen yürütmektedir. Ancak en önemlisi ise, örgüt üyelerinin devlet kademe ve bürokrasisine nasıl yerleştirildiğinin üzerinde hiçbir zaman durulmamıştır. Bu hususta örgüte yardım ve yataklık yapan siyasi kişilikler ortaya çıkarılarak davalara konu edilmemişlerdir. İnşallah zaman içinde muhakkak surette halkımızın talebi doğrultusunda bunun da gerçekleşmesi demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından birisidir. Takdiri yine sizlere bırakıyorum.

Diğer Yazarlar