Perşembe, Eylül 19, 2024

FETÖ Terör Örgütünün İş İnsanları Üzerinde Baskı Kurması -I

Büyük sayıdaki bir topluluğu az sayıdaki gibi idare etmenin yolu gruplara ayırmaktır. Çok sayıdaki bir toplulukla savaşmanın yolu ise şekiller ve çağrılardır.


Sevgili okurlarım,

Gün geçtikçe FETÖ terör örgütünün yaptıkları hafızalardan silinmeye başlamıştır ki bunu birçok konuşmalarımda dinleyicilerden anlamaktayım. Ancak günümüzde konunun daha da güncel olarak sahnelendiğinin unutmamak gerektiğine inanıyorum. Bazı iddialara yer verildiğinde, yine devlet içinde örgütlenmeye başlayan başka din tüccarı tarikattın da olduğu anlaşılmaktadır. Öne çıkan isimler dikkate alındığında menzil tarikatı ile ismail ağa cemaatinin isimleri birçok bakanlık bünyesinde anılmaktadır. Bu nedenle ülkemizi derinden sarsan ve yaralarının bir türlü temizlenemediği FETÖ silahlım terör örgütünün yaptıklarının hafızalardan silinmemesi gereklidir.

FETÖ terör örgütü, mali suçlarla mücadele şube müdürlüklerini ele geçirip, içine kendi mensuplarıyla, yerleştikten sonra iş dünyasına baskı kurmak için faaliyetine devam etmiştir. Bu çerçevede mali polis ile, “himmet” vermek istemeyen çok sayıda şirkete operasyon düzenleyip el koyan, ya da “himmet“ adı altında yüklü miktarda haraç alan örgüt, böylece kendi organizasyonu ve gizli ajandasında yer alan, emellerini gerçekleştirmek için gerekli finansal destekleri diğer kaynaklara ilave olarak sağlamış olmaktadır.

Emniyet istihbarat şubesinden de bu alanda faydalanan FETÖ terör örgütü, yapılan teknik dinlemeler sayesinde örgüte ait şirketlere rakip olan firmaların bilgilerine önceden vakıf olmaktadır. Böylelikle rakiplerinin yapacakları teklifleri bilen örgüt, iş anlaşmaları ve ihalelerde tedbir alarak, önemli maddi kazanımlar elde etmiştir. Hukuka aykırı şekilde dinledikleri ve takip ettikleri iş adamlarının açıklarını ve özel hayatlarındaki uygunsuzlukları kayıt altına alan örgüt üyeleri, kendisine bağlı hukuk büroları üzerinden bu kişileri tehdit edip örgüte bağımlı hale getirdiği tespit edilmiştir. Haraç vermek istemeyen ve karşı koyanlar ise ya operasyonlarla gözaltına alınıp haklarında yapılan uydurma ve yalan haberlerle borsadaki hisselerine ve ticari saygınlıklarında düşüş yaşatılmış, ya da söz konusu kayıtlar internet ortamına sızdırılarak itibarsızlaştırılmıştır.

FETÖ terör örgütü hakkında yürütülen “VIP dinleme“ soruşturmasında örgüt üyesi istihbaratçıların, iş, sanat ve basın dünyasının önemli isimlerinden; Ferit Şahenk, Ali Koç, Caroline Koç, Mehmet Emin Karamehmet, Mustafa Süzer, Fevzi Bülent Özaydınlı, Atalay Şahinoğlu, Erol Altaca, Mehmet Yörük, Melih Türker, Ahmet Topsoy, Ali İhsan Karacan, Yener Şenok, Süleyman Kocakaya, Memduh Karakullukçu, Sezai Çanakçı, İbrahim Çağlar, İbrahim Özay Şendir, Ömer Lütfi Karagöz, Tufan Türenç, Yılmaz Özdil, Can Dündar, Aslı Aydıntaşbaş, Mehmet Faraç, İsmail Küçükkaya, Mirgün Cabas, Uğur Dündar, Şirin Payzın, Nihat Genç, Ergün Diler, Cengiz Semercioğlu, Engin Ardıç, Bedri Baykam, Ruhat Mengi, Rıdvan Bıyık, Mustafa Şekeroğlu, isimlerinin de aralarında bulunduğu 59 kişiyi yasa dışı dinledikleri ve izledikleri tespit edilmiştir.

Tüm bunların yanı sıra kendi finansal kaynaklarını arttırmak için imar rantını da bu yönde çok iyi kullanmış olduğu tespit edilmektedir. Bu çerçevede, FETÖ terör örgütü, emniyet istihbarat ve mali polislik sayesinde, imara açılacak yerleri öncesinde bilip buralardan önemli büyüklükte arazileri, vakıf ve dernekleri adına kapatıp ciddi rant sağladığı görülmektedir. Bir diğer taraftan FETÖ terör örgütü yine kendi mali kaynaklarını çeşitlendirip arttırmak amacıyla, mali polislik üzerinden uluslararası ilişkiler de kurmuştur. Bu tesis edilen ilişkiler kapsamında, yasalardaki boşluklardan faydalanarak, uluslararası kara para aklama işi içinde de yer aldığı anlaşılmaktadır.

Kara para aklama operasyonları içeriğinde, Orta Asya, Balkanlar ve Afrika’daki birçok ülkeye para aktararak, hem elde ettikleri himmet paralarını aklamışlar, hem de bu ülkelerde örgüt adına yatırım yapıp ciddi istihbarat faaliyetler yürütmüşlerdir. Bu aşamalarda önemli rantlar elde ettiklerini belirtmek de gereklidir. FETÖ terör örgütünün içinde yer alan iş adamları, “himmet“ adı altında örgüte finansal destek sağlamak için topladıkları paraları bavullarla yurt dışına kaçırıp özellikle Tanzanya’ya götürdükleri gözlenmektedir. Bu iş adamları daha ziyade Sabiha Gökçen Hava Alanını kullanarak, orada çalışan örgüt üyelerinin yardımlarıyla bu para kaçırma işlemlerini gerçekleştirdiği görülmektedir. Bu iş adamları kurdukları paravan şirketleri bu operasyonlarda kullanmaktadırlar.

Bu paravan şirketlerin hesaplarında çok yüklü miktarda biriken paraları ise yurt dışına kaçırmaktadırlar. Hakan, Abdullah Yıldırım, Ferhat, Gürkan ve Saffet, isimli iş adamlarının Tanzanya’ya ciddi miktarda para kaçırdıkları bilinmektedir. Bu silahlı terör örgütünün en büyük ve önemli özelliği ise gizli olarak yapmış olduğu iletişim dinlemeleri sayesinde iş insanları üzerinde çok daha baskıcı unsurları oluşturmuşlardır.


Devamı bir sonraki yazıda…

Önceki İçerik
Sonraki İçerik

Tayfun Gözüm

Diğer Yazarlar