Cuma, Ekim 18, 2024

“2024’ün sonunda ferahlık var”

Seda Gök Ticaret Gazetesi

Dünya ve Türkiye ekonomisinde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Eskinazi, Birlik olarak 2024 çalışma programları ve temsilcisi olduğu tekstil sektörü özelinde yaşanan gelişmeleri anlattı.
2023 yılına ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve 2024 yılı özelinde öngörülerini paylaşan Eskinazi, “2023 yılı Cumhuriyetimizin 100. yılı olması nedeniyle bizlerin daha fazla anlam yüklediği bir yıldı. 2023 yılında mevcudu korumak hedefimiz olacak demiştim. 1 yıl sonra yeniden bir araya geldiğimizde ihracat rakamlarımızda mevcudu koruyabilmiş olmanın buruk mutluluğunu yaşıyoruz. 2024 yılında da hedefimiz mevcudu korumak olacak” dedi.


2024 yılında mevcudu korumanın 2023 yılındaki kadar kolay olmayacağına dikkat çeken Eskinazi, “İhracatçılarımızda 2023 yılının yorgunluğu var. Sermayelerimiz azaldı. Enerjimiz tükendi. 2024 yılının ilk yarısında yüksek enflasyonist ortamın süreceği anlaşılıyor. Maliyet artışları sonrasında nihai ürünlerimizi daha yüksek fiyatlara müşterilerimize teklif etmek durumunda kalıyoruz. 2024 yılına zam yağmuru ile girdik. Son maliyet artışlarıyla nihai ürünlerimizde yüzde 25-30’luk fiyat artışları olacak. Tabii bu artış oranını her müşterimize kabul ettirmemiz mümkün değil. Müşteri kayıpları yaşamamız büyük olasılık. Anlayacağınız 2024 senesi çok parlak bir yıl olmayacak. 2024 yılı enflasyonu kontrol altına almamız gereken bir yıl. Bunun için acı ilacı içmemiz gerekiyor. Acı ilacı içerken ölümcül olmamalı, sosyal dengeler bozulmamalı” diye konuştu.

2024 yılını 4 ayrı çeyrekte değerlendiren Eskinazi, bu konuda şunları söyledi: “2022 yılı için ‘Altın Yıl’, 2023 yılı için ‘Kayıp Yıl’ idi. 2024 yılı içinde ‘Bir Ümit Yılı’ tanımlaması yapmak istiyorum. 2024 yılında dört çeyrekte farklı beklentilerimiz var. İlk çeyrekte yerel seçimler, yüksek enflasyon, dünya ekonomisindeki durgunluk ve savaşlar nedeniyle zorlu geçecek. İlk çeyrekte döviz kurları üzerine baskı, kredi musluklarının açılamaması durumu, dış kaynak gelmeme riski sürecek. İkinci 3 ayda bu parametrelerde hareketlenme olmasını bekliyoruz. Döviz kurlarında ve kredi musluklarında hareketlenme başlayacak. Birden hızlı bir hareket olmaz. Çünkü enflasyon devam edecek. Döviz kurlarındaki baskı nedeniyle ithalat artışı da sürecek. İkinci 3 aylık dönemde döviz kurlarında ve finansmana erişimde bir rahatlama bekliyoruz. İhracatçı bir ümitle fiyatı tahmin ederek ona göre fiyat verecek. 2024’ün üçüncü çeyreğini toparlanma dönemi olarak görüyorum. Bu dönemde ihracatçı için artık taşlar rayına oturacak, fiyatlar daha rasyonel ve daha sağlıklı verilebilecek. İhracatçı biraz daha önünü görebilecek. Dördüncü çeyrekte ise belki hafif hafif kâr etme dönemi başlayacak. Tüm bunlar 2024 için çizdiğimiz iyimser tablo. Karamsar değilim. 2023’ün böyle bir yıl olacağını baştan görmüştük. 2024’ü ise biraz önce ifade ettiğim gibi ‘bir ümit’ yılı olarak görüyoruz. Hem mevcudu koruyacağız, hem de ümit edeceğiz. Başka çare yok. Şu an herkesin mevcudu korumak gibi bir derdi var. 2024’te ihracatçı bir nebze rahatlayacak. Yıl karamsar başlayacak ama sonunda ferahlık var. Türkiye kaybettiği döviz kuru avantajını geri kazandığı takdirde 2025’ten itibaren önümüzü daha rahat görürüz. Orta vadeli plan sonundaki 302 milyar dolarlık ihracat hedefi rahat gerçekleşir diye öngörüyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık tarihinin 84 yılında var olan, üretmiş ve ihracat yapmış bir kurum olarak Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında da üretmeye, daha çok çalışmaya ve ihracat yapmaya devam edeceğiz. Cumhuriyetimizin birinci yüzyılında olduğu gibi ikinci yüzyılında da büyümenin anahtarı yine ihracat olacak. 2024 yılında ihracatla büyümek için ödevimize çalıştık. İş planlarımızı oluşturduk.”

Yatırım yapma planı olanlarda tedirginliğin ön plana çıktığını ifade eden Eskinazi, “Yatırım yapacaklara yeni kolaylıklar getirilmesi gerekir. İş hayatına yeni sektörler geliyor. Yeni iş yapış şekilleri geliyor. Yeni yatırımlar bu gidişata göre kurgulanmalı. Bize düşen görev bu konuda ihracatçıları yönlendirmek. Türkiye’nin rekabetçi olabilmesi için yatırımlara devam etmesi lazım” dedi.


Türkiye’nin 2024 yılı için belirlediği 267 milyar dolar ihracat hedefinin 260 milyar dolarını yakalamasını başarı olarak yorumlayan Eskinazi, “Toplum olarak orta gelir tuzağından kurtulmamız için ihracatta minimum yüzde 10 artışı yakalamak zorundayız” dedi.


Ticaret Bakanlığının 2024 yılı için öncelikli beklentilerimizden birisi de Serbest Ticaret Anlaşmaları için yoğun mesai harcaması olduğunu söyleyen Eskinazi, “Yarım kalan STA’lar bir an önce tamamlanmalı, hedef pazarlarla yeni STA’lar için çalışmalara hız verilmeli, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşmasının revizesi öncelikli başlıklardan biri olmalı.
Ticaret Bakanlığımızdan bir diğer beklentimiz ihracat ürünleriyle ilgili yasak kararının çok kolay alınmaması. 2023 yılında çeşitli ihraç ürünlerine getirilen yasaklar nedeniyle ihracatımız milyar dolar mertebesinde yara aldı” dedi.


Geçtiğimiz yıl Birlik olarak yaptıkları çalışmalar hakkında da konuşan Eskinazi, EİB olarak Ticaret Bakanlığı desteğiyle 13 Uluslararası Fuara Milli Katılım Organizasyonu gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Eskinazi, “Devam eden 12 UR-GE Projemizle ihracatçılarımızın kümelenerek uluslararası rekabetçiliğinin güçlenmesi için çaba gösterdik. ABD’de Türk gıda ürünlerinin pazar payını artırmak için sürdürdüğümüz TURQULITY Projemiz başarılı bir şekilde devam etti. Bu proje kapsamında öyle güzel işler yapıldı ki; Bakanlığımız diğer kurumlara örnek göstermeye başladı. Örneğin, üst düzey kurumsal Amerikalı şefleri ülkemizde ağırlayıp, Türk ürünleriyle mahalli Türk ustalarının kendi mutfaklarında birlikte yemek pişirmelerini sağladık, sosyal medyada yayınlamalarını sağlayarak, gerçek Türk lezzetleriyle Amerikan damağının ne kadar farklı olabileceğini bizzat göstermeye çalıştık, yaptıklarımız sayesinde Amerikan Şef Federasyonu’nun yıllık ödülünü kazandık, 2024’te projede artık ticarileşme öne çıkacak. Hazırgiyim, Maden ve Mobilya sektörlerinde Tasarım Yarışmalarımızı 2023 yılında da düzenledik. İhracatçı sektörlerimize yeni vizyoner tasarımcılar kazandırmaya devam ettik. Eğitim programları, çalıştaylar, uluslararası toplantılar organize ettik. 2024 yılı için bugün itibarıyla planladığımız sektörel ticaret heyeti sayısı 13. Bu sayının yıl içinde daha da artması için fizibilite çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.

Sürdürülebilirlik öncelikli çalışmalara odaklandıklarını anlatan Eskinazi, “En büyük ihraç pazarımız Avrupa Birliği’nin ortaya koyduğu Yeşil Mutabakat’ın gereklerini yerine getirmek, karbon vergisiyle muhatap olmamak için yoğun mesai harcıyoruz. EİB olarak sera gazı emisyonlarımızı daha etkin yönetmek ve iklim değişikliğinin fiziksel etkilerine uyum sağlamak amacıyla oluşturduğumuz Strateji ve Sürdürülebilirlik Komitesi ile çalışmalarımıza 2023 yılında da yoğun bir şekilde devam ettik.
EİB sürdürülebilirlik eylem planını hazırladık, 2022 EİB Sürdürülebilirlik Raporu ve EİB Stratejik Plan Raporumuzu yayınladık. 2024 hedeflerimizi tespit ettik. Ege İhracatçı Birlikleri’ne ait sürdürülebilirlik performansını izleyerek, 2024 yılında da raporlarımızı yayınlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.


Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması odaklı çalışmalara ağırlık verdiklerini ifade eden Eskinazi, “Sektörümüze etkilerini değerlendiriyoruz. Şimdiden önlem almazsak, AB’ye ihracatımızda büyük maliyetlerle karşılaşacağız. Üreticiden başlayarak tüm kesimleri içine alacak şekilde stratejiler geliştirmeli, çimento, alüminyum, gübre, demir çelik ve elektrik gibi riskli kabul edilen sektörler başta olmak üzere tarım-gıda sektörlerimiz dahil, hızla farkındalık yaratarak rekabet gücümüzü olumsuz etkileyecek bu gelişmeleri bertaraf edecek yol haritaları hazırlayıp, uygulamaya koymalıyız. EİB 2024 yılında mesaisinin önemli bir kısmını bu konuya ayıracak” dedi.


Bu yıl Çin’e ofis açmayı planladıklarını da bildiren Eskinazi, şunları söyledi: “Dünya, dijitalleşme noktasında da baş döndürücü bir değişim ve dönüşüm yaşıyor. İhracatçılarımızın dijital ortamda yetkinliklerinin artması için çalışacağız. 2023 yılı sonunda PttAVM ile bir toplantı düzenledik. 6 trilyon dolara ulaşan dünya e-ihracatının neredeyse yarısına sahip olan Çin pazarına önemli bir giriş yapan PttAVM ile üyelerimize yeni bir bakış açısı vermek istiyoruz. Dijital pazarlama neyi gerektiriyorsa, rakiplerimiz Çin pazarında nasıl tanıtım yapıyorlarsa, EİB olarak biz de üzerimize düşeni yapacağız. 2024 yılında Çin’de ofis açarak bu süreci başlatmak istiyoruz.”


AB’nin önümüzdeki günlerde dijital ürün pasaportu konusunda talebinin olacağına ve üyelerin buna hazırlanması gerektiğini anlatan Eskinazi, “Üretim süreçlerinin her aşamasının takip edilmesi gerekecek. Bu konuyla ilgili üyelerimize eğitimler vereceğiz” dedi.


Eskinazi ayrıca “2024 yılında Temiz Enerji ve Kimya sektörleri öncelikli olmak üzere Ege İhracatçı Birlikleri çatısı altında yeni ihracatçı birlikleri kurulması için girişimlerimizi sürdüreceğiz” dedi.


Birlik Başkanı olarak temsil ettiği tekstil sektöründeki gelişmeleri de değerlendiren Eskinazi, Tekstil Sektör Kurulu olarak tüm ilgili Birliklerin katılımıyla, ABD’ye yönelik ihracatı artırmak ve sektörü tanıtmak amacıyla bir TURQUALİTY Projesi gerçekleştirilmesinin planlandığını söyledi. Eskinazi, “Aynı zamanda tüm ilgili birliklerin katılımıyla Sürdürülebilirlik Komitesi çalışmalarımız devam ediyor.

23-26 Nisan 2024 tarihleri arasında Almanya’nın Frankfurt şehrinde düzenlenecek olan “Techtextil/Texprocess Frankfurt” fuarlarına Birliğimiz tarafından bir heyet ile katılım gerçekleştirecek olup katma değerli ihracatımıza katkı sağlaması planlanan söz konusu heyet kapsamında sektörümüzdeki yeni gelişmeler takip edilerek olası iş birliklerinin görüşülmesini planlanıyoruz. Ayrıca iyi uygulama örneklerini firmalarımızın yerinde görmesi amacıyla 2024 yılında da faaliyetleri devam edecek Sürdürülebilirlik UR-GE projemiz kapsamında Hollanda’ya yönelik bir yurt dışı faaliyeti gerçekleştirilmesi de planlanmakta. 2024 yılında da ihracatımızı etkileyecek sürdürülebilirlik, döngüsel ekonomi, dijitalleşme, katma değerli ihracat gibi konularda farkındalık yaratacak faaliyetlerimize devam edeceğiz” dedi.

Yurt dışı alıcılarımızın taleplerindeki dönüşüme bağlı olarak sürdürülebilir pamukların üretiminin artırılmasına yönelik çalışmalar yürüttüklerini belirten Eskinazi, “Bir diğer taraftan ülkemizde üretilen pamuğun tamamı GDO’suz pamuk. Dünyada GDO’suz pamuk üreten ülkeler Türkiye, Yunanistan ve İspanya’dan oluşmakta. Bölgemizin ve ülkemizin pamuk üretimi konusundaki avantajını, müşteri taleplerinin sürdürülebilir elyaflara yönelik değişimi doğrultusunda doğru kanallara yönlendirmemiz gerekiyor. Ayrıca yeni elyafların üretilmesine ve geliştirilmesine önem verilmesi gerekmektedir.

Bu yönde AR-GE ve UR-GE çalışmalarına daha fazla önem verilmesi gerekecek ve buna yönelik çalışmalarımız ve desteklerimiz her platformda devam edecek” dedi.

KAYNAKEİB
İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM