“Beni çok yoruyorsun! Ya dediğimi yap ya da bu iş olmaz!”.
İnandığım ve olmasının şirketimize büyük faydalar sağlayacağından eminim olduğum bir iş ile ilgili yapmış olduğumuz 45 dakikalık zorlu bir müzakereden sonra yöneticimden aldığım tatsız cevap bu olmuştu. Reaksiyonum ise hem tatsız hem de maksadını aşan bir cüretkârlıktaydı. “Tabii ki yoracağım. Siz bunun için benden fazla maaş alıyorsunuz!”.
Uzun süre birbirimizle konuşmadık.
Aslında benim maksadım ona haddini bildirmek ya da hakaret etmek falan değildi. Amacım yaptıklarını ve bana olan yaklaşımını eleştirmekti. Ama maalesef o gençlik heyecanı içinde yanlış zamanlama ve kullanmamam gereken kelimelerle işleri ve ilişkimi bir süreliğine de olsa berbat etmiştim.
Şirketlerde birçok çalışanın üstesinden gelemediği konulardan biri de budur; yöneticileri eleştirmek. Hele şirketin iklimi de eleştiri mekanizmasının çalışmasına uygun değilse bu durum ileride ciddi sorunlara yol açmak üzere potansiyel bir tehdit olarak bir yerlerde pusuya yatacaktır. Hem de kimsenin fark etmediği şekilde. İş yerinde eleştiri, üzerinde dikkat ve hassasiyet ile durulması gereken bir olgudur.
Gelin, önce işyerinde eleştiri nedir ona bakalım.
İş yerinde eleştiri, çalışanların veya yöneticilerin bir başkasının performansını, davranışlarını veya işle ilgili herhangi bir yönünü değerlendirme ve bu değerlendirmeyi iletişim yoluyla ifade etme sürecidir. Eleştiri iş hayatının akışı içinde daima vardır ve olmalıdır da.
İyi de konu bu kadar basit ve masum mu? Tabii ki değil. Eleştiri, yapanın da yapılanın da etkilendiği dikkatli kullanılması gereken bir mekanizmadır. Eleştirinin normal kabul edildiği işyerlerinde bunun faydaları da görülmektedir. Ama maalesef işler böyle yürümez.
Bu yazımda eleştiriden hoşlanmayan yöneticilere dokunacağım. Bir başka yazımda ise madalyonun diğer tarafına, yönetilenlere dokunmayı düşünüyorum.
Sorum şu: “Yöneticiler eleştirilmekten neden hoşlanmaz?” Bu sorunun cevabı yönetilenler için bir tüyo niteliğinde olabilir. Yöneticilerin eleştirilmekten hoşlanmamalarının çeşitli nedenleri olabilir:
Güç ve Kontrol: Yöneticiler genellikle güç ve kontrol pozisyonundadır. Eleştirildiklerinde, bu güç ve kontrol duygularının zedelendiğini hissedebilirler.
Özsaygı ve İmaj Kaygısı: Eleştirilmek, yöneticilerin özsaygısını ve imajını zedeleyebilir. Bu da liderlik rollerinde güven kaybına yol açabilir.
Başarı ve Performans Baskısı: Yöneticiler genellikle yüksek beklentilere tabidir ve eleştirilme, başarı ve performans baskısını artırabilir. Eleştiri, başarılarına yönelik bir tehdit olarak algılanabilir.
Değişime Direnç: Bazı yöneticiler, alıştıkları yöntemleri sorgulanmak istemeyebilirler. Eleştiri, değişim ve adapte olma gerekliliği doğurabilir, bu da bazı yöneticiler için rahatsız edici olabilir.
İletişim Tarzı: Eleştiri, iletişim tarzına ve kişisel yaklaşıma bağlı olarak farklı etkiler yaratabilir. Olumsuz bir dil kullanıldığında veya eleştiri kişisel hale getirildiğinde, yöneticiler daha duyarlı olabilir.
İşte bu nedenlerden dolayı, eleştiri yaparken dikkatli ve yapıcı bir dil kullanmak, yöneticilerin eleştiriyi daha olumlu bir şekilde karşılamasına yardımcı olabilir. Gelin, şimdi de bu konuya parmak basıp, yöneticimizi eleştirmek istiyorsak nasıl bir yaklaşım içinde olmalıyız, ona bakalım. İş yerinde yöneticileri eleştirmek, dikkatlice yapılması gereken bir davranıştır. Eleştiri yaparken şu prensiplere dikkat edebilirsiniz:
Olumlu ve yapıcı olun: Eleştirinizi olumsuz bir dil kullanmadan, yapıcı bir şekilde ifade edin. Sorunları belirtirken çözüm önerileri sunmak önemlidir.
Gizlilik ve saygı: Eleştirinizi doğrudan kişisel olarak sunmak yerine, özel bir ortamda, saygılı bir şekilde ifade edin. Herkesin duyacağı bir ortamda eleştiri yapmak genellikle olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Net ve spesifik olun: Eleştirinizi genel ifadelerle değil, belirli durumlar veya davranışlar üzerinden yapın. Bu, yöneticinin daha iyi anlamasına ve gelişime odaklanmasına yardımcı olabilir.
Objektif olun: Eleştirinizi duygusal tepkilere dayanarak değil, somut ve objektif gözlemlere dayanarak ifade edin. Bu, eleştirinizi daha güçlü ve etkili kılabilir.
Son olarak da çalışanların eleştiri yapmasının yöneticilere olan katkısına değinip yazımı bitireyim.
Akıllı bir yönetici olarak bizlere yöneltilen eleştirileri fırsat gibi görüp bunlardan faydalanabiliriz. Çünkü çalışanların eleştiri yapması, bir şirketin gelişimi için önemli bir faktör olabilir ve yöneticiler için değerli öğrenme fırsatları sunabilir.
İyileştirilmiş Performans: Çalışanların geri bildirimleri, yöneticilere iş süreçleri, ekip işbirliği ve bireysel performans hakkında değerli içgörüler sağlar. Bu geri bildirimlerle yöneticiler, eksiklikleri belirleyebilir ve iş yerini iyileştirecek önlemler alabilir.
Motivasyon ve Bağlılık Artışı: Çalışanlarının görüşlerine değer veren yöneticiler, çalışanların motivasyonunu artırabilir ve işe olan bağlılıklarını güçlendirebilir. Bu, çalışanların daha verimli ve memnun bir şekilde çalışmalarına katkı sağlar.
İnovasyon Teşviki: Eleştiriler, yeni fikirlerin ve inovasyonun ortaya çıkmasını teşvik edebilir. Çalışanların rahatça görüşlerini paylaşabildiği bir ortam, şirketin daha yenilikçi ve rekabetçi olmasına katkıda bulunabilir.
İletişim Güçlendirme: Açık ve dürüst bir iletişim kültürü, çalışanların eleştirileriyle oluşturulabilir. Yöneticiler, bu şekilde daha iyi iletişim kurabilir, takımın etkili bir şekilde işbirliği yapmasını sağlayabilir ve sorunları hızlı bir şekilde çözebilir.
Gelişime Odaklanma: Çalışanların eleştirileri, yöneticilere kişisel ve profesyonel gelişim fırsatları sağlar. Yöneticiler, bu geri bildirimleri kullanarak kendi liderlik becerilerini geliştirebilir ve daha etkili bir yönetici haline gelebilir.
Bilgi ve tecrübeye dayalı, içinde iyi niyet de barındıran eleştirileri deneyimleyeceğiniz iyi bir hafta dilerim.
