Cumartesi, Kasım 23, 2024

Belirsizlik Tüneli

Yaşanılan gelişmelere baktığımızda, daha geride kalanlara göre, birikmiş geniş bir mevzu yelpazesi ile son derece değişken, hızla ilerleyen özelde ilgililerini yıpratıyor olsa da, genelde eski mutabakatların yetersiz kaldığı, tartışıldığı bir belirsizlik durumu varmış görünüyor.

İletişim teknolojilerindeki müthiş gelişmelerin ürünlerinin yeni yaşam skalasını ne yönde değiştirdiği bellidir. Bilgi’ye, haber’e; eksik, yanlış, değişken, kirli de olsa erişmede son noktalar sürekli aşılıyor. Hızlı ve değişken akışın içerisinde yer alan hemen her mevzuunun bir özgeçmişi veya özeti mevcut ve günün sorunsalları ile benzerlikler ve bağları teşhis edilebiliyor. 

Zaman’a bağlı değişimlerin esası nüfus artışı, çevre ile ilişkiler olduğunu zannettiğimiz unsurların bilançonun pasifinde yer alanlar olduğu izlenebiliyor. Zaten idare sistemini alakadar eden, sosyal, siyasi, iktisadi argümanların da bu iki dev unsurun fonu önünde ve engeller mahiyette boy gösterdikleri açıktır. Olan bitenin nimet ve külfeti açısından yukarıdaki mevcut argümanların düşünce kalıpları ve hedeflerinin, gerçekte hangi fikir kaynaklarına hizmet ettiğinin siyaseti ve mücadelesidir.

Güç mücadelesinin kararlı ya da kararsız denge arayışlarında, küresel-bölgesel, gelişmiş-az gelişmiş, etnik-dini, müttefik-hasım, borçlu-alacaklı, adil- gayri adil vb sıfatlar ile etiketlenmesi sürüp gidecektir.

Göründüğü kadarı ile ‘güvenlik tehdidi’ ana başlığı altında ister yedi ülkeye vize ve mülteci ( ki bu ülkelerden 3’nde Amerikan Askeri konuşlanmıştır ) yasağı, ister Meksika sınırına duvar, isterse Doğu Avrupa’ya asker ve malzeme sevkiyatı ile sahneye konulan ‘aksiyon’un bir kısmıdır. Yapılacaklar listesinde soğuk savaş döneminin ‘dostlar alışverişte görsün’ esnek itiyadından, ‘züccaciyeci dükkanına giren fil’ rahatlığına irca eden anlayış nerede ise her meselenin Kasım ayındaki başkanlık seçimine bağlandığı bir kolaycılıkla yarışıyor.

Yine de, yaşanılan şu  zamanların ‘küreselleşme’ arayışları çetrefilli bir ‘iş’ olup, kontrollü bunalım mekanizması ile idare etmeye çalışmak güçlü olmanın teminatı değildir gibi durmakta olduğu açıkça görünüyor.

Demir Uzun

Diğer Yazarlar