İzmir’in istediğini alabilmesi için iyi bir lobi yapması gerektiğini vurgulayan Dağ, “İzmir güzel bir şehir. Daha güzel olması için zamanı, ekibi ve finansmanı iyi yönetmek zorunda” dedi
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) 36’ncı Yüksek İstişare Konseyi Toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda Adalet ve Kalkınma (AK) Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ da yer alarak seçim projelerini anlattı. İzmir’i zenginliğin ve bereketin şehri yapmak istediklerini dile getiren Dağ, “Bu süreçte özel sektörün ihtiyaçlarına biliyor ve dünyanın dört bir yanında ticaret elçileri olarak edindiğiniz tecrübeleri önemsiyoruz. Hep birlikte çalışacak, hep birlikte başaracağız” dedi. Dağ, toplantının soru cevap bölümünde, bir gazetecinin “İzmir’de yaşam hakkına müdahale olacak mı?” ve “Belediye işletmelerinde içkiyi (alkolü) yasaklayacak mısınız?” tarzındaki sorulara verdiği cevapta “Sorunun cevabı çok net. Ben Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na talibim, il müftülüğüne talip değilim” açıklamasında bulundu.
“Opera binasını hayata geçireceğiz”
İzmir’in Basmane semtinde yer alan çukura ilişkin soruları cevaplayan Dağ, “Aklımızda bir formül var. Ama bu sorunu çözen bir büyükşehir belediye başkanı olarak tarihe geçeceğim. Yüksek bir bina yapmayacağız. Mevcut haline göre bir çalışma yaptık ve ilk defa burada söylüyorum; Büyükşehir Başkanlığı da dahil olmak üzere kamu binalarını o alana taşıyabiliriz diye düşünüyorum. Belediye, emniyet, il müdürlüğünü de Konak meydanından o alana taşırız ve Merkez Binası da olabilirse alıp Konak’a bir meydan kazandırırız. Bu alan tartışmalı bir alan üzerine çok konuşulsa da bir yol izlemeye çalışacağız. Karşıyaka’daki opera binasını da bitireceğimizi çok net söylüyorum. Opera binasını hayata geçireceğiz. Ayrıca, engelli vatandaşlar için de sorunları ortadan kaldırmak için yeni projeler yapacağız” ifadelerini kullandı.
İzmir’in istediğini alabilmesi için iyi bir lobi yapması gerektiğini vurgulayan Dağ, “İzmir güzel bir şehir. Daha güzel olması için zamanı, ekibi ve finansmanı iyi yönetmek zorunda. Bizim de bir yerlerde çok mesai yapmamız lazım” dedi.
“Alsancak Limanı’nı teknoloji merkezi haline getireceğiz”
Ulaşımı ekonomik kalkınmanın bir aracı olarak gördüklerini belirten Dağ, “Bu kapsamda şehrimize yeni bir çevre yolu, körfez geçişi ve alternatif güzergahlar, köprülü kavşaklar, yeni metro hatları kazandıracağız. İzmir’imizi bir girişimcilik merkezi haline getirmek için, İzmir Girişim Sermaye Fonu’nu kuracağız. Yeni İşim, İlk Ofisim Projesi’yle girişimcilerimize ofis, malzeme ve muhasebe desteği sağlayacağız. İzmir’in her köşesinde kuracağımız iş geliştirme ofisleriyle, yatırımcılarımızın kurumsallaşma ve markalaşmalarına öncülük edeceğiz. İzmir’de herkes için adil ve sürdürülebilir bir istihdam ekosistemi oluşturmak amacıyla, İstihdam Ofisleri, İzmir Mesleki Eğitim Merkezleri ve İzmir İstihdam Platformu projelerimizi hayata geçireceğiz. Bilişimi, yenilenebilir enerjiyi ve sağlık turizmini şehrimizin ekonomisini büyütecek 3 stratejik alan olarak görüyoruz. ‘Serbest Teknoloji Parkı Projesi’yle, Alsancak Limanı’nın arka alanını, İzmir’in ilk sanayi sitelerinin bulunduğu, endüstriyel mirasın zenginleştirdiği bir bölgeyi, teknoloji ve inovasyonun merkezi haline getireceğiz” diye konuştu.
“İhtisaslaşmış sanayi bölgeleri oluşturacağız”
Robotik ve kodlama atölyeleri, oyun, animasyon teknolojileri, yazılım geliştirme ve girişimcilik merkezlerini kuracağını vurgulayan Dağ, “500 milyon TL bütçe ile kuracağımız İzmir Girişim Sermaye Fonu, denizcilikten tarım teknolojilerine, akıllı şehircilik yazılımlarına kadar geniş bir yelpazede yenilikçi iş fikirlerine finansal destek sağlayacak. ‘Yeni İşim, İlk Ofisim’ programı ile girişimci ruhu olan gençlere, işlerini kurmaları için gerekli olan ilk adımlarda destek olacağız. İzmir, gelişmiş bir rüzgâr enerjisi ekipmanı sanayisine de ev sahipliği yapıyor. Bu alanda ihtisaslaşmış sanayi bölgeleri oluşturacağız. Çandarlı Limanı ve art alanı, bu sanayiye hizmet verecek şekilde hayata geçireceğiz. Bizim turizm konusunda diğer şehirlere oranla geride olduğumuzu kabul etmemiz lazım. Ülkemize gelen sağlık turistlerini İzmir’e çekmek hedeflerimizden biri olacak. Amacımız, İzmir’i ve bölgemizi sadece ticaretin merkezi değil kültürel ve turistik bir merkez haline getireceğine inanıyoruz. İzmir’in her bir sokağında, her bir meydanında yaşanan canlılık, şehrimizin ticaretine ve sosyal hayatına yeni bir soluk getirecek” sözlerine yer verdi.
“Çarpık kentleşmeyi bitireceğiz”
Tarımın, Covid-19 ile beraber çok önemli hale geldiğini vurgulayan Dağ, “Bu birazda Anayasal bir sorundan kaynaklanıyor. Orman alanların imara açılması imkansız olduğu için tarım alanları açılıyor. Tarımda mevcut arazileri daha efekttik kullanma mecburiyetimiz var. Küçük Menderes ve Bakırçay üzerinde yoğunlaşması gereken yerler. Tarım alanlarında yapılan binaların çoğu imarsızdır. Küçük Menderes’te en büyük sıkıntı su. Bakırçay’da damlama sulamada yüzde 95’e vardık. Küçük Menderes’te çok baraj yaptık ama vahşi sulama yapılıyor. Konut planlaması yaparken İzmir’den Manisa Salihli’ye kadar düşünmem lazım. Biz şehrin nereye doğru büyüceğini biliyoruz. Karaburun’a imar notasında asla dokundurmayacağımız bir yer. Menemen-Aliağa aksı var. Tarıma dokunmadan tepelerinde yeşil olmayan birçok alanlarda konut planlaması yapılır. Çarpık kentleşmeyi de böyle bitireceğiz. Sosyal konut ile şehrin içindeki popülasyonu azaltabilirsek kentleşme ve şehrin dönüşümünü daha rahat sağlayabiliriz” ifadelerini kullandı.