Eskinazi, “Yapay zekadan korkmak yerine her alanda iş süreçlerini iyileştirmek için kullanmayı ilke edinmeliyiz” dedi
İzmir Ticaret Odası’nın (İZTO) şubat ayı olağan meclis toplantısında konuşan Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi yapay zekanın iş süreçlerinde ve hayatımızdaki önemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sektörlerde daha katma değerli üretim yaparak öne çıkma çabası içerisinde olduklarını söyleyen Eskinazi, “Talep öngörüsü, envanter yönetimi, risk yönetimi, sipariş takibi, dokümantasyon ve gümrükleme, sürdürülebilirlik, üretim başlıklarında yapay zekayı daha etkin kullanıp rakiplerimizden öne geçebiliriz” dedi.
“Veri üretimi, baş döndürücü şekilde arttı”
Yapay zeka bugün dünyanın öncelikli gündemi olduğunu söyleyen Eskinazi, “Yapay zekanın en önemli özelliklerinden birisi veri analizi ve öngörü yeteneği. Geçtiğimiz süreçte katıldığım bir toplantıda; insanlık tarihi boyunca üretilen verilerin günümüzde 6 ayda üretilir hale geldiği, bunun yakın zamanda saatler içinde üretilir hale geleceği ifade edilmişti. Yapay zeka, bu süreci hızlandıran en önemli enstrüman olacak. Veri üretimi, hızla gelişen teknoloji ve dijitalleşme süreciyle birlikte baş döndürücü bir şekilde arttı. Bu verilere göre pozisyon alacak donanıma sahip kadroları oluşturmalıyız” diye konuştu.
“Kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri geliştirebilir”
Eğitim alanında yapay zekanın, dil öğrenimi süreçlerini destekleyebileceğini belirten Eskinazi, şunları söyledi: “Dil öğrenenlere özel aktiviteler ve dil becerilerini geliştirmeye yönelik öneriler sunabilir. Sektörlerimizde daha katma değerli üretim yaparak öne çıkma çabası içerisindeyiz. Talep öngörüsü, envanter yönetimi, risk yönetimi, sipariş takibi, dokümantasyon ve gümrükleme, sürdürülebilirlik, üretim başlıklarında yapay zekayı daha etkin kullanıp rakiplerimizden öne geçebiliriz. Taşıma rotalarımızı yapay zeka sayesinde optimize edebiliriz. Trafik, hava durumu, güzergah koşullarını göz önüne alarak en etkili ve maliyet tasarruflu rotaları belirleyebiliriz. Yapay zeka, olası riskleri önceden tahmin ederek önlemler alınmasına yardımcı olabilir. Müşteri verilerini analiz ederek kişiselleştirilmiş pazarlama stratejileri geliştirebilir.”
Yapay zekanın, farklı dil ve kültürlerde daha etkili iletişim kurulmasına yardımcı olabileceğini söyleyen Eskinazi, “Dil çevirisi, yerelleştirme ve kültürel anlayış konusunda destek sağlayabilir. Yapay zeka, iş süreçlerindeki verimliliği artırarak maliyetleri düşürebilir. Gönderi izleme ve müşteri hizmetlerinde hızlı geri bildirim sağlayabilir. Bu, müşteri memnuniyetini artırabilir” dedi.
“Kaynakları daha verimli kullanmış olacağız”
Yapay zekanın eğitim sistemine hızla entegre edilmesi gerektiğini vurgulayan Eskinazi, “Yapay zekanın sağlayacağı avantajlarla e-ticarette de büyüyebiliriz. Yapay zeka, dijitalleşme, e-ticaret özelinde eğitim verecek meslek liselerini hızla eğitim sistemimize kazandırmalıyız. Milli Eğitim Bakanlığımızın protokol imzalayacağı iş birliği kuruluşları tarikatlar ve cemaatler yerine, yapay zeka, dijitalleşme ve e-ticaret konusunda yetkinliği olan STK’lar olmalı. Her geçen gün hızlanan veri üretimi, doğru analiz edilip aksiyon alındığında hem rakiplerimizden daha hızlı olacağız hem de verimliliğimiz artacak. Yapay zekadan hız ve verimlilik noktasında da yararlanabiliriz. Bu sayede iş süreçlerimiz hızlanacağı gibi kaynakları da daha verimli kullanmış olacağız” şeklinde konuştu.
“Yapay zeka, birçok görevi otomatikleştirebilecek durumda”
Eskinazi, attığımız her adımın artık kayda alındığını belirterek, “Bu insanların mahremiyetini ortadan kaldırsa da insanlara kişiselleştirilmiş deneyimler sunma noktasında bize olanak sağlıyor. Her gün aynı saatte kahve içen bir kişinin tüketeceği kahveyi bizim kahve sektörümüzün tedarik ediyor olması için kahve firmaları bugün yapay zeka sayesinde o kişiye özel tanıtım yapma olanağına sahip. Bu tanıtımı yapan firmalar öne çıkarken, yapmayanlar müşteri kaybedecekler” ifadelerinde bulundu.
Sosyal medya mecralarının kişisel tercihleri takip edip ona göre hizmet verdiğini belirten Eskinazi, “Bizim de işlerimizde, müşterilerimize bu şekilde hizmet vermemiz şart. Yapay zekadan korkmak, uzak durmak yerine her alanda iş süreçlerini iyileştirmek için kullanmayı ilke edinmeliyiz. Yapay zeka, birçok görevi otomatikleştirebilecek durumda. Bu da insanların daha strateji yaratıcılık odaklı görevlere odaklanmalarına katkı sağlayacak” diye konuştu.
Yapay zekanın, tıbbi teşhis ve tedavi süreçlerinde kullanılarak daha hızlı ve doğru sonuçlar elde edilmesine yardımcı olabileceğini söyleyen Eskinazi, “Bu sayede insanlığın ortalama yaşam süresi artabilir. Yapay zeka, siber güvenlik alanında tehditleri tespit etmek ve önlemek için kullanılabilecekken, fiziksel güvenlik sistemlerini geliştirmek için de yapay zekadan yararlanabileceğiz” diye ekledi.
“Eğitimde yapay zekadan yararlanabiliriz”
Yapay zekanın eğitim alanında büyük olanaklar sunacağını aktaran Eskinazi, “Eğitim alanında öğrenci performansını izlemek, öğrencilere özel öğrenme materyalleri sunmak ve öğretmenlere destek sağlamak için yapay zekadan yararlanabileceğiz. Yapay zeka, öğrencilerin öğrenme tarzlarını ve hızlarını anlayarak kişiselleştirilmiş öğrenme materyalleri sağlarken, öğrencilere daha etkili bir şekilde öğrenmelerine olanak tanıyacak. Yapay zeka, öğrencilerin güçlü ve zayıf yönlerini analiz ederek, öğrencilerin ihtiyaçlarına uygun öğrenme içeriği sunabilecek. Sanal Gerçeklik (VR) ve Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojileriyle entegre edilerek öğrencilere interaktif ve derinlemesine öğrenme deneyimleri yaşatılabilecek. Ege İhracatçı Birlikleri olarak iş kazalarını önlemek amacıyla yürüttüğümüz bir AB projesinde VR teknolojisinden yararlandık ve olumlu sonuçlar aldık” sözlerine yer verdi.
“Teknolojinin sunduğu olanakları maksimum kullanmalıyız”
Eskinazi, “İşlerimizi başarılı bir şekilde sürdürebilmek için doğru bir stratejiyle yola çıkıp, teknolojinin sunduğu olanakları maksimum kullanmalıyız. Hükümete düşen görevde bu alanda eğitim sistemimize bu yenilikleri hızla entegre etmesidir. Finlandiya, Singapur, Güney Kore, Kanada gibi eğitimde başarıya ulaşmış modelleri inceleyip Türkiye’nin genlerine uygun bir eğitim modelinin hızla hayata geçirilmesi. Türkiye, dünyadaki değişim ve dönüşümü uygun hareket ederek, yapay zeka, dijitalleşme, e-ticaret, sürdürülebilirlik, inovasyon, mesleki eğitim başlıklarında başarıyı yakaladığı ölçüde dünyanın 10 büyük ekonomisi arasında yerini alabilir ya da G20 ülkeleri arasından da alt lige düşebilir” dedi.