Cuma, Eylül 20, 2024

Yol Ayrımı

Esas olması gereken ağırlıklı güç merkezileşmesini öteleyebilen antitez düşünce ikliminin yapılandırılmasına geçit vermektir. Bu takdirde her türden dayatma, hükümdar (monark), anarşi tarzı siyasetin ırağında denge sağlamaya yönelik arayışlar bulunur. Şunu sormakta daimi yarar vardır; yürüyüşümüz, araştırmalarımız, tartışmasız hakim güç olmak ve dediğim dedikçilik yönünde mi ? Yoksa; gezegende ortak kaderi paylaşan insanlık idealini varolandan kötüye veya daha iyileştirecek ufuklara ulaştırmaya doğru mu olacaktır.

Derslerde altı çizilerek öğretilen ana tema, iktisadi bilimin “kıt kaynakların etkin kullanımı” üzerine oturduğudur. İnsanlık tarihinde 3-4 asırlık mazisi olan bir anlayışı temsil eder. Bir tarafından “talep ya da arz yönlü” iktisat teorileri tüketim veya üretim anlayışlarında “etkin” kullanımı bir tarafa, kıt kaynakların kullanımı bir kontrol mekanizmasının meta’ı haline getirilmiştir. Kıt kaynaklar, dünya coğrafyasına ihsan edilmiş envai yeraltı ve yerüstü zenginlikler iken, “etkin kullanılabilirlik” belirli amaçlara yönelik olarak bu yolda her türlü aracı kullanabilmek becerisi olarak tezahür etti. Bu kriter 20. asırdan itibaren tekamül etmişliğin “olmazsa olmazı”dır. En büyük vasıtası da “istisna koyma gücü” dür.

Ne var ki; geçen zaman, artan dünya nüfusu dışında tabii olan ne para, ne maliye politikalarıdır. Tekamül’ün simgesi olmuş Batı menşeli ekonomik krizler belirli zaman aralıklarında 2 asırdır arz-ı endam etmektedir. Herşeyi kontrol etme kaygısı devasa bir güvenlik bunalımını gündemde tutar. Yanı sıra, sınırsız ihtiyaçların, kıt kaynaklar ile karşılanması düsturu; kısaca doğal literatürde çelişen duruma iyi bir örnek teşkil eder. 

Çok gerilere gitmeden, feodal, burjuva, monarşi, demokrasi derken, yukarıda değindiğimiz araçları kullanma becerisini daima gündemde tutar. 

Demokrasilerde araştırma ikonu; “siyasetin finansmanı” dahi giderek terörün finansmanına evriliyor ise ideolojiler, ittifaklar, hatta küresel manifesto söylemleri tartışılmaktan azade değildir. Tek kutupluluk ya da İdeolojik denge arayışları ise zamanın ruhuna tabi bir yaz-boz retoriğidir. 

Demir Uzun

Diğer Yazarlar