Beşikçi, çelik konstrüksiyon ile çevrilen tarihi yapıların zamanla yıkılıp yok olduğunu dile getirdi
SEZA NUR ALPDÜNDAR
Kültürel yapıların yaşatılması gerektiğini vurgulayan Beşikçi, İzmir’in taşınmaz kültür varlıkları envanterinin bir an önce tamamlanması ve koruma projelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi
Antik dönem yadigarı tarihi surları ve agorasıyla İzmir’in kültürel dokusunun oluştuğu yerlerden biri olan Basmane; tarihi evleri, açık ve kapalı sinemaları, hamamları, hanları, çeşmeleri, kiliseleri ve camileriyle birçok tarihi mirasa ev sahipliği yapıyor. Bölgede bulunan yapılardaki mülkiyet sorunları, miras paylaşımı, denetimsizlik, amaç dışı uygulamalar ise kültürel yapıların yok olmasına neden oluyor.
İzmir’in en eski yerleşim yerlerinden biri olan Basmane’deki tarihi yapıların durumunu değerlendiren Kent Gözlemcisi Araştırmacı-Yazar Orhan Beşikçi, tarihi yapıların çelik konstrüksiyon ile çevrildiğini, bu uygulamanın yapıldığı yapıların zamanla yıkılıp tarih olduğunu dile getirdi. Kültürel mirasın korunup yaşatılması gerektiğini vurgulayan Beşikçi, İzmir’in taşınmaz kültür varlıkları envanterinin bir an önce tamamlanması ve koruma projelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.
“HAMAMLARIN ÇOK AZI AYAKTA”
Basmane’de bulunan faal ve yıkılan hamamlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?
İzmir hamamlarının tarihi bir hayli eskidir. Anadolu’dan ve dünyanın çeşitli ülkelerinden uzun bir yolculukla liman kenti İzmir’e mal taşıyan kervanların mola verdiği, yükünü boşalttığı hanların çevresinde ve cami külliyelerinde inşa edilen hamamların çok azı ayakta kalabildi. Basmane Hamamı, Kıllıoğlu Hacı İbrahim Efendi Hamamı, Namazgâh Hamamı, Karakadı Hamamı (Lüks Hamam) Tevfik Paşa Hamamı, Yeni Şark Hamamı (Saçmacı) İstanköy Hamamı, Yeşildirek Hamamı, Çivici Hamamı, Çukur Hamam ve diğerleri hamam kültürünün zenginliğini gösteren temizlik yapıları olarak hizmet verdiler. Basmane ve çevresinde Karakadı (Lüks) Tevfik Paşa ve Basmane Hamamı dışındaki diğer hamamların çoğu kapandı. Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinde adı geçen kadınlar ve erkekler bölümü olan Namazğah Hamamı son yıllarda, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilip hizmete açıldı. Benzer durumda onarılması gereken, kapalı veya depo olan diğer hamamların durumları iyi değil.
“YAZLIK VE KAPALI SİNEMALARIN ÇOĞU YIKILDI”
Basmane’deki restore edilen, kaderine terk edilen, yıkılan sinemalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bir dönem eğlence dünyasına damga vuran yazlık ve kapalı sinemaların çoğu yıkıldı, bazılarının yerinde farklı iş yerleri var. Tan Sineması, Eşrefpaşa Caddesi yokuşunun sonunda sağ tarafta tek katlı sinemada şimdi ikinci el eşya satılıyor. İnci ve Saray Sinemaları Agora kazı alanı içinde kaldığı için yıkıldı. Yeni ve Lale Sinemaları’nın yerinde başka yapılar var. Namazgâh Hamamı bitişiğinde olan Gönül Açık Hava Sineması, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından film izlenecek hale getirildi. Osmanzâde Yokuşu’nda Atlas Açık Hava Sineması’nın perdesi ve arsası halen yerinde duruyor. Altınordu Spor Kulübü’nün antrenman sahasında yaz aylarında yerli filmler oynatılırdı. Cem Açık Hava Sineması, Emirsultan Haziresi bitişiğinde, Efe Açık Hava Sineması Taslı Çeşme Sokağı’ndaydı. Fevzipaşa Bulvarı’nda olan İkbal Sineması’nın yangın sonrası üzerine aynı adla iş hanı inşa edildi. Gaziler Caddesi’nde bulunan Avare filminin ilk kez oynatıldığı Yıldız Sineması halı saha olarak kullanılırken, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alındı, şimdi restorasyon aşamasında. Tüntaş, Kulüp, Ülkü, Büyük, Zevk, Park ve diğerleri döneminin bilinen sinemalarıydı.
Basmane’deki tarihi ev ve konaklarla ilgili bilgi alabilir miyiz?
Eski İzmir evleri ve konaklarının bir kısmı bakımsız olsalar da ayaktalar. Geleneksel mimariyle; taş, tuğla, kerpiç, ahşap ağırlıklı malzemelerle inşa edilmiş yüksek duvarlarla çevrili, avlulu, havuzlu, kuyulu ev ve konakların fiziki durumu iyi değil. Evlerin amaç dışı kullanılması yanıp yıkılmalarına neden oldu. Ayakta kalan yapıların bir kısmı otele ve pansiyona dönüştürüldü. Bu dönüşümden zarar gören yapılar var.
Basmane’de bulunan ev ve konaklarda İzmir’in tanınmış aileleri yaşadı. Konusunda uzman, müzisyen, ressam, heykeltıraş, sporcu, bilim, sanat ve kültür insanlarının bu evlerde anıları olduğunu biliyoruz. Oteller Sokağı girişinde İş Bankası binasının kuzey duvarındaki barkotlu tabelada; Türk resminin büyük ustası Ayetullah Sumer ve Sümerbank’ın kurucusu ve Atatürk’ün yakın çalışma arkadaşı Nurullah Esat Sumer’in bu sokakta doğduğunu okursunuz. Latife Hanım ve babası Muammer Bey, yakın akrabaları edebiyatçı Halit Ziya Uşaklıgil’in dede evi olan, Yeni Sadık Bey Oteli olarak bilinen konakla yakından ilgili olduklarını biliyoruz. Liste bir hayli uzun.
“TARİHİ EVLER, TARİHTEN SİLİNDİ”
İzmir’in yükünü taşıyan Basmane otellerinden ve hanlarından bahsedebilir misiniz?
Bıçakçı Han yıllar sonra fark edilip İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce kamulaştırıldı ve birçok etkinliğin yapıldığı kültür merkezi haline getirildi. Kömürcü Han otopark olarak kullanılıyor. Menzil Han ve diğer hanlar otel olarak kullanılıyor. Uşakizade Konağı uzun yıllar otel olarak hizmet verdi, şimdi harap durumda. 56 odalı Cihan Palas (Emniyet Oteli) geçen yıl İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmek üzere satın alındı. Anafartalar Caddesi’ne cephesi olan Antik Han gibi bazı yapılar otel olarak hizmet veriyor. Konut olarak inşa edilen ve sonraki yıllarda otel olan Tevfik Paşa Konağı restore ediliyor. Oteller Sokağı’nda bulunan İstiklal Oteli de konaktan otele dönüştürülmüş bir yapı. Saray ve Manisa Akhisar Otelleri de eski bir kortijo. Tescilli, tescilsiz tarihi evler amaç dışı kullanıldığı için tarihten silindi. İzmir genelinde restorasyon bekleyen tarihi hanların bir an önce restore edilmesi gerekmektedir.
Bölgedeki Camii, kilise, sinagog gibi dini yapılar korunuyor mu? Yıkılan veya restore edilen yapılar hakkında bilgi alabilir miyiz?
İzmir deprem ve yangınlardan tarihi boyunca zarar görmüş bir kent. Bu nedenle birçok tarihi bina günümüze ulaşamadı. Son yıllarda cami ve mescitlerin restorasyonu konusunda gayret gösterildiğini görüyoruz. Hatuniye, Faik Paşa, Han Bey Camileri (Pazaryeri) Asmalı Mescit restorasyonları devam ediyor. Cumhuriyet’in ilk yıllarında Arkeoloji Müzesi yapılan ve arkasından 2007 yılında tekrar onarılıp kültür merkezi olarak kazandırılan Aya Vukla Kilisesi’nden sonra, Sakarya Mahallesi’nde Küçük Aya Yanni Kilisesi’nden kalanlar ve bir dönem Halk Merkezi olarak kullanılan tarihi bir okulun restore edilmesi bulunduğu mahalleye şüphesiz ki canlılık ve hareket getirecektir. İzmir Yahudi Cemaati özellikle son yıllarda atalarından kalan Güzelyurt Mahallesi’ndeki Sinagoglarını başarılı bir şekilde restore etmeyi başardılar. Bölgede restore edilmeyi bekleyen benzer yapıların korunması içinde ciddi adımların atılmasını umut ediyoruz.
Basmane’de bulunan tarihi yapıları koruma altına almak için çelik konstrüksiyon yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yerel yönetimler harap durumda olan tarihi yapıların etrafını çelik perde ile çevirip, görünür yerine ‘dikkat yaklaşmayın tehlikelidir’ tabelası asıyorlar. Çökme ya da kopacak parçaların insana zarar vermesini önlemek için uyarı yapılması doğru bir uygulama. Ancak ikaz tabelası asılı bazı evlerde, evsiz insanların yaşadığını görüyoruz. Zamanla enkaz sökücülerinin talanına uğrayan döneminin izlerini taşıyan mimarinin yok olması, İzmir tarihi için büyük bir kayıp. Eski İzmir evlerinin restore edilip uzun yıllar yaşaması için bina sahiplerini bilgilendirmek, koruma projelerini hayata geçirip, hibe ve fonlardan yararlanmalarını sağlamak en doğru yol.
Tarihi yapıların kaderine terk edilme ve yok olma nedenlerini paylaşabilir misiniz?
Restorasyon uzmanlık gerektiren kuralları olan bir bilim dalı. Kentimizde başarılı olduğu gibi, başarısız onarımların olduğunu üzülerek görüyoruz. Son yıllarda sivil toplum kuruluşlarının bu konulara ilgi gösterip dikkat çekmesi sevindirici. 19’uncu yüzyılın sonlarında yaklaşık bir dönüm arazi içerisinde Pazaryeri Mahallesi’nde inşa edilen ay yıldız işli cümle kapılı, bahçeli, havuzlu, ahşap panjurlu, vitraylı, tavanlarında özgün kalem işleri olan, tarihi, Osmanzâde köşkü süratle çöküşe geçti. Önce şömineleri çalındı arkasından, definecilerin talanına uğradı, mermer zemininde bulunan motifler, define işareti sanılıp kazıldı oda döşemeleri kırıldı, cihannüması çökertildi, bina şimdi enkaz halinde.
Başta mülkiyet sorunları, miras paylaşımı, denetimsizlik, amaç dışı uygulamalar ve birçok neden yapıların yok oluşuna neden olmakta veya ömrünü kısaltmaktadır. Binaların çelik perdelerle çevrilmesinin işe yaramadığı, bu uygulamanın yapıldığı yapıların zamanla yıkılıp tarih olduğuna tanık olduk. Kültürel mirasın korunup yaşatılması için ilgili kurumların İzmir tarihine yakışır, taşınmaz kültür varlıkları envanterinin bir an önce tamamlanıp koruma projelerinin hayata geçirilmesi gerekiyor.