Bitkilerde aşı ile ilgili biraz yazdık, çizdik. Bazı okurların ilgisini çekmişiz. Ne yazık ki, deneyimimiz az olduğu için seneye daha çok yazarız diye düşünüyoruz. Görüyorsunuz, yaşamak ile ilgili çok iyimseriz. Size sadece şu kadarını söyleyelim: Hangi tip aşıyı yaparsanız yapın, en önemli nokta, kalemler ve anaç bitkinin kambiyum tabakalarının yan yana gelerek birbirleri ile bir şekilde ilişkide olmalarıdır. Kambiyum kelimesi, “kambiyo” kelimesi ile aynı kökten geliyor. Diğer deyişle, (döviz değiş tokuşu gibi) bu bölge alışveriş ya da değişim tabakasıdır. Bu tabakadan içe doğru odun boruları, dışa doğru ise soymuk boruları gelişir. Diğer bir detay da şu, ne kadar deneyimli olursanız olun aşının başarı oranı %100 olmuyor.
Bu hafta, geçen haftanın kısa bir özetini yaptıktan sonra, konumuza dönelim. Güzelliği için, çiçeği için enginar ekebilir miyiz? Hemen söyleyelim bir enginar bitkisi senelik, iki yıllık bitki gibi ekilebildiği gibi, ılıman bölgelerde 4 ile 7 yıl arasında rahatlıkla yaşayabilir. Doğal olarak bazı kurallara uymak gerekir. Örneğin ekeceğiniz toprağı ekim ya da dikimden bir ya da iki ay önceden, en üst 25 cm.’lik bölümünü bolca havalandırmak, bolca yanmış kompost ve gübre ile karıştırmak gerekir. İster çiçeği için, ister yemek için büyütün, enginar büyükçe bir saksıda da gayet güzel gelişebilir. Çiçek açtığı zaman etrafa yaydığı hafif kokusu ve göz alıcı renkleri ile bulunduğu bölgeye renk katar.
Enginar, ayçiçeği ile aynı ailenin (Asteraceae ya da papatyagiller) üyesidir. Boyları 2 metreye kadar uzayabilir. Akdeniz havzasında tarih boyunca, Romalılar, Kuzey Afrikalılar ve İspanyollar tarafından bolca ekilmiştir. Ege kıyıları bu iş için çok uygun olmasına rağmen, adı dışında eski Grekler ile ilgili fazlaca da kayıt yok galiba. Kabaca iki cins, dikenli ve dikensiz cinsleri vardır. Dikenli tipleri yan yana ekildiğinde biraz daha seyrek ekmek ya da dikmek gerekecektir. Dikensizleri 80 cm. kadar, dikenlileri ise 1 metre kadar arayla dikmek akıllıca olabilir. Enginar bitkisi sonuçta gübre için diğer bitkilerle yarışmaktan hoşlanmayan obur bir bitkidir. Kültürünü yapacaksanız, sıra içi ve sıra aralarının uzunlukları için verilen rakamlar kafamızı karıştırıyor. Galiba en iyisi, tohumu satana sormak!
Dikensiz çeşitler için sıra içi 70-80 cm. sıra araları 140-160 cm.; dikenli çeşitler için ise bu sayılar sırayla 45-100 cm. ve 61-300 cm olarak belirtiliyor. Biz bu sayılara fazlaca kulak asmadan, hele de bahçeye çiçekleri için dikeceksek 80-100 cm. ara yeterlidir diyoruz. Bahçede enginar bulundurduğunuz zaman, gölgesinin diğer bitkilere zararlı olabileceğini, hele de dikenli çeşitlerin dikensizlerden 3 kat daha fazla gölge yapabileceğini unutmayın. Yakınlarına ekilen, rezene ve maydanozdan hiç hoşlanmazlar. Bunun yanında, soğan ve baklagillerle komşuluktan hep hoşnut kalırlar. Biz, enginar bitkisinin çiçeğinin çanak yaprakları açılmadan, diğer deyişle mavi-mor floresan renkli taç yaprakları ortaya çıkmadan topluyor ve taç yapraklarının oturduğu tepsiyi yiyoruz. Bir çok ülkede, çanak yaprakları (pulları) da bitkiye yapıştığı bölgeler yoğurda, avokado ezmesine v.b. batırılarak emiliyor ve tüketiliyor.
Yiyenler için söyleyelim, sağlık için gerçekten son derece faydalıdır. Sinarin ve silimarin adında iki adet etkin maddeyi içinde barındırır. Sinarin yağ birikmesi ve kolestrol düzeyini (6 hafta düzenli tüketenlerde LDL- kolestrolünü azaltır) düşürür, silimarin ise özellikle karaciğerdeki yangıyı azaltır. Kan şekerini ve lifli yapısıyla, peklik çekenlerde bağırsak hareketlerini düzenler. B9 vitamininden ve oligoelementlerden zengindir. Yeri gelmişken. B9 vitamininin folik asit olduğunu hemen hatırlatalım.
Ekime gelirsek, Şubat ya da Mart aylarında saksılara 2 veya 3 tohum ekersek, 1 ya da 2 hafta sonra tohumlarda filizlenmeyi görürüz. Bu sürelerin toprakta, 3 ya da 4 hafta olabileceğini unutmayalım. Ilık bölgelerde ekim Mayıs ile Eylül ayları arasında olabilir. Doğal olarak ürün toplama, dikim tarihlerine koşut olarak gecikecektir. Filizlenen bitkiler 2 ay sonra bitkinin boyun kısmı toprak seviyesinde kalacak şekilde, 20 cm. çapında bir çukura, bol yanmış kompost ve gübreyle dikilebilir. Ürün alımı Ağustos ayında olur. Genellikle en üstteki gonca ya da enginar kellesi en büyük olanıdır. Hoş bu goncaları daha da büyütmenin bir de püf noktası da vardır. Kellenin 3 ya da 4 cm. altından bir ufak delik açar buraya da bir kibrit çöpü kadar tahta parçası sokarsanız bu kelleler çok daha büyük hale gelirler.
Enginar, serin, sulak, bol güneşli yerleri severler. Dikimden sonra altlarının kompost, dal parçaları ile örtülmesine bayılırlar. Donu, soğuğu hiç sevmezler, zaten -5 derecede tamamen ölürler. Yanlarından çakan filizlerden, bizim gibi çelik yapabilirseniz, bunları Nisan ya da Mayıs aylarında dikebilirsiniz. İstanbul’un Bayrampaşa enginarı çok meşhurdur ama Bayrampaşa’da ekilebilecek alan da, o enginarların soyu da kalmadı galiba. Sakın enginarı nasılsa bir tür diken her türlü zor şarta dayanır diye düşünmeyin. Tam aksine bahçıvanların kaprislerinin önünde eğilmesini severler. Son bir söz de enginar kelimesi için söyleyelim. Pehlevicede kangar, Yunancada ise anginara denen bitkimiz, Kıbrıs’ta ise gafgarıt olarak adlandırılıyor.
Bu hafta yine Osman Erşen ağabeyimiz bizi fazlası ile şımartmış. Bize, bir taçlı anemon (Anemone coronaria) ile Bodrum papatyalarını (Dimorphotheca ecklonis) yollamış. Sağ olsun. Geçen haftaki yazımızın sonunda soyadını yanlış yazmışız. O kadar da kusurumuza bakmayacağını umuyoruz.
Keyifli Bahçeler.