Kemeraltı’nın bakış açısından İzmir’in 20 yıl sonrasının programının yapılması gerektiğini söyleyen Girgin, “İzmir’in plan sorunu var. Her bağlantının ucu Kemeraltı’na çıkmak zorunda” dedi
ENSAR ÇIRAK
Dünyanın en eski çarşılarından biri olan ve birçok tarihi mekanı kucaklayan İzmir’in 2 bin 400 yıllık Kemeraltı Çarşısı, Helenistik dönemden beri kentin alışveriş merkezi olmayı sürdürüyor. İzmir’in sosyal, kültürel ve ticari hayatına yön veren çarşının güncel sorunları hakkında konuşan Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, kentin sorunun Kemeraltı’yla bağlantısına dikkat çekti. Kemeraltı esnafı olarak bu ülkeye katma değer sağladıklarını söyleyen Girgin, “Kemeraltı’nın sorunu İzmir’in sorunu. Bir yere dokunacaksanız ilk önce buradan başlamanız lazım. Her bağlantının ucu Kemeraltı’na çıkmak zorunda” dedi.
Eskişehir, Mardin, Gaziantep ve Van gibi şehirlerin yerli turisti cezbedecek düzende organize edildiğini kaydeden Girgin, “İzmir’de paydaşlar olarak masada bu projeyi daha oturtamadık. Bugün Kemaraltı dediğiniz zaman otopark sorunu çözmeniz lazım. Hijyen, tuvalet sorununu çözmeniz lazım. Biz dernek yönetimi olarak geldiğimizden beri İzmir odaklı, Kemaraltı’nın bakış açısından İzmir’in 5 yıl, 10 yıl, 20 yıl sonrasının programını yapmaları lazım diyoruz. İzmir’in plan sorunu var. Yuvarlak masa toplansın, başında vali olsun, bütün kurumlar olsun ve valimiz değişirse, belediye başkanı değişirse, ticaret odası, esnaf odası değişirse bir şeyler değişmesin” ifadelerini kullandı.
Kemeraltı’nın gece yaşaması İzmir’in ürettiği paraya bağlı
Belediye başkan adaylarının Kemeraltı’nı gece canlandırmak için sundukları seçim vaatlerinin güzel söylemler olduğunu ama realiteye yansımasının nasıl olacağının görülmesi gerektiğinin altını çizen Girgin, “Burayı gece yaşatmanız için İzmir’in kendi içindeki ürettiği paranın fazlalaşması lazım. Geceye dönük yerli, yabancı turist getirilmesi lazım. Kemeraltı’nda geceyi etkinlikler, toplantılar yaşatacak. Bir yerde konser, bir yerde yeme içme kültürü olacak. Işıkların yanması lazım. Bunu yapmak için buradaki çöküntü alanı olan yerlere, binalara dokunulması lazım. Kemeraltı esnafının gece kazanacağına inanması, iş yapabileceğinin garanti olması lazım. Gelecek olan kişinin de burada alışveriş yapması için, geceye kayması için burada bir yaşamın, burada onu cezbeden bir şeyin olması lazım. Sabaha kadar yaşam kolay bir şey değil” diye konuştu.
“Gece yaşamı bağını kesinlikle kurmak zorundayız”
Kemeraltı’nın gece kapanmasının ekonomik olarak büyük kayıp olduğunu vurgulayan Girgin, şöyle konuştu: “Burada ada bazında buna cevap verecek olan binalar var. O binaların hepsi eskiden ışıkları yanan, ailelerin kaldığı evlerdi. Bu aileler zenginleşip gittikten sonra bu binalar hak edilmeyen şekilde ticari kullanım, yanlış kullanım, çöküntü alanı kullanımı gibi boş bırakıldı. Şehri yönetenlerin bunu çok iyi analiz etmesi lazım. Bu binaların ışıkları yandığı an zaten Kemeraltı’nın ekonomisi kendi kendini toparlayacak. Kemeraltı’nda gece yaşamı bağını kesinlikle kurmak zorundayız.”
“Kadınlar ve gençlere oynamak zorundayız”
Kemeraltı’nın mozaiğinin, hoşgörüsünün ve dine bakış açısının çok farklı olduğunu aktaran Girgin, “Daha modern ve özgürce bakıyoruz. Bunun karşılığını vermemiz için de yeni gelecek olan adaylar İzmir’in sorunlarını Kemaraltı esnafıyla beraber çözmek, bize sormak zorunda. Yasalar, kanunlar, yönetmelikler neyse, esnaf da kendini geri çekip yanlışını düzeltecek. Esnafa sormamaktan hiç kimse imtina etmemeli. Kemeraltı’nı ayakta tutan en büyük şanslardan bir tanesi kadınlar ve gençler. Kadınlara ve gençlere oynamak zorundayız. Kemeraltı’nın geçmişinde bir yaşam vardı. O yaşamı tekrar konuta, hostele veya öğrenci evlerine çevirmemiz lazım ki insanlar o gece yaşamını Kemeraltı’na taşısınlar” açıklamasında bulundu.
Kemeraltı’nda ticareti öğrenciler hareketlendirecek
Kemeraltı’nda meslek yüksekokullarının belli birimlerinin olması gerektiğine de dikkat çeken Girgin, “Buradaki birimlerle beraber öğrencilerin burada yaşaması, buradaki evlerin öğrenci evi, yaşam alanı olması lazım. Öğrenciler burada yaşadıkça, okudukça daha iyi iş bulma şansı olur, belki buna göre bir organizasyon yapılır, belki ticarete atlama şansı çok daha hızlı olur. Burada stajını yapar, gastronomi okuyan birisi bir dükkan tutsa, işe başlasa, para kazanır. Birisinin yanında çalışsa, kendini geliştirir. Pazarlama okusa, burada her zaman kendine bir iş bulur” dedi. Çıraklık ve kalfalığın artık eskisi gibi işlemediğine dikkat çeken Girgin, “Bu olmuyorsa üniversiteli bir çocuğun bir şekilde mesleğini yaparken alttan başlaması gerekiyor. Onun da para kazanması lazım. Para kazanmak için okuyor” diye konuştu.
“Kemeraltı’nın altyapısını yapmadan üstüne bir şey koyamazsınız”
Herkesin Kemeraltı’na katkı koyması gerektiğini dile getiren Girgin, “Bölgede 3 bine yakın tescilli atıl binamız var. Kemeraltı’nın alt yapısını yapmadan üstüne bir şey koyamazsınız. Kemeraltı’nın üstünü, ışıklarını, yerlerini altından yap, buradaki esnafı güncelleyip, kuralları koyup denetleyemezseniz yine bir şey olmaz. Hepsi birbirine bağlı. Bu zincirin hepsinin kazancının birbirine bağlı olduğunun hissettirilmesi, insanların inanması lazım” dedi.
İklim değişikliği Kemeraltı esnafını da vurdu
Öte yandan iklim değişikliğinin Kemeraltı esnafını etkilediğine de dikkat çeken Girgin, “Kemeraltı’nda her şey tişört satmak değil. Kışa göre de ürün satılır. Sağlıklı bir iklim değil bu. Esnaf yazlık satamaz. Yağmur yağması, soğuk olması, bot satması lazım. Bugün hiç bere satılmıyor. Her türlü alışveriş birbirine bağlı. Esnaf kışın böyle olacağını bilmiyor. Montu alıyor, kış olmuyor, soğuk olmuyor, satamıyor. Parasını ne ile ödeyecek? Zaten eksi ile geliyoruz. Pandeminin ağırlığını daha kurtaramadık. Bugün aldığımız mal 10 TL, yarın 15 TL, yarından sonra 20 TL. Ambarda ufak bir paket 150 TL. Malını alacak olan esnaf için ciddi bir sıkıntı. Bunu neye yansıtacak? Ürüne yansıtacak. Ürüne yansıttığı zaman emeklinin, asgari ücretlinin veya diğer çalışanların parası her ay artmıyor ki. O zaman da herkes kendinden kısıyor. Boğazından kısıyor, mutfağından kısıyor, giyimden kısıyor” diye konuştu.
Bu sorunlardan dolayı Kemeraltı’nda bazı markaların kaybolduğunu açıklayan Girgin, “Maliyetler yükseldi. Müşteri artık o parayı ödeyemiyor. Dengeyi bulamıyorsunuz. Yeni gelen insanlar sahip çıkmıyor. Ailelerin çocukları artık bu işi istemiyor. Esnafın çocuğu da istemiyor. Bu döngüyle yaşamaya başladık. Bu aslında bizim en büyük korktuğumuz bir durum. Gençler esnaflığı zor görüyor” dedi.
“Tunç Soyer, esnafın takdirini aldı”
Kemeraltı’nda yürütülen altyapı yenileme çalışmalarına da değinen Girgin, Kemeraltı tarihinde ilk defa altyapıya girilen bir dönem yaşadıklarını, bundan dolayı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in, Kemeraltı esnafının takdirini ve minnetini aldığını söyledi. Esnaf için esas olanın bu riskin alınmasındaki devamlılık olduğunu vurgulayan Girgin, şu ifadelere yer verdi: “Şu anda bu projenin yüzde 20’sini yaptık. Devam etmemiz gereken çok sokağımız ve sorunumuz var. Bazı yerlerde 2-3 ayda bitmesi gereken işler 1-2 ay gecikmeli bitti, çok normal ama bunu esnafa anlatmak çok zor. Ama kendince tepki koyan esnafın yüzde 99’u bugün memnun ve teşekkür ediyor. Bir yerin bitmiş olması, sorunun çözülmesi, ışığının yanması bizi inanılmaz derecede mutlu etti. Yaşlının, gencin, çocuğun, bisikletlinin, engellinin rahatça geziyor olması, gecenin karanlığının artık Kemeraltı’nın belli bölgelerinde bertaraf edilmesi; hasret kaldığımız çok basit bir konu.”
“Buranın kurtuluşu altyapıyı değiştirmekten geçiyor”
Altyapı projesinin yarım kalmaması, daha da iyileştirilip eksikleri varsa üzerine gidilip bununla ilgili altyapının, üst yapının devamlılığının sağlanmasının olmazsa olmaz olduğuna dikkat çeken Girgin, “Biz bu konuda yeni başkanlardan böyle bir sahiplenmeyi bekliyoruz. Esnaf bekliyor. Gelecek başkanın İzmir sevgisi kadar Kemeraltı sevgisi varsa, buranın kurtulmasının altyapıyı değiştirmekten geçtiğini bilir. Çünkü biz yağmurla ilgili sıkıntımızı her yerde çözemedik. Elektrik hatlarımız çok eski. Kemeraltı’nda İzmir’in en kötü internetini kullanıyoruz. Direklerimiz otoban direği. Üst örtüyle ilgili sıkıntımız var. Güneş eski güneş değil. Bunları masada oturup karşılıklı çözmek gerekiyor. Devamlılık esas. Biz karşı taraftan istiyoruz. Biz de vereceğiz. Biz vermeden almayı hoş görmüyoruz. Her şeyi devlet, belediye, kamu yapsın diyen bir tarafta değiliz. Biz üzerimize düşeni yapacağız. Ama karşı tarafın ne kadar adım attığı ve esnafın burada neyi benimseyip nasıl adım atacağının ortasını bulmaya çalışıyoruz. Dernekçiliğimizin bakış açısı bu” cümlelerine yer verdi.