Serdar@serdarsualp.com
Gergin bir toplantı olacağını hepimiz tahmin ediyorduk. Birbirlerinden hoşlanmayan ve bunu zaman zaman alt kademelere de hissettiren Genel Müdürümüz ve yardımcısının da olacağı önemli bir toplantı henüz başlamıştı. Genel Müdürümüz tatsız bir sesle pazarlama yatırımlarını özetleyen raporun henüz kendine ulaşmadığını söyledi. Muhatabının cevabı da aynı tarzda oldu.
- Raporu size bir hafta evvel yolladım.
Genel müdürümüz salondakilerin nefeslerini kesen bir cevap verdi.
- Belli ki bir şeye benzemiyormuş. Benzeseydi hatırlardım.
Salon buz kesti, çayları dağıtan çaycının titreyen tepsisinden gelen şıkırdayan bardakların sesini duyduk. Birkaç dakika içinde pazarlama sunumunu yapacak olan arkadaşımıza acıyarak baktık.
Toplantı süresince, ikisi arasında sık sık fikir ayrılıkları yaşandı. Tartışmalar giderek yükseldi ve ortam gittikçe gerginleşti. Bu arada diğer üst düzey yöneticiler arasında da bir bölünme belirtileri başlamıştı.
Hikâyenin gerisini anlatmak içimden gelmiyor. Sadece “berbat bir deneyimdi” demekle yetineceğim.
Bu olayı yıllar sonra hatırladığımda kendime şu soruyu sordum.
Bardakların şıkırtısı bittiğinde yerimden doğrulup her ikisinin de gözlerinin içine bakarak, “Beyler, şirketin başarı veya başarısızlığında hepimizin sorumlulukları var. Lütfen burada neden olduğumuzu unutmayın. Müsaadenizle sizlere bu şirketin vizyon ve misyonunu hatırlatmak ve birlikte uyumla çalışmanın öneminin altını çizmek isterim” diyebilir miydim?
Belki rüyalarında ya da kabuslarımda…
Üst Yönetimde ortaya çıkan güç savaşları hiç hoş değildir, korkutucudur.
Üst yöneticiler arasındaki güç savaşları, bir organizasyonun en üst düzey yönetim kademesinde yer alan liderler arasında yaşanan çatışmaları ifade eder. Bu çatışmalar genellikle liderlik pozisyonları, karar alma süreçleri, bütçe kontrolü, kaynak dağıtımı ve şirketin genel stratejisi gibi konularda ortaya çıkar.
Güç savaşları ayrıca karar alma süreçlerini de olumsuz etkileyebilir. Ego ve kişisel çıkarlar, şirketin uzun vadeli hedeflerinden sapmasına neden olabilir ve stratejik yönlendirmeyi bulanıklaştırabilir.
Üst düzey yöneticiler arasında güç savaşları genellikle çeşitli nedenlerden kaynaklanır ve zamanla gelişir.
Gelin, bu tür çatışmaların nasıl başlayabileceğine dair bazı yaygın senaryolara bakalım.
Farklı Görüşler ve Vizyonlar
Üst düzey yöneticiler arasında farklı iş stratejileri, yönetim yaklaşımları veya şirketin geleceğine dair farklı vizyonlar varsa, bu durum çatışmaya neden olabilir. Örneğin, bir yönetici yenilikçi ve risk almaya açıkken, diğeri daha muhafazakâr bir yaklaşım benimseyebilir.
Kariyer İlerlemesi ve İşyerindeki Pozisyonlar
Üst düzey yöneticiler arasındaki güç savaşları genellikle kariyer ilerlemesi ve pozisyonlarla ilgili olabilir. Bir yönetici, daha fazla yetki veya sorumluluk almak için mücadele edebilir ve bunun sonucunda diğer yöneticilerle rekabet ortaya çıkabilir.
Bütçe ve Kaynak Dağıtımı
Şirket içinde sınırlı bütçe ve kaynaklar genellikle çatışmalara neden olabilir. Üst düzey yöneticiler, bütçe ve kaynakların hangi projelere veya departmanlara tahsis edileceği konusunda anlaşmazlığa düşebilirler. Bu durum, farklı departmanların veya projelerin desteklenmesi konusunda çatışmaya yol açabilir.
Ego ve Kişisel Hırslar
Bazı durumlarda, üst düzey yöneticiler arasındaki güç savaşları, ego ve kişisel hırsların bir sonucu olabilir. Yöneticilerin kendi itibarlarını korumak veya daha fazla tanınmak için rekabet etmeleri, çatışmanın temel nedeni olabilir.
İletişim Sorunları
Yetersiz iletişim veya açık olmayan iletişim kanalları da üst düzey yöneticiler arasında güç savaşlarına yol açabilir. Bilgi eksikliği veya yanlış anlaşılmalar, güvensizlik ve çatışma ortamının oluşmasına neden olabilir.
“Üst Yönetimde ortaya çıkan güç savaşları hiç hoş değildir, korkutucudur” demiştim. Gerçekten de öyledir. Bu tür güç savaşlarının şirket üzerinde çok ciddi olumsuz etkileri vardır. Gelin şimdi de bunlara bakalım.
Stratejik Yönlendirmenin Zayıflaması
Güç savaşları, şirketin stratejik yönlendirmesini de zayıflatabilir. Rekabetçi bir ortamda, kısa vadeli çıkarlar uzun vadeli vizyonun önüne geçebilir, bu da şirketin sürdürülebilir başarısını tehlikeye atabilir.
Karar Alma Süreçlerinin Bozulması
Güç savaşları, karar alma süreçlerini etkileyerek verimliliği azaltabilir. Ortak bir vizyon olmaması veya rekabetçi ortam nedeniyle, kararlar alınırken uzlaşma sağlanamaz ve bu da işlerin aksamasına neden olabilir.
İçsel Bölünmelerin Artması
Üst düzey yöneticiler arasındaki çatışmalar, şirket içindeki bölünmeleri artırabilir. Takımlar arasında çatışma ve rekabet ortamı oluşabilir, bu da işbirliğini ve verimliliği azaltabilir.
Çalışan Motivasyonunun Düşmesi
Şirket içindeki liderler arasındaki çatışmalar, çalışanların motivasyonunu olumsuz etkileyebilir. Güvensizlik ve belirsizlik ortamı, çalışanların bağlılık düzeyini düşürebilir ve iş verimliliğini azaltabilir.
Dış İtibarın Zarar Görmesi
Üst düzey yöneticiler arasındaki çatışmalar, şirketin dış itibarını da olumsuz etkileyebilir. Yatırımcılar, müşteriler ve endüstri paydaşları, şirket içindeki liderler arasındaki çatışmaları göz önünde bulundurarak güvenlerini kaybedebilirler.
Yetenekli Çalışan Kaybı
Güç savaşları, yetenekli ve deneyimli çalışanların şirketi terk etmesine neden olabilir. İnsan kaynakları departmanının üst düzey yöneticiler arasındaki çatışmaların etkileriyle başa çıkması zor olabilir ve şirket için uzun vadeli bir kayıp olabilir.
Bir daha yazıyorum; Üst Yönetimde ortaya çıkan güç savaşları hiç hoş değildir, korkutucudur. Peki bu savaşları önlemek için neler yapılabilir. Son olarak da bunlardan bahsedelim.
Üst düzey yöneticiler arasındaki güç savaşlarını önlemenin veya azaltmanın birkaç yolu vardır.
Açık ve düzgün iletişim, ortak vizyon ve değerler, adil karar alma süreçleri, ekip çalışması ve işbirliğinin teşviki, performans değerlendirme ve geri bildirimi bu anlamda sayabiliriz. Pek ihtimal vermesem de Kişisel gelişim ve liderlik eğitimleri de bu savaşların yaşanmaması için alınacak bir başka tedbir olabilir.