Cumartesi, Eylül 21, 2024

“Kamu, büyük bir kur riski taşıyor”

Prof. Dr. Uysal, Türkiye’nin 2023 yılını 6,7 trilyon TL kamu borcuyla kapattığını söyledi


Türkiye’de geçtiğimiz yıl kamuda verilen reel bütçe açığının Cumhuriyet tarihinin rekoru olduğunu belirten Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, bu durumun 2024’e kötü bir miras bıraktığını söyledi. Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği’nin 2023 yılı olağan genel kurul toplantısı sonrasında Türkiye ve dünya ekonomisine ilişkin bir sunum gerçekleştiren Prof. Dr. Uysal, kamunun bu kadar açık vermesiyle kamu borcunun da arttığını dile getirdi.

Türkiye’nin 2023 yılını 6,7 trilyon TL kamu borcuyla kapattığını belirten Prof. Dr. Uysal, “Bunun 3,2 TL’si içeriye 3,5 trilyon TL’si ise dışarıya borç oldu. Kısa süreden bu yana dış borçlar iç borç toplamını geçti. Bu da kamunun şu anda büyük bir kur riski taşıdığı anlamın geliyor” dedi.


“Türkiye farklı bir konjonktüre girdi”

Borçların trendi ve gelişimine değinen Prof. Dr. Uysal, 2018’den sonra Türkiye’de büyük bir kırılma yaşandığını söyledi. Prof. Dr. Uysal, şu değerlendirmelerde bulundu: “2018’den sonra döviz rezervi ve dövize tutunulmaya çalışılması ardından 2021 yılından itibaren faiz indirimi süreciyle beraber Türkiye farklı bir konjonktüre girdi. Her gelişmekte olan ülke gelişme sürecinde bir fatura öder. Toplumun belli kesimleri farklı zamanlarda bir fatura öder ama bu faturaya yanlış ekonomi politikalarının da eklendiğini düşünüyorum.”

Dış kaynak girişinin, doğrudan yatırım girişi, portföy yatırım girişi ve mevduat kredi kullanımından kaynaklandığı bilgisini veren Prof. Dr. Uysal, “2000’lerden sonra büyümeyle dış kaynak arasında çok yüksek bir korelasyon var. Yani büyümemiz dış kaynak girişine bağlı oldu. Son yıllarda zorlanmamızın nedeni de zaten bu kaynağın yeterince gelmemesi” diye konuştu.


“50 yıllık süreyi iyi değerlendiremedik”

Dünyada 1970 yılında 3 trilyon dolarlık bir üretim yapıldığını belirten Prof. Dr. Uysal, “2022 yılında ise üretim 100 trilyon dolara yükselirken, 2023’ün sonunda bu rakam 104 trilyon dolar oldu. Amerika üretimde birinciliğini koruyor ama Çin önceki yıllarda çok gerilerdeyken Amerika’yı yakaladı ve 3-5 yıl içinde geçecek gibi görünüyor. 1970’te Türkiye 18 milyar dolarlık üretim yaparken Kore’nin üretimi 9 milyar dolardı. Milli gelirimizi ya da üretimimizin parasal değerini 50 kat artırmışız ama Kore, Endonezya ve Suudi Arabistan ve Çin’e baktığımızda inanılmaz artışlar gerçekleştirdiklerini görüyoruz. Çok kötü bir noktada değiliz ama potansiyelimize bakarsak geçen 50 yıllık süreyi iyi değerlendirememişiz gibi görünüyor” ifadelerinde bulundu.


“Küreselleşme farklı bir kulvara girecek”

Geçen süreçte dünyanın çok iç içe girdiğini ve küreselleştiğini vurgulayan Prof. Dr. Uysal, “Dünyada üretimin yüzde 25’i ihracata konu olmaya başladı. Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin büyüme trendine baktığımızda birbirlerine yakınsadıklarını görüyoruz. Pandeminin etkisi fena halde görülüyor. Pandemiden sonra bir düzeltme geliyor 2022’den sonra herkes kendi yoluna gidecekmiş gibi bir görüntü var. Küreselleşmenin yavaşladığını düşünüyorum. Çünkü küresel ticaret hacminin trendi aşağı yönlü olurken üretim trendi ise çok az da olsa artmaya devam ediyor. Küreselleşmede bir noktaya gelindiğini ve bunun artık farklı bir kulvara gireceğini öngörüyorum” dedi.

İLGİLİ HABERLER

GÜNDEM