Sektör temsilcileri, ‘Turist rehberi bulundurma yükümlülüğünün sınırının değiştirilmesi’ teklifinin sektörü olumsuz etkileyeceğini vurguladı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu tarafından ‘Turist Rehberliği Meslek Kanunu ile Seyahat Acentaları ve Seyahat Acentaları Birliği Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ kabul edildi. Kanun teklifi ile yabancı dilde turist rehberliği yapabilmek için aranan yabancı dil yeterlilik belgesinin süresi 5 yıl süre ile kaldırıldı. Ayrıca turist rehberi bulundurma yükümlülüğünün de sınırı değiştirildi. TİCARET Gazetesi’nin 17 Şubat ve 27 Mart tarihlerinde gündeme getirdiği bu konu tekrar konuşulmaya başlandı. Teklifi değerlendiren turizm sektör temsilcileri, yabancı dili olmayan turist rehberinin yeterli olamayacağını vurguladılar. Sektör temsilcileri, turist rehberlerinin en az 2 yabancı dil bilmesi gerektiğini söylediler.
“Yabancı dil bilmeyen turist rehberinin bir etkisi olmaz”
Düzenlemenin gözden geçirilmesi gerektiğini aktaran Türkiye Küçük Oteller Derneği (TÜRKODER) Başkanı Ertan Ustaoğlu, “Eski sistemin devam etmesi gerekiyor. Yabancı dil zorunluluğu kaldırılıyor. Bir turist rehberi en az 2 tane yabancı dil bilmeli. Yabancı turistler ülkemize geldiğinde yabancı dil bilmeyen bir turist rehberinin bir etkisi olmaz” dedi. ‘Turist rehberi bulundurma yükümlülüğünün sınırının değiştirilmesi’ teklifinin rehber odalarının varlığını olumsuz etkileyeceğini vurgulayan Ustaoğlu, “Acenteler istediği insanları koyup o şekilde yönlendirecek. Rehberlik herkesin yapabileceği bir meslek değil. İnsanlar kendilerini bu konuda yetiştiriyorlar. Rehberler gezdirdikleri yerlerin kültürünü, tarihini bilmek zorundalar. Bunu da yabancı müşterilerine İngilizce, Almanca, Fransızca veya İtalyanca’da anlatabilmeli ki ülkemizi en iyi şekilde tanıtsınlar” diye konuştu.
“Rehberin emeğine haksızlık ediliyor”
Teklifte yer alan maddeleri değerlendiren İzmir Turist Rehberleri Odası (İZRO) Yönetim Kurulu Başkanı Macit Şaşzade ise otobüslerde rehber bulundurma zorunluluğunun kaldırılması ve rehberlerin sadece ören yerinde, müzelerde ve taşınmaz kültürel miras alanlarında bulundurulmasının mesleğin çalışma alanını daralttığını söyledi. Halihazırda iş bulamayan binlerce rehber olduğuna değinen Şaşzade, Arkeoloji ve Sanat Tarihi bölümü mezunlarına 100 saatlik eğitimden sonra yabancı dil sınavını geçemezlerse yabancı dil bilmeden Türkçe dilinden rehber olma imkânı tanınmasının bu sayıyı artıracağını ifade etti. Şaşzade, “Ayrıca üniversitelerin Rehberlik bölümlerinin ön lisans, lisans ve tezsiz yüksek lisans bölümlerinden mezun olan çok sayıda öğrencilere dil sınavından başarılı olamama durumunda Türkçe rehberlik statüsünde çalışma imkânı sağlanıyor. Zaten halihazırda 13 bin rehber anadili Türkçeyi konuşuyor. Ayrıca teklif edilen yasada Türkçe dilinden rehberlik yapacak olanlar normal günlük taban ücretin yüzde 30’u altında ücret alacaklar. Burada oluşan durum rehberin emeğine haksızlık değil de nedir?” dedi.
“Kanun rehberlik mesleğini itibarsızlaştırıyor”
Seyahat acenteleri ve turist rehberlerinin ülkenin ulusal temsilinde ve tanıtılmasında başrolde olduğunu vurgulayan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, “Kanun teklifi rehberlik mesleğini itibarsızlaştıran, yok sayan ve kalitesini ortadan kaldıran düzenlemeler içeriyor. Örneğin tur otobüslerinde rehber bulundurma zorunluluğu kaldırılıyor. Ülkemizin tanıtılması ve bilinmesi adına otobüslerde mesleğini icra eden rehberlerin yerinin yabancı tur çalışanlarına bırakılması çok büyük hatalara ve de yanlışlıklara yol açacak. Rehberler kültür turlarında otobüste rehber bulundurma zorunluluğunun kaldırılmasına karşılar” ifadelerini kullandı.
“Düzenleme, Türkiye’nin imajına zarar verecek”
DEVA Partisi İzmir Milletvekili Seda Kaya Ösen de ören yerleri haricinde turist rehberi bulundurma zorunluluğunun kaldırılmasının Türkiye’nin tanıtımına ve uluslararası alanda imajına da zarar vereceğini belirterek “Bir turist rehberi ülkesinin dünyaya açılan iyi niyet elçisidir. Bir rehber, kafilesinin hemen hemen her sorunuyla ilgilenen, onlara mihmandarlık eden, kafilesindeki herkes Türkiye’den mutlu ayrılsın diye çabalayan, işini yapmasının yanında, bir diplomat gibi, bir milli sporcu gibi ülkesine katkı sağlar. Ülkemize gelen her turistin Türkiye aşığı olduğunu mu zannediyoruz? Hayır! Bazı turistler gelirken politik ya da tarihi önyargı bagajlarını da yanlarında getiriyor. Turist rehberi tam bu noktada devreye giriyor. Ama siz çıkıp rehberi buradan çıkaracağız diyorsunuz. Bu yüzden bir rehberin nerede olup olmayacağını sınırlandırmak, günün sonunda Türkiye’nin zararına olacak.” diye konuştu.
